| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 21 .01.2015 |
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Sayın Kacır'ın konuşmasından konuyu bilmeyen arkadaşlarımız şöyle anlar: Biz önerge verdik ama verdiğimiz önergeden sonra başka bir önerge veriliyor, Komisyonun kabul ettiği şey tekrar başka bir önergeyle değiştirilmeye çalışılıyor. Bu önerge öyle bir önerge değil.
BAŞKAN - O anlama geldi sanki Sayın Ünal Bey'in söylediği.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Bu, öyle bir önerge değil. Bu önerge...
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Nasıl bir önerge?
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Müsaade et de anlatacağım nasıl bir önerge olduğunu. "Böyle değil..." diye başladım, nasıl olduğunu da anlatacağım, sabırlı ol. Yaşına, başına uygun olarak sabırlı olman lazım, haydi biz genciz biraz sabırsızız, sen daha yaşlı başlısın, sabırlı olman lazım.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Boşuna zaman da kaybetmeyelim...
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Zaman kaybetmezsiniz.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Emek de kaybetmeyelim.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Susam.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Şimdi, arkadaşlar, bakın, az önce sizin kabul ettiğiniz, bizim reddettiğimiz önergeye İsmet Kasapoğlu dedi ki: "Biz her yerde bir tane mühendis, bir de başına daimî nezaretçi mi koyacağız?" Başka bir arkadaşımız dedi ki: "Ya, kardeşim, her işletmeye birer tane mühendis mi koyacağız?" Müsteşar Yardımcısı da açıklama yaptı "Aslında daimî nezaretçilik olayını biz yönetmelikte anlatacağız, olay şudur: Şu an bir işletmede çalışan mevcut mühendis daimî nezaretçidir, biz bunu yönetmelikte düzenleyeceğiz." dedi. Yani senin tanımlaman aslında şu anki yürürlükteki yapıyı anlatan bir tanımlama, hiçbir şey değil. Biz farklı bir şey söylüyoruz.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Sayın Tanal'a anlatırsın onu, Sayın Tanal "Bu, mühendis olmayabilir." dedi, biz de mühendis olacak diye kanuna yazdık.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - İyi yapmışsınız!
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Ne yapalım yani, herkese bir şey diyorsunuz? Minare düzeltmekten başka bir iş yapmıyoruz yani, durmadan minare düzeltiyoruz.
BAŞKAN - Ünal Bey, şöyle: Sayın Tanal dışarıdan gelen bir vekilimiz, burada Susam'ın fikri bizim için daha önemli.
Buyurun.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Bu çalışmayı, bu önergeyi sektör dâhil, mühendis arkadaşlar dâhil hazırladık, çalıştık. Bu cumartesiden önce çıkan tartışmalar ışığında beraberce oturup olumlu bir şekilde hem Bakanlığın iyi niyetle sektördeki mühendislerin yetkilendirilmesi konusunda isteklerine cevap verecek yetkili tüzel kişiliği oluşturalım hem de mevcut mühendis arkadaşlarımızın hak ve menfaatlerini koruyacak, odayla bağlarını da güçlendirecek ama aynı zamanda da bu anlamıyla yasal statülerini koruyacak bir önerge hazırlayalım dedik. Bu önerge aslında bu, bu çalışma yani bu bizim kendimizden çıkardığımız siyasi bir önerge falan değil, bu önerge bilimsel bir önerge. Bu önergenin altında yatan olay şudur: Arkadaşlar, bir güvensizliğimiz var. Şimdi, şöyle bir güvensizlik var: Burada yetkilendirilmiş tüzel kişi çıkınca bana göre, ben şöyle anlıyorum: Bakanlık yetkilendirilmiş tüzel kişilikte sınırlı sayıda yetkilendirilmiş tüzel kişilik oluşturacak, bu oluşturulmuş tüzel kişilikler hem sektör açısından hem mühendis açısından tehlikeli olacak, hormonlu bir yapı olacak. Kendilerine mühendis çalıştıran, yüzde 51 hissesi olan proje büroları oluşacak, bu proje bürolarından hem işverenler geçecek hem mühendisler geçecek diye bir korkumuz var. Benim öyle bir korkum var, çok net söylüyorum, böyle bir yapı oluşacağından korkum, kuşkum var. Bu hem sektöre zarar verecektir...
BAŞKAN - Sayın Susam, ne olur korkuyla yaşamayın, korkuyla yaşayan adam mutlu yaşayamaz.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Anladım, bu korkuyu telafi etmenin yolunu söylüyorum burada.
İkinci aşaması, bu korkuyu telafi etmek için bir çözüm bulduk, dedik ki: Kardeşim, bu yapıyı sadece, yetkili tüzel kişilik oluşturmayıp yetkili bürolarda oluşturursanız rekabet oluşturursunuz piyasada, bu yapıyla rekabet eden hem işverenin niteliğine güvendiği, mühendisliğine güvendiği insanlara gidip proje yaptırma noktasında olur hem de Bakanlığın... Bakanlık diyor ki: "Ya, ben iyi bir proje istiyorum." Ama aynı zamanda dönüyor diyor ki: "Benim kadrolarım iyi bir mühendislik bürolarını ve şeyleri yapabilecek, denetleyebilecek teknik kadrodan eksik, noksan." Şimdi, arkadaş, siz "Yönetmelikle yapacak." diyorsunuz ama yetkilendirilmiş tüzel kişilikleri, bunların iradi olarak kimlerden oluşacağı, kimlere verileceği, yetkili bürolardan, bu ülkede herkesin oradan geçmek zorunda kalacağı bir yapı da oluşturulabilir. Bu kuşkular var. Onun için, yetkili bürolarda yapın, verin kardeşim, o arada rekabet oluşsun, herkes bu sektörde bu işten yapsın. Çıksın kendine güvenen, aslan gibi, iyi eğitim almış, kendini yetiştirmiş, beş yıl, üç yıl neyse mühendis olarak bir ocakta çalışmış adam, ertesi gün çıksın büro kursun, o büroda yapsın, yetkili büro olsun veya "Ben bu işi biliyorum, projelendirme konusunda uzmanım, yurt dışında çalıştım, geldim, burada yapacağım." desin. Bunlara da yetki verin.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Bu insanlar büroda çalışacaklar zaten.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Lütfen bana müdahale etmeyin, ben anlatayım dediklerimi, siz de şey yaparsınız, sonuçta oyluyorsunuz, bizi şey yaparsınız.
BAŞKAN - Bir de söz isterseniz iyi olur.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - İkincisi: Bakın arkadaşlar, mühendislerden şikâyet eden arkadaşlarımıza söylüyorum: Mühendislerden şikâyet edebilirsiniz, mühendislerden şikâyeti en aza indirgemenin yolu da mühendis odalarının ve TMMOB'un ayakta olmasıdır. Örgütlü mühendisleri denetlersiniz, eğitirsiniz, disipline edersiniz ama örgütsüz bir yapıyı denetleyemezsiniz. Nasıl siz işverenler olarak diyelim ki ticaret odası meslek komitesinde, İhracatçılar Meclisinde veya TÜMMER gibi sivil toplum örgütlerinde kendi içinizdeki olumsuzlukları o örgütlü yapıyla ortadan kaldırıp mesleğinize saygınlık kazandırıyorsanız, aynı şey mühendis odaları için de geçerlidir. Mühendis odalarının saygınlık kazanması, aynı şekilde, mühendislerin hem disiplinli olması hem saygın olmasını getirir. Bunlar birbiriyle iç içe geçmiş olan konulardır. Bunlara böyle bakmak lazım. Biz burada karşılıklı bu saygınlığı oluşturma konusunda bir önerge verdik, takdir yüce heyetinizindir.