İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Teşekkür ederim Başkanım.

Sayın Başkanım, değerli milletvekillerimiz, Sayın Genel Müdürümüz, basın mensuplarımız; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, şimdiye kadar Varlık Fonu üzerinde Türkiye'de çok konuşmalar oldu ve Varlık Fonu'nu maalesef sizlerden değil de halkımız muhalefetten ve basından öğrendi. Yani o anlamda baktığınız zaman Varlık Fonu neydi? Varlık Fonu devletin kâr eden bazı kurumlarını bir çatı altında toplayarak bunları birilerine peşkeş çektirmek anlamına gelebilecek ifadeler kullanıldı ve bu konuda da halkımız genelde Varlık Fonu'nu işte birilerine para aktarmak veya birilerini kurtarmak anlamında ve kurulmuş ve daha çok siyasi bir yapılanmaymış gibi algılandı. Burada, tabii, sizlere büyük bir iş düşüyordu. Yani bu Varlık Fonu'nu daha önceden niye bize anlattığınız gibi tüm milletimize anlatmanız da şimdiye kadar bu yanlış algıyı uzunca zamandır biz yaşamak zorunda kaldık.

Diğer taraftan, tabii, bu Varlık Fonu'na baktığımız zaman, burada tabii ki kurumlarımız, işte Ziraat Bankası, TÜRK TELEKOM'un yüzde 6'lık hissesi, Türk Hava Yollarının yüzde 49'luk hissesi, Halk Bankasının yüzde 51'lik, PTT, Millî Piyango, İstanbul Borsası, BOTAŞ, Türkiye Petrolleri gibi pek çok, siz buradaki işletmeleri, kurumları bir çatı altında toplamışsınız. Tabii, biz bunu nereden daha önce nasıl yaşadık derseniz 1996 yılında Refah Partisi -doğru Yol Hükûmetinde rahmetli Erbakan Hocamız bu kurumların hepsinin gelirlerini bir havuzda toplamıştı. Tabii, buna baktığımız zaman yani niyet sizin halis ama bunu anlatmayınca tabii, bizler ve diğer halkımız da bunu bilemiyoruz.

Burada, tabii ki biz bu anlatımızdan sonra şu düşünceye vardık: Bu Varlık Fonu'nun amacı kurumların hem kendi değerlerini artırmak, yanlış yönetilmesini engellemek, diğer taraftan da diyelim ki kurumların finansal artılarını diğer kurumlara veya değerlendirebilecekleri başka yerlere daha rahat aktarmak ve aynı zamanda da sadece kurumların veya paralarını iyi değerlendirmek değil, aynı zamanda Türkiye'nin ihtiyacı olan stratejik yatırımları da Türkiye'ye çekmek, bunda öncü olmak ve diğer taraftan da Türkiye'ye yatırım yapabilecek bazı şirketlere de öncülük etmek gibi birtakım misyonlarınız var. Tabii bu bence de güzel bir şey fakat şöyle bir şey var: Yani denetime tabisiniz, işte Plan ve Bütçe Komisyonuna da gelip hesap veriyorsunuz. Burada mesela diyelim ki siz bilgilisiniz, tecrübelisiniz ve iyi niyetlisiniz ve bu kurumları iyi bir yere götürmeye çalışıyorsunuz. Yani ileride diyelim ki farklı niyetlerde olan kişilere karşı kurumun ne gibi tedbirleri var? Ben bunu öğrenmek istiyorum.

Teşekkür ederim.