OSMAN AYDIN (Aydın) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, Sayın Bakanım, değerli bürokrat arkadaşlar, değerli Komisyon üyesi arkadaşlar ve sektörün değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, Maden Kanunu'yla ilgili temel sorunları başlıklar altında tekrar gündeme getirecek olursak, sektörü en çok etkileyen temel sorunların başında Haziran 2012 genelgesi yer almakta arkadaşlar. Bunu mutlaka ve mutlaka bu kanun çerçevesi içinde aşmamız gerekiyor, bu kanuna indirgememiz gerekiyor. Yani bu kanunun üzerinde bir genelgenin yürürlükte olmaması gerektiği inancındayız.

Cezaların -bu kanun düzenlemesinde en önemli konulardan bir tanesi- hakikaten sektörün derinliğini, bu torba yasayla çıkardığımız 2 tane ekstra yükün sektörü ne hâle getirdiğini gördük. Sadece yer altı kömür işletmelerinde işçi ücretlerini 2 katı artırmamız ve mesai süresini altı saate indirmemiz yüzlerce işletmenin kapanmasına ve binlerce çalışanımızın sokaklara düşmesine, sokaklarda kalmasına neden oldu. Onun için, bu cezaların makul ve mantıklı seviyelere getirilmesi bu açıdan çok önemli arkadaşlar. Yani cezalar makul ve mantıklı seviyeye gelmediği zaman sektör bunu taşıyamıyor. Yani sektörün kârlılık oranının bu cezaları taşımasının mümkün olmadığını görüyoruz.

Müracaat hakkının sadece 4'üncü grup değil... Mermerlere de mutlaka çözüm üretilmesi lazım, 2'nci gruptaki mermerlere mutlaka çözüm üretilmesi lazım müracaat hakkının devam etmesiyle ilgili ki sektör gelişmesini devam ettirebilsin, araştırmasını devam ettirebilsin ve bu aramalara güç ayırabilsin, bu aramalara devam edebilsin.

Bir başka sorun: Arkadaşlar, bugün orman maliyetlerinde yüzde 600'lere ulaşan bir maliyet farkı var. Bunun mutlaka çözülmesi lazım, mutlaka buna bir çözüm üretilmesi lazım. Bu orman ücretlerini sektörün ödemesi mümkün değil. Şöyle bir örnek vereyim: 100 dönüm bir yer için 110 bin lira tahsis bedeli, onu bir defaya mahsus ödüyorsunuz; onun dışında her yıl 100 dönüme 600 bin lira kira bedeli ödüyorsunuz, her yıl tekrarlanan. Yani bu hiç akıl, hafıza alacak bir rakam değil. Bunu mantığın kabul etmesi mümkün değil. Yani Gediz Ovası'nda, Menderes Ovası'nda, hangi ovaya giderseniz gidin, 5-6 bin liraya dönümünü satın alırsınız arazilerin. Biz dağ başında çalışıyoruz, ormanın içinde çalışıyoruz; bu dağ başı arazilerinin bu şekilde, dönümünün 6 bin lira civarında yıllık kira bedeliyle kiralanması ve burada madencilik faaliyetinin sürdürülebilmesi mümkün değil. Onun için, bunun mutlaka makul seviyelere indirilmesi lazım.

Tabii, 6'ncı maddeyle ilgili özellikle tekliflerimiz var. Buna da mantıklı bir şekilde, serbest piyasa koşullarında herkesin özlük haklarını tanıyan bir şekilde çözüm üretilmesi çok önem arz etmekte.

Teşekkür ederim.