KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL EMRAH KARAYEL (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şöyle: 3'üncü maddede ruhsat kriterleri ve bu işlerle ilgili yönetmelikte zaten yetkiyi Bakanlığa veriyoruz. Bir önceki yani sizin de söylediğiniz hususlar içerisinde belli kotaların konulması, bunların hepsini detaylıca konuştuk, bunlar da bizim istediğimiz şeylerdi ayrıca biraz önce gene söylendiği gibi. Mesela trol yapacaksanız bu sene trol yapmanız gibi bu işlerin hepsi tabii konuşuldu, bunlar doğru olanları. Sizin dediğiniz hususta gene yönetmelikte düzenlenebilecek yetki verilmiş durumda.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - 1'inci maddenin (3)'üncü fıkrasında, doğru.

İSMAİL EMRAH KARAYEL (Kayseri) - Yani bu verilmiş durumda. Biraz önceki para cezasındaki takdir yetkisiyle ilgili açıkçası ben bir siyasi olarak bu yetkiyi o işle uğraşan kişilerin takdir etmesine vermemizin doğru olduğunu, o takdir yetkisini onlara vermemizin doğru olduğunu düşünüyorum çünkü bir, ruhsatsız kişilerle muhatap oluyorlar; iki, kanuna aykırı işlerle uğraşanlarla muhatap oluyorlar ve burada aslında çok net kriterler var. Mesela küçük bir tekne tek seferde 300 kilo balık tutma kapasitesine sahipken büyük bir tekne 30 ton tutabiliyor, dolayısıyla gemideki balıkların cinsi bile bence cezayı etkileyecek durumda ama biz bunu tek tek yazabilecek durumda değiliz. Mesela avlanması yasak, soyu tükenmekte olan bir balık cinsi veya su ürünü cinsi yakaladınız güvertede, dolayısıyla buna vereceğiniz cezayla 10-15 metre bir teknede gördüğünüz 300 kilo balığa vereceğiniz ceza birbiriyle eşit olmamalı. Bu cezaların eşitliği ilkesine de bence uygun değil, farklı ağırlıkta suçlar işledikleri için para cezasının ona göre değişmesi de uygun ve bunun takdirini de biz burada tek tek sıralamayacağımız için kanunla yönetmelikle sınırlamak üzere yetkiyi Bakanlığa veriyoruz ve sahadaki uygulayıcılara da bir nebze de olsa bir takdir yetkisini vermek... Biraz önce söylediğiniz hususlarda dahi bir kişi bu işlerle ilgili pişmandır, bunu gösterir, bunun alacağı para cezası ile -ben bir hukukçu olarak konuşuyorum, cezalarda da böyle- çok kabadayıvari bir şekilde "Ne kural tanırım ne kaide tanırım." diyenin alacağı para cezası aynı olmamalı. Yani devleti temsil eden organlara, oradaki kişilere meydan okuyan, onlara şiddet uygulayanın -bunlar sahada karşılaşılan hususlar- alacağı para cezası bence eşit olmamalı. Dolayısıyla o takdir yetkisini de idareye bırakıyoruz.

Teşekkürler.