BAŞKAN - Sayın Hocam, geçen gün bir televizyon mülakatında şöyle bir şey söyledim: Ben bürokraside de görev yaptım biliyorsunuz ve bürokraside ve iş dünyasında zaman mefhumu vardır yani bir bürokrat "Ben bunu yarın bitireceğim." "Beş gün sonra bitireceğim." "Üç ay sonra bitireceğim." psikolojisi içindedir. İş adamında da vardır, işte "İhaleye gireceğim, şöyle..." Ama siyasette karar ile icra arasında zamanı kaldırırız. Yani ben yanında çalıştığım Cumhurbaşkanlarından ve siyasetçilerden bunu öğrendim.

Şimdi, her şeyin bir zamanı vardır ve bu yaptığımız Dışişleri Komisyonu bünyesinde hepimizi çok tatmin edebilir ama acaba İslam İşbirliği Konferansı bundan dolayı "Biz ne yaptık, Türkiye'yle tekrar nasıl barışalım?" diye bir şeye girecek midir? Ben çok endişeliyim ama...

ÜMİT ÖZDAĞ (İstanbul) - Hayır, hiç yapmayacaktır.

BAŞKAN - Çok sembolik...

ÜMİT ÖZDAĞ (İstanbul) - Sembolik olur ama.

BAŞKAN - Bakın, bütün bunlar... Bugünün ortamında, demin de söylediğim gibi, menfaatlerimizle ilgili adımlar atmamız lazım ve hiçbir şey de unutulmaz yani düşmanları affedersiniz, isimlerini bir yere kaydedersiniz; usul budur. Dolayısıyla bunların hepsinin zamanı da gelecektir ama bence çok önemli bir noktadayız ve Türkiye'nin gerçekten geleceğiyle ilgili, bir anlamda bekasıyla ilgili, terörle yıllardan beri verdiği mücadeleyle ilgili çok önemli bir noktaya geldik. Bu noktada bizim ormana bakmamız lazım. Ormana bakarken de ormanın yangını sırasında, yakma teşebbüsü sırasında ağaçları yakanları biz bulur yakalarız bir yerde ama bugün bunlardan ziyade büyük resme bakalım derim ben ve bunu bir Dışişleri Komisyonu kararıyla değil, ülkemizin genel stratejisi içinde zaten bunu bir yerlere oturturuz ileride. Ama bence bunu ertelemek yerine... Genel Kurula zaten gelip gelmeyeceği, ne zaman geleceği belli değil. Dolayısıyla bu mesajı biz başka şekilde de veririz, burada bir açıklama yaparız, çok daha güçlü olur ama karanlıkta göz kırpmak gibi bir durum olur bunu ertelememiz. Ama biraz daha sıkıntılı bir durum olursa yine bu Komisyonda sırf bunun için toplanalım, oy birliğiyle bir karar alırız ve o açıklamayı yaparız, çok daha etkili olur, herkes okur, her yere ulaşır.

Hocam, uygun bulursanız, böyle bir şey isteyelim.