KOMİSYON KONUŞMASI

HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Başkan.

Sayın Bakan, değerli müsteşarlar, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar; ben meslek olarak jeofizik mühendisiyim, uzun yıllar da İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesinde hizmet ettim jeofizik mühendisi olarak.

Şimdi, ben ilk toplantıya maalesef gelemedim, sanıyorum daha önce bir toplantı yapıldı.

BAŞKAN - Sayın vekilim, 3 toplantı yaptık, bu 4'üncüsü.

HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - Özür dilerim.

Şimdi, burada kısaca birkaç şey söylemek istiyorum.

2'nci maddede birçok tanımlar var, bunlarda dikkatimi çeken birkaç konu var, onlara değinmek istiyorum.

BAŞKAN - Kaçıncı madde?

HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - 2'nci maddede.

BAŞKAN - Biz onları geçtik ama...

HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - Geçtiniz ama, bakın, tanımlar ve kavramlar çok önemli...

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Onları tekrar dönüp konuşacağız tabii.

HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - ...eğer tanımlar ve kavramlarda bazı şeyleri atlarsak bu kanunun tümüne yansır ve ileride tekrar geriye dönüşlere neden olabilir.

Şimdi, burada "proje" deniliyor, bilmiyorum o görüşmelerde bu proje tanımını redakte edip bazı düzenlemeler yaptınız mı, ama burada "maden kaynaklarının değerlendirilmesi" diyor. Peki, aranması ne olacak? Çünkü bu proje ve onunla ilgili faaliyet raporları, daha sonra alttan yetkilendirilmiş tüzel kişilere verilen görevler... Bu tüzel kişileri biraz önce Sayın Susam tartışıyordu, orada da "proje" sözcüğü geçiyor. Dolayısıyla, proje tanımını dikkatli yaparsak, bu bütün kanuna bir şekilde daha iyi yansır diye düşünüyorum.

Burada, mutlaka "aranması" sözcüğünün eklenmesi gerekiyor. "Maden kaynaklarının aranması ve değerlendirilmesi amacına dönük." Yalnız "değerlendirilmesi" derseniz, hangi verinin, neyin değerlendirilmesi? Aranmadan değerlendirme olmayacağına göre bu birbirini tamamlaması açısından önemli.

Ayrıca, burada "seçilmiş bir teknoloji kullanarak" diyor. Ne demek seçilmiş bir teknoloji? Yani maden arama ve değerlendirmesi çok disiplinli bir iştir, bunun içinde birçok mühendislik dalı vardır; yer bilim mühendislikleri, jeoloji, jeofizik, jeomorfoloji, jeoteknik, madencilik ve ilgili diğer bazı teknik dallar, kimya, jeokimya... Dolayısıyla "seçilmiş bir teknoloji" dediğiniz zaman niye kendinizi sınırlıyorsunuz? Bu ileriye nasıl yansıyacak, bunu iyi anlamamız lazım.

Ayrıca, "mevcut bir potansiyel talebini karşılamak üzere." Bu ne demek, mevcut bir potansiyel talebi? Zaten cümle düşük. Yani mevcut bir potansiyel talebinin karşılığını ben bulamıyorum düşündüğüm zaman. Dolayısıyla, bu proje tanımının bu anlamda yeniden yapılması lazım.

Ayrıca, eleştirilebilir, 3 tane arama faaliyet raporu var. 3 aşamalı, sanıyorum ölçeklere göre, içeriklere göre tanımlanmaya çalışılmış.

Bakınız, 21'inci yüzyılda, yer üstünün özellikle yer altının araştırılması, madencilik amacıyla aranması uzaydaki teknolojilerden başlıyor, yer üstünde her türlü jeolojik, jeofizik, jeoteknik ve bununla ilgili tüm teknik uygulamaları kapsıyor. Dolayısıyla, bu tanımlar bunları içermiyor. Hâlâ biz maden, kömür kazmanın ucundadır anlayışıyla kanun yazıyoruz, böyle bir şey yok. Birçok üniversitemiz var, birçok dallarımız var. Dolayısıyla, ister ön arama faaliyet raporu olsun, ister genel arama faaliyet raporu olsun, ister detay arama faaliyet raporu olsun, burada, günümüz mevcut teknolojilerini bir şekilde ayrıntılı olarak olmasa bile ifade edebilecek sözcükler kullanmamız lazım. Biz yıllardır söylüyoruz, bunu sakın bir mesleki şovenizm olarak algılamayınız.

Burada diyorsunuz ki "Genel arama faaliyet raporu: Sondaj, yarma, kuyu, galeri." Nedir bu sondaj? İngilizce "sounding"den gelmiş bir şey. Nedir? Bunun birçok yolları var, yani radarla da sounding yapabilirsiniz, ses dalgasıyla da sounding yapabilirsiniz, delerek de sounding yapabilirsiniz. Dolayısıyla, burada jeoloji, jeofizik ve jeoteknik yöntemlerden bahsetmeniz lazım, yani kısaca "Jeolojik, jeofizik ve jeoteknik sondaj" diyebilirsiniz ya da "etütler" diyebilirsiniz. Yarma yaparsanız klasik yöntem, kuyu klasik yöntem. Buradaki kuyu sondajla kuyu anlamında kullanılmıyor herhâlde, kazmayla kuyu olarak kullanılıyor ve galeri.

Dolayısıyla, lütfen, bu faaliyet raporlarına, ileride yetkilendirilmiş tüzel kişilerde tarif ettiğiniz yapılacak çalışmalara mesnet olması açısından -ki çok önemli- bunların yeniden gözden geçirilmesi lazım günümüz teknolojileri göz önüne alınarak.

Kısaca da bu yetkilendirilmiş tüzel kişilerle ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Burada geleceğe matuf önemli bir yeniden yapılanma söz konusu anladığım kadarıyla, bir tüzel kişilik tanımlıyorsunuz ve diyorsunuz ki "Genel müdürlükçe." Anladığım kadarıyla bu MİGEM değil mi Sayın Bakanım?

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - Evet.

HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - MİGEM'e "yetkilendir" diyorsunuz, herhâlde yönetmeliklerle bu işler yapılacak.

"Bu kanun kapsamında genel müdürlüğe verilmesi gereken faaliyet raporları..." Yani yukarıda "ön arama", "genel arama", "detay arama" diye sınıfladığınız faaliyet raporları.

Projeler -ki proje tanımı yukarıda eksik- gibi her türlü teknik belgeyi... Bakın, "her türlü teknik belgeyi hazırlamaya ve faaliyetleri de izlemeye." Çok önemli görevler veriyorsunuz. Kime? Bir tüzel kişiliğe. Yani herhâlde bu yapı denetim firmaları gibi, yapı denetimi yapan firmalar gibi bir tüzel kişiliği olan bir şirket, bir kuruluş, yarı kamu yarı özel gibi, bilemiyorum herhâlde yönetmeliği yazılacak bunun. Dolayısıyla, burada çalışan insanların bilgi seviyeleri, yetenekleri, yeterlilikleri, deneyimleri ne olacak, onu bilmiyorum. Çok önemli bir görev yüklüyorsunuz. Yani MİGEM, evet, yetki vermekle mükellef ama, gerçekten bunun yapısı ne kadar düşünüldü, nasıl bir şey olacak, Türkiye'deki mevcut maden şirketleriyle ilişkisi nasıl olacak, onları nasıl etkileyecek, Bakanlığı nasıl etkileyecek, üniversiteleri nasıl etkileyecek? Dolayısıyla, bunun çok daha dikkatli ele alınması ve iyi düşünülmesi lazım ve burada insan kaynakları çok önemli.

Bakın, bugün yapı denetim konusunda, Yapı Denetim Kanunu çerçevesinde kurulmuş yapı denetim şirketlerinin içinde çalışan insanların durumu, maaşları, yeterlilikleri, deneyimleri konusunda çok ciddi tartışmalar var, çok ciddi sorunlar var ve bunlar nereye yansıyor; bu imal edilen yapıların depreme, her türlü afete dayanıklılığı konusunda tartışmalara neden oluyor.

O nedenle, eğer bunun yönetmeliği bu çerçevede dikkatle yazılmazsa ileride çok daha değişik başka sorunlarla karşılaşma olasılığı var.

Ben özellikle yinelemek istiyorum, lütfen herhangi bir mesleki şovenizm ifadesi olarak algılamayın, ama arama ve değerlendirmelerde, günümüzde çok ilerlemiş jeolojik, jeofizik ve jeoteknik katkılar göz önüne alınarak, bu meslek adlarını bu tür yasalarda, kanunlarda tanımlarda ifade edin.

Dinlediğiniz ve söz verdiğiniz için teşekkür ediyorum.

Saygılarımı sunuyorum.