| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 21 .01.2015 |
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - Evet, değerli arkadaşlar, şu ana kadar tavsiye ve eleştirileriyle katkı koyan bütün arkadaşlara teşekkür ediyorum.
Tabii, bir noktada mutabık kalmak hepimizin dileğidir ama şöyle bir noktada mutabık kalmak ülkeye zarar verir diye düşünüyorum. Her birimiz belli okullardan mezun olduk, her birimiz de biliriz ki yeni mezun olmayla tecrübe arasında bir fark vardır. Bu mezun olduğumuz okulun ne diplomasına ne hocalarına bir hakaret demek değildir ama şaşırdığım bir şeyi söylemem lazım. Otuz beş yıllık tecrübeli olduğunu bahseden bir arkadaş, ısrarla bunu üç dört kez söyleme ihtiyacı hissediyorsa demek ki ilk mezun olduğundan farklı olduğunu anlatmak istiyor demektir. Dünyanın her yerinde bu, aslında tecrübe bir kavramdır. Kanada, Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya gibi madencilikte çok zirve yapmış ülkelerin özellikle bir denetimciyi, bir müfettişi seçerken mesela beş yıllık tecrübeli, dört yıllık tecrübeliyi tasnif ediyor "Ben alamam." diyor. "İki yıl eğitimden geçireceğim bu beş yıllık tecrübeli olanları ve arkasından da ancak yardımcı olabilirler bunlar." diyor. Şimdi, eğer biz, bir sistem oturtmaya çalışıyorsak, bunu düzenli hâle getirmeye çalışıyorsak... Sayın Susam'ın şu yorumuna kesinlikle katılıyorum, zaten bunu yatırımcılar ayıracaktır, tabii ki "Acemi adama iş verir misiniz?" dedi. Biz de diyoruz ki bu acemi olan adamı sistematik olarak ayırt edelim. Evet, doğru, acemi adama kimse iş vermez ama bunu da kurumsallaştıralım ama o "acemi adam" dediğiniz de diploması olan birisi. Nasıl oluyor da bu herhangi bir hocaya, akademisyene, o üniversiteye hakaret olarak kabul edilmiyor da bu tasnif hakaret olarak kabul edilebiliyor. Kalkıyor bir tane oda yöneticisi bir arkadaş, kendileri tarafından... Bakın biz şu ana kadar maden, jeoloji ve çevre mühendislerince birlikte hazırlanan bir yapıdan bahsediyoruz, şu anki sistem de böyle ama teknik nezaretçi olabilmek için -Sayın Başkanım, bu kısmı çok önemli, bunu bir oda yönetim kurulu üyesi söylüyor- Maden Mühendisleri Odasından sertifika gerekiyor. Niçin sertifika veriyoruz? Diploması olsun yapalım, orada eğitim veriliyor çünkü. Sizin bir kere kendi yönetim kurulu başkanı olduğunuz bir oda normal diplomayı yeterli bulmuyor, sertifika olmasını istiyor da, siz bunu normal karşılıyorsunuz da nasıl buradaki düz diplomayı normal karşılamıyorsunuz? O yüzden arkadaşlar, kendi aramızda, kendi içimizde tenakuza düşmeyeceğiz. Şu bir gerçektir: Hepimiz mezun olduğumuzda teorik olarak bir kısım bilgilere sahibiz, bu bir format verir o mühendise, herhangi bir kişiye, ben de mühendis olarak bunu hissettim ama daha sonra görürsünüz, bilirsiniz, okursunuz, çalışırsınız, yaparsınız ve ondan sonra bütün bunlara sahip olursunuz.
Yetkilendirilmiş tüzel kişiler de maden gruplarına göre, proje büyüklüğüne göre, yapılacak işin kapsamına göre, tecrübeye göre sınıflandırılıyor bunlar ve ona göre de yetki veriliyor. Yönetmeliklerden bahsediyoruz, yönetmelikler...
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Sayın Bakan, bir katkı koymanız için şunu söyler misiniz: Bu yetkilendirilmiş kişiyi seçerken Bakanlığınızın ve MİGEM'in kadrosu bu yetkinlikteki olanları seçme konusuna nasıl bakıyor, hangi kriterlerle bakıyor?
HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - Yok ki kriter.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın, milletvekili arkadaşlarım için özellikle söylemek isterim. "Burada yönetmelik hazır değil mi?" dediniz. Bir yönetmeliğin kanundan önce hazırlanması demek aslında o kanun tasarısının görüşüleceği milletvekillerine şerh koymak anlamına gelir.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Teessüf ederim Sayın Bakanım, bürokraside biz de bulunduk, yanınızda da Müsteşarınız var, bir görüşün.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - Şu açıdan, şimdi, biz yönetmeliği mevcut kanun tasarısını esas alarak hazırlamış olacağız, bizim için önemli olan kanunun kendisinin esas alınmasıdır.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Teessüf ederim Sayın Bakan.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - Kanun nasıl olacak, kanun nasıl hazırlanacak? Buradaki kanun tasarısının tartışılarak, değiştirilerek, verilen önergelerle beraber son biçimini alarak olacak. Arama ve işletme faaliyetleri için ayrı ayrı kategoriler oluşturulacak ve aynı şekilde yönetmelikte bunu sistematize edeceğiz.
Şimdi, değerli arkadaşlar, şunu bilmemiz lazım, bunu sektör sahipleri iletiyorlar. Mevcut işletme projelerinden ötürü, bakın mevcut işletme projelerinden dolayı, birçok ruhsat sahibi mağdur oldu ve ruhsatları iptal oldu, şu anda biz bunları bire bir yaşıyoruz. Ruhsat sahiplerinin bu şekilde mağdur olmamaları için yetkilendirilmiş tüzel kişiler ve belli tecrübeye sahip olanlar bu sorumluluklarını hukuki olarak da aynı şekilde ibraz etmek durumundalar. Faaliyetin türü, maden grubu başta olmak üzere tüzel kişilerin çalışma alanlarında da tabii ki çeşitlilik olacak.
ÇED'le alakalı Sayın Hocamız bir konudan bahsetti ve ÇED mevzuatı aslında faaliyet öncesi izin alınmasını emrediyor, şu anda bunu emrediyor. Bu izni Çevre Bakanlığı veriyor ve ayrıca Maden Kanunu'nun işletme ruhsatı ve madenin işletilmesiyle alakalı 24'üncü maddesinde -isterseniz oradan kısaca bir paragraf okuyayım- "Faaliyet sonrası işletme alanının çevre ile uyumlu hale getirilmesini de içeren, işletme projesi ve talep harcının ödendiğine dair belge..." falan filan diye sayar, bunların olması lazım geldiğinden icbar eder bunu.
Şimdi, biz, burada çevre uyum teminatı adı altındaki bedelin 4 katına çıkartılmasını teklif ediyoruz ve bunun da belli oranlarda nerede toplanacağını da burada vazediyoruz, o açıdan da ben diğer maddelerde diğer konulara geçmek açısından konuyu arz ediyorum ve önergeye geçilmesini teklif ediyorum.