KOMİSYON KONUŞMASI

VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Müsaade ederseniz, şevketibostanla ilgili bir bilgi vermek istiyorum: Cemil Bey isminde rahmetli bir doktor bunu bulmuş ve ruhsatını alarak üretime başlamıştı Manisa'da ancak daha sonra vefat etmiş.

PROF. DR. KEMAL HÜSNÜ CAN BAŞER - Cemil Şener.

VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Tabii, fabrika dağılmış. Ancak şu anda özellikle eski Maliye Bakanımız Zekeriya Bey bu konuda bir çalışma yapıyor, hatta bana da geldi "Bunu tekrar hayata geçirelim." diye. Çok faydalı olur, hakikaten çok faydalı bir böbrek taşı düşürücü. Tabii, başka şeyler de var, özellikle bazı sular da düşürüyor; mesela burada, Ayaş'ta bir su var, onun düşürdüğü söyleniyor; özellikle yoğurt suyunun düşürdüğü söyleniyor. Yani, bunlar, tabii, söylenti ama denemekte fayda var diye düşünüyorum.

PROF. DR. KEMAL HÜSNÜ CAN BAŞER - Şimdi, efendim, bu şevketibostanla ilgili, daha doğrusu bu Lityazol Cemil'le ilgili İzmir'de bir doktorumuzun yaptığı bir çalışma var; tam klinik bir çalışma diyemeyiz yani kontrollü bir klinik çalışma diyemeyiz ama 150 kadar hasta üzerinde yapmış ve bunları yayınlamış yıllar önce, orada da görünüyor. Daha öncesinde Cemil Şener bunu "'Lityazin' ismiyle tescillensin." diye Sağlık Bakanlığına gönderiyor 1930'larda. Sağlık Bakanlığı bunu Akil Muhtar'a gönderiyor "Bunu bir incele." diye; Akil Muhtar iki sene inceliyor ve böbrek taşlarını düşürdüğüne dair verilere ulaşınca Bakanlığa "Buna ruhsat verilebilir." diye tavsiyede bulunuyor. Bakanlık da "lityazin" ismiyle değil, Lityazol Cemil ismiyle -çünkü Nevrol Cemal var, hep mucidinin ismini de koyuyor Bakanlık o zaman ilaçlara- piyasaya çıkıyor. Bir alkollü ekstredir, köklerden hazırlanan bir alkollü ekstredir o. Ve dediğim gibi, yakın zamana kadar onun acıklı bir hikâyesi var; firma iflas etmedi, kapattı. Zekeriya Bey'e de o fikri veren benim; o, eksik olmasın, çok ilgilendi falan. Onu ayrıca, özel konuşuruz; şimdi vaktiniz yok Sayın Bakanım.

BAŞKAN - Evet, Türabi Kayan Bey, Sayın Vekilim, buyurun.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, bu özellikle lavanta bitkisi, bildiğim kadarıyla, kıraç bölgede, kıraç topraklı arazide yetişen bir çalı bitkisi, Türkiye'nin de kıraç arazisi bol miktarda var biliyorsunuz. Bu yüzden bu konuda atılması gereken adımlar atılmıştır mutlaka ama neresindeyiz bunun, o konuyu ben merak ediyorum.

Bunun dışında, şu anda bir sorum yok.

VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Cevap vereyim mi?

BAŞKAN - Buyurun.

VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, son zamanlarda pek çok yerde lavanta ekimi başladı; özellikle mesela Afyonkarahisar'da kıraç bölgeler var, Dazkırı gibi. Gülle beraber, Isparta'dan... Bir miktar alana gül ekiyorlar, daha sonra lavanta. Hocamızın dediği gibi, ticarileşemedi ama mesela Dinar'da bir kaymakamlık kozmetik sanayi için birtakım lavanta ürünleri hazırladı. Lavanta üretimi hızla artıyor su istemediği için; dolayısıyla, bununla ilgili bir sanayinin kurulması şart diye düşünüyorum. Bir de hocamın ifade ettiği gibi, lavantanın türleri var; bunlardan hangi tür, nasıl olacak; bunun ihraç imkânlarının veya kozmetik ürün olarak veya diğer ürünler olarak kullanılması imkânlarının araştırılması lazım. Ekiliyor ama şu anda çoğu kere değerlendirilmesi konusunda çalışma yapılması şart. Zaten buranın da konusu bu.

BAŞKAN - Evet, bu konuyla ilgili bayağı çalışıyoruz. Şöyle ki, gerçekten, hatta lavanta -hatta espri yaptım "Ya, avanta gibi." diye- çok kolay bir bitki -ben orman mühendisiyim- yani, üç yılda ürün vermeye başlıyor kurak bir yerde ve -kırsalda özellikle yaban hayatı, domuz lehine arttığı için, müthiş tahrip ediyor- domuz zarar vermiyor, keçi zarar vermiyor, bunu yemiyor; onun için, çok kolay da bir bitki. Ve ilk seneler sulanıyor, daha sonra sulamaya da ihtiyacı yok. 3'üncü senede ürün vermeye başlıyor, sekiz dokuz sene devam ediyor. İki cinsi var bunun, iki türü var: 900 rakımına kadar olan bir ayrı, 900'den yukarısı bir ayrı. Onun için, büyük bir ilgi var ve önümüzdeki yıllarda mutlaka bu sanayileşecek ve dışarıya karşı da ihracat da olacak yani oraya doğru gidiyoruz. Ve çok kolay bir bitki yani, onun için herkes bunu yapmaya çalışıyor. Burada başarılı olacağımız ürünlerden birisi.

Hocam, çok teşekkür ediyoruz.