KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Şimdi, önergeyi görüşmeden önce bir şeyleri daha söylemek istiyorum. Ben Sayın Bakandan ve Sayın Müsteşarın açıklamalarından anladıklarımı bir paylaşayım.

Öncelikle, Sayın Bakanın Davos'a gitmeyerek burada kalıp sektörün bu kanunla ilgili beklentilerini çözüm konusunda siyasi irade gösterme konusundaki tavrına ve anlayışına teşekkür ederim. Burada olması bizim için de önemlidir. Daha hızlı, daha kararlı bir duruma gelebiliriz.

Ancak, şimdi, bakın, bu toplantılara ara vermemizin ve hafta sonu sektörle görüşmemizin temel nedenleri şuydu: Biz bu kanunla ilgili olarak, sektörün gelişmesiyle ilgili bu kanunda engelleyici yaklaşımlar vardı. Bunlar nedir? Buluculuk yapmış, bir madeni bulmuş kişinin bu madeni bulduktan sonraki arama ruhsatından sonra işletme ruhsatına dönüş süreci içerisinde ihale yapılması konusunda sektörün bir sıkıntısı vardı, diyorlardı ki: "Bu konuda, sektörün arama ruhsatı aldıktan sonra bulduğu, görünür rezervleri dışında bir çalışma, bir yatırım, bir faaliyet sonucunda bir işletmeye geçecek duruma geldiği madenle ilgili ihale yapılması sürecin sıkıntılarından bir tanesidir." Burada buluculuk hakkının korunması, bu aramayı yapmış olan insanların buluculuk hakkının bu kanuna dercedilmesi veya yapılacak ihalede onların haklarının gözetilmesi konusunda bir yaklaşım bekliyoruz. Bu yaklaşımla ilgili olarak ne yapıldığını ben ne Müsteşarın açıklamalarından ne Bakanın açıklamalarından anlamadım. Şunu söyledi Sayın Müsteşar da: "Önergelerimiz var." Önerge herhâlde Bakanlığın değil, arkadaşlarımızın vereceği önergeler. Önergeler neyse onları da bir açıklarsanız, bunu anlarız; bir.

İkincisi: Yani bu kanunun ikinci bir yanı da maden mühendisleri ve jeoloji mühendislerinin bir tereddüdü, bir kuşkusu, "yetkilendirilmiş tüzel kişilik"le, kendilerinin bir üniversiteyi bitirip bir mühendis olarak piyasaya çıktıklarında giderek iş yapmalarının ellerinden alınacağı, bu konuda "yetkilendirilmiş tüzel kişilik" kurumuyla kurulacak tüzel kişilikte 1-2 maden mühendisi veya jeoloji mühendisi bulundurularak özel bir işletmecilik şeklinde bu işin devam ettirileceği ve bu noktada kendilerinin kurulmuş bir şirketin çalışanı noktasına düşürüleceği noktasında ciddi bir kaygıları vardı. Bununla ilgili olarak hem size bunları anlattılar hem Komisyon üyesi olarak bizlere anlattılar. Ben de sağ olsun Sayın Başkanın da çağrısıyla, hafta sonu yapılan çalışmalarla ilgili olarak hangi noktaya geldiğimiz konusunu toplantı öncesinde de sorma fırsatı buldum ama şunu açıkça söyleyeyim: Bizim burada bir uzlaşma noktasıyla ilgili olarak belirli düşüncelerimiz var; önergelerimiz bu noktada. Özellikle "Tanımlar" kısmında "yetkilendirilmiş tüzel kişilik"in şöyle olmasını istiyoruz... Bu sadece mühendislerin talebi de değildir -bunun altını çizmek istiyorum- aynı zamanda işletmecilik yapan, madencilikle uğraşan sektörün ortak talebi noktasındadır. Sektörün de bu konuda aynı şekilde, "yetkilendirilmiş tüzel kişilik" konusunda bir sıkıntısı vardır.

Arkadaşlar, bu sektörün sıkıntıya girmesinin özel nedenlerinden bir tanesi de az önce Sayın Aydın'ın da söylediği gibi, Haziran 2012 genelgesinden sonraki yaşanan sıkıntılardır. Bütün bunları aşıp bu kanunda sektörü rahatlatacak şeyler çıkarmak istiyorsak bunları tanımlamalıyız. "Yetkili tüzel kişilik"te bizim bakış açımız şudur: "Genel Müdürlükçe yetkilendirilen ilgili meslek odalarına tescili yapılmış, bu kanun kapsamında Genel Müdürlüğe verilmesi gereken faaliyet raporları, projeler gibi her türlü teknik belgeyi hazırlamaya yetkili, ortaklarının tamamı mühendislerden oluşan tüzel kişiler." Bu konuda "Tamamı olmayabilir, çoğunluğu olabilir." şeklinde bir öneri geldi, bunu tartışırız tabii ki hep beraber. Aynı şekilde, bir de yetkili bürolar... "Genel Müdürlükçe yetkilendirilen ilgili meslek odalarına tescili yapılmış, 4'üncü grup (b) bendi madenler hariç bu kanun kapsamında Genel Müdürlüğe verilmesi gereken faaliyet raporları, projeler gibi her türlü teknik belgeyi hazırlamaya yetkili mühendislik büroları."

Şimdi, bu iki tanımı yapmamızdaki temel amaç şudur: Biz de Bakanlık gibi -sektör de ve meslek odaları da- projelerin daha yetkin olabilmesi, iş kazalarının engellenmesi ve iş güvenliğinin sağlanması, çalışmalarda daha verimli ve üretken olunabilmesi için proje ve projeyi yapanların eğitim ve niteliklerinin yükseltilmesi konusunda hemfikiriz. Bunlar yapılmalı ama bunlar yapılırken bu iş bir kısım "yetkilendirilmiş tüzel kişilik" adında, sınırlı sayıda insanın ve Bakanlıktan yetki almış bu insanların düzenlediği bir piyasa olarak sınırlandırılmamalı. Bu piyasa sektör açısından da, mühendisler açısından da açılmalı. Hem tanımlar doğru konulmalı hem de sektörde bir rekabet ortamının sağlanabileceği bir yapının oluşmasına ihtiyaç olduğu açık bir gerçekliktir. Böylece bu noktada mühendis odalarının ikinci bir katkısı olacaktır. Eğitimle de Bakanlıkla birlikte çalıştırılarak, yönetmelik sürecinde de bunların yönetmeliklere dercedilmesini sağlayarak bu sektörde sıkıntıları aşmaya ihtiyacımız var.

Bakın, biz burada bunları konuşurken, aynı şekilde, paralel olarak, iş sağlığı ve iş güvenliği açısından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı çerçevesinde, madenciliği de ilgilendiren başka bir çalışma başka bir komisyonda yapılıyor. Aslında paralel yürümesi gereken bir noktadayız. Bu noktada ülkenin zorlu dönemler geçirdiğini çok açık burada hep beraber paylaştık. Onun için, yetkilendirilmiş tüzel kişilik ve yetkili bürolar konusundaki bu önergelerimiz, sektörün de katıldığı bu önergeler konusunda Bakanlığın yaklaşımını görmek, anlamak ve beraberce buna son şeklini verip bu Komisyonda ortak bir noktayla sektörün sorunlarını çözüp ilerleme noktasında gayret sarf etmemiz gerekiyor. Ama bunu yaparken, aynı şekilde, bir şeyi de öğrenmek istiyorum. Bir yanıyla da bu kanunun içerisinde bulunan 2 madde torba yasanın içerisinde var. Bu kanunun 2 tane maddesi torba yasanın içine konulmuş vaziyette, yakında Meclise gelecek olan, Bütçe Komisyonunda görüşülme noktasında olan. Onlara bakıyorsunuz, büyük oranda parasal yanları, ruhsat bedellerini, harçları, benzeri noktaları değerlendiren konular. Tabii ki öyle olduğu için, parasal olduğu için Plan Bütçe Komisyonuna gidiyor ama e, şimdi, aynı şekliyle bir burada var, bir orada var; "Hangisi önce çıkarsa çıkar." noktası var. Tüm bunlar ayrıca açıklanmaya, izah edilmeye muhtaç konular. Bu anlamıyla Bakanlığın biraz, lütfen, maddelere geçmeden... Zaten 8 madde bıraktık, diğer maddeleri eledik. Bizim 8 madde noktasında kalmamızın nedeni, ihtilaflı, tartışmalı olan noktaların çalışılarak, üzerindeki ihtilafın da giderilerek bu kanunun istenilen düzeyde olması noktasındadır.

Bu söylediğimiz iki konu başta olmak üzere, sektörün beklentilerine cevap verecek değerlendirmeler konusunda geniş bir açıklamayı... Hafta sonu Bakanlık özveriyle çalıştığını söylüyor. Cumartesi, pazar geldik; pazartesi sektörle çalıştık, buluştuk; sektörün bileşenleri de geldi. Bu konuda ya önergelerinizi bize verin, biz hiç konuşmayalım, kendimizi yormayalım, ne yaptıysanız, hangi değişiklikleri yaptıysanız o önergeleri görelim, bilelim; bizim önergelerimizi verelim, bu önergeler konusunda netseniz bizim önergelerimiz geçsin. Sektörün bu konuda bu görüşmelerde bize aktardıklarını söyleyeyim, sektör diyor ki: "Teşekkür ediyoruz, Bakanlık ve bürokratlar bizi dinlediler ama hiç yorum yapmadılar. Biz şimdi burada Bakanlığın bizim onlara söylediklerimizle ilgili ne düşündüğünü bu maddelere geçmeden önce görmek istiyoruz, gelişmeleri beraberce değerlendirmek istiyoruz. Eğer bizden ikna olmadılarsa, şu an biz görüşlerimizi verip görüşlerimiz doğrultusunda ikna olmadıkları konularda onları ikna etme konusunda görüş belirtmek istiyoruz." Bu şekilde değerlendirme ve düşünceleri var.

Onun için, lütfen, sizden biraz daha geniş bir açılım, geniş bir değerlendirme... Hangi önergeleri sağladınız? Bu önergelerdeki değişiklik nedir? Tatmin ediyor mu sektörü? Eder, etmez... Diyebilirsiniz ki "Kardeşim, eder, etmez..." O ayrı olay, onu oylarız, ama hep beraber samimiyetle, siz Davos'u bırakıp burada kaldıysanız, hafta sonu çalıştıysak, sektör hafta sonu ve hafta başı burada olduysa, hep beraber güzel bir kanun çıkarmak istiyorsak, birbirimizi çok daha açık, net dinlemeye ve anlamaya ihtiyacımız var, bunları burada bir ortak önerge hâline getirip çözmeye ihtiyacımız var; bunun için, sizden bu açıklamaları bir kez daha yapmanızı rica ediyorum.