MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Ben, bu maddede verilen görevlerin, büyük oranda, Sayın Müsteşarın da açıkladığı gibi, özellikle yaşanan bazı olaylar da dikkate alınarak bazı düzenlemeler yapıldığının farkındayım ama burada benim görmek istediğim ve göremediğim şey şudur: Peki, yetkileri, yetkilendirilmiş tüzel kişilere aktarıyoruz ve benzeri uygulama alanları yapıyoruz. Bakanlık burada işin içinden çekiliyor mu, Bakanlığın görevleri ne, bu maddede Bakanlık ne kadar sorumluluk alıyor? Bununla ilgili genel bir değerlendirmeyi hiç görmüyorum. Burada işletmeye atıyor topu: "Şu şu şu çalışmaları, yıl sonu çalışmaları yılbaşında büyükşehirlerde valiliğe veya büyükşehir belediyesine verilmelidir, tüzel kişiler herhangi bir sıkıntı gördüklerinde bildirmelidir." Peki, Bakanlık ne yapmalıdır? Bakanlık bu işte, taşın altına elini nasıl koyuyor, nasıl bir denetim yapıyor, nasıl bir görevi var? Bunlarla ilgili olarak ben bu kanunun genel ruhunda şunu hissediyorum: Bakanlık "Kazalar oluyor, sonuçlar Bakanlığa çok yansıyor. Ben mümkün olduğunca yetkilerimi devredeyim, bu devredilmiş yetkilerle sorumluluklardan da kurtulayım." anlayışı içerisinde mi hareket ediyor? Böyle bir sıkıntı var mı? Ben bu kanunu okuduğumda belirli maddelerde bunları hissediyorum. Benim gördüğü olay budur. Bakanlığın bu konuda taşın altına elini çok koyduğunu görmüyorum.