| Komisyon Adı | : | (10 / 242, 349, 392, 394, 397, 401) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Otizm Vakfı Özel Eğitim Koordinatörü Berat Çelik'in, Otizm Vakfı Günlük Yaşam Merkezinde verdikleri eğitim hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 09 .10.2019 |
AYLİN CESUR (Isparta) - Ben Otizm Vakfının değerli yöneticilerine ve Sayın Hocamıza çok teşekkür ediyorum. Gerçekten çok etkilendim. Az önce burada arkadaşımdan da öğrendim, hayvanlarla olan iletişimle ilgili kısım beni özellikle çok etkiledi. Dünyada da örnekleri varmış.
OTİZM VAKFI YÖNETİM KURULU BAŞKAN YARDIMCISI CENGİZHAN SONEREN - Biz bilmiyorduk ama öyle bir örneği.
AYLİN CESUR (Isparta) - Şimdi öğrendim.
Önümüzdeki günlerde ziyaretinize geldiğimizde bizi çok etkileyeceğinizden eminim. Çok teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Biz bir programa alalım. Hatta yarın toplantı yapacağız. O toplantıda da gündemimize alalım. Ankara yakın. Sabah gideriz öğleye doğru da Meclise geliriz.
OTİZM VAKFI YÖNETİM KURULU BAŞKAN YARDIMCISI CENGİZHAN SONEREN - Lütfen... Yemeklerimiz de güzel.
AYLİN CESUR (Isparta) - Teşekkür ederim.
Ben sadece bununla ilgili şöyle bir katkı sağlamak istiyorum: En baştan beri konuşuyoruz, Komisyon ilk kurulduğundan beri. Bu Komisyonun kurulma amacının içerisindeki hastalıklardan muzdarip olan evlatlarımız, bireylerimiz erken teşhis nasıl yaparız, Sağlık Bakanlığının, devletin bununla ilgili bunu yaygınlaştırmak anlamında -teşhisle çünkü çok daha fazla ilerleme kaydedildiğini öğrendik- yasal olarak neler yapmalıyız? Bununla ilgili Sağlık Bakanlığımızla ve diğer bakanlıklarımıza neler düşüyor?
İkincisi, rehabilitasyon ve eğitim kısmı bunun.
Üçüncüsü, ailelerin "Bizden sonra ne olacaklar?" Aslında istihdam ve yaşama alanı kısmı.
Şimdi bu eğitim kısmını ve aslında orada siz neler yaptığınızı görünce bunun bir kısmını karşılayabildiğinizi görüyorum. Kocaeli'de örnekleri var. Başka birtakım yerlerde örnekleri var. Komisyon olarak bunları -bugün de katılamazsam toplantınıza, düşüncelerimi ifade etmiş olayım Başkanım- yerinde görmemiz ve aslında iyi örnekleri, burada ve dünyadaki örnekleri bir model teşkil ettikten sonra bana göre sizler gibi çok değerli, bunun öncülüğüne soyunmuş olan sivil toplum örgütlerine, devlet tarafından bizler neler yapılmasını sağlamalıyız, yasal olarak sizlere nasıl katkı sağlayabilirizi bence planlamalıyız. Ve bir noktalı virgül koyuyorum, bunu çok önemsiyorum tabii ki. Sizin bunu yaygınlaştırmanız anlamında da çok önemli pozisyonlarınız. Ama beraberinde bizim Türkiye'deki her kişiye ve her köşesindeki her kişiye bunu ulaştırabilmek gibi de bir amacımız olmalı. Bunu da sivil toplum örgütlerine belki zaman içerisinde, uzun yıllarla özel sektörün desteklerini yaygınlaştırmak mümkün olacaktır ama uzun vadeli çözüm olarak iyi olmakla beraber, kısa vadeli olarak devletin bir miktar işin içine girmesi bakımından, ilk günkü konuşmamda söylemiştim, tekrar onun altını çizmek istiyorum, yerel yönetimlere bu tip merkezlerin kurulması ve işletilmesi konusunda devletin de desteğini alarak yerel yönetimlere eğer biz bunu mecburi hâle getirecek bir yasal düzenleme yapabilirsek ilçelerde, sadece illerde değil, ilçelerde de...
BAŞKAN - Beldelerde de hatta...
AYLİN CESUR (Isparta) - ...hatta beldelerde böylelikle aslında yerel yönetimlerin de yerel yönetim olma amaçlarına yönelik çalışmaları konusunda da hem bir iş de yapmış oluruz hem de gerek... Az önce, Radiye Hanım'ın söylediği çok doğru yani ekonomik anlamda zaten şanssız gibi görünen ya da hayata bir başka yoldan başlayan insanların bir de ekonomik anlamda maruzatları olma durumunda herkesin eşit olmasa bile eşite yakın belli bir seviyede, belli bir standartta devletin denetlediği, belki sizlerin denetlediği bir denetim mekanizmasını da kurarak bu merkezlerin yaygınlaştırılmasını ihtiyaca binaen, işte "Filanca nüfuslu yerlerde bu yapılır." gibi bir yasal düzenleme uygundur diye düşünüyorum, sizlere sunuyorum.