| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Dijital Hizmet Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/2312) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 30 .10.2019 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar, sivil toplum ve meslek kuruluşlarının değerli temsilcileri, değerli Bakan Yardımcılarım, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum öncelikle.
Sayın Başkanım, vergi kanunu ihdas ediyoruz, çok önemli. Burada çok önemli maddeler var. Vergi, vatandaşla ilgili, toplumla ilgili bir konu, sadece cebinden para almıyorsunuz, vergiyle birlikte toplumsal, sosyal bazı düzenlemeler yapıyoruz. Yani sadece ekonomik değil konu, ekonomiyle ilgili değil. Çok yönlü bir konu vergi konusu, maalesef çok basit yaklaşılmış.
Bütçe sunumu yapıldı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı bütçeyi sundu. Bütçe dönemine girdik. Böyle bir dönemde bu kadar önemli, toplumu bu kadar ilgilendiren bir kanunu çıkarmaya çalışıyoruz çok kısa bir süre içerisinde. Muhakkak yine yanlışlıklar, sıkıntılar söz konusu olacak. Yani bir vergi kanunu böyle çıkarılmaz, hakikaten böyle olmaz. Demin İsmail Bey buradaydı, bir doktor olarak bile çok teknik bir konuya işaret etti. O kadar apar topar getirilmiş ki birçok yanlışlığı içeriyor maddeler, çok bariz yanlışlıkları içeriyor gerçekten. Üzülmemek mümkün değil.
Değerli arkadaşlar, bir vergi ihdas ediliyorsa, dijital alanda, teknolojik alanda özellikle bir vergi ihdas ediliyorsa bunun çok iyi tartışılması lazım. Geçen hafta, biliyorsunuz, para vasıtalarıyla ilgili, mevcut düzenlemenin tümünün yetkilerinin Merkez Bankasına aktarılmasıyla ilgili bir kanun geldi, orada da bu konuyla ilgili olarak ne kadar önemli eksiklikler olduğunu gördük. "Nedir eksiklik? Mevcut -BDDK'ye verilen düzenleme Merkez Bankasına aktarılıyor- durumda ne sıkıntı var?" dedik, cevap verilemedi. "Herhangi bir sıkıntı yok ama bu, dünyada da böyle olduğu için bunu böyle yapıyoruz." Dünyada da böyle olduğu için böyle bir düzenleme yapılmaz aslında. Bir sıkıntı, sorun varsa, o sorun tespit edilmişse ona yönelik bir düzenleme yapılır. "Sorun, sıkıntı yok, mevcut durum iyi gidiyor ama biz böyle değiştiriyoruz." Böyle bir düzenleme olmaz.
Dijitalle ilgili sıkıntılar da vardı. Orada özellikle elektronik parayı kapsayabiliyorduk, kavrayabiliyorduk ama kripto paraları kavrayamıyorduk. Öyle bir eksiklik vardı, yine o eksiklik devam ediyor ama biz burada da dijitalle ilgili bir vergi getiriyoruz, muhtemelen yine aynı kavramayla ilgili, kapsamayla ilgili sorun devam edecek, sıkıntı devam edecek. Böyle bir vergi geliyorken çok iyi düşünülmesi gerekir. Bir kere kavrama zorluğu var dijitalin, dijital sektörün kavranmasıyla ilgili büyük bir zorluk var. Bunu gelişmiş ülkeler bile kolay kolay yapamıyorlar, kolay kolay değil de tam olarak yapabilen yok. Uluslararası bir vergi bu alanda artık tartışılıyor, uluslararası bir düzenleme yapılması isteniyor. Bununla ilgili, vergiciler, OECD'de ve benzeri platformlarda görüş zikrediyorlar. Biz bunları bıraktık, kendi başımıza bu alanı vergiliyoruz güya. Bunu yaparken acaba, Türkiye'ye yönelik teknolojik yatırımcıları küstürüyor muyuz, kaçırıyor muyuz, onları bile bilmiyoruz. Ne olduğunu bilmeden, sektörü tanımadan bir düzenleme yapıyoruz, anlamadan bir düzenleme yapıyoruz, vergi getiriyoruz. Hakikaten bu şekilde vergi getirilmez.
Biraz önce söyledim, mesela -Belediyeler Birliği de yoktu- bir vergi getirilirken ilgili kamu kuruluşları otururlar, beraber çalışırlar, görüşleri yazılı olarak alınır, buraya gelir, biz de biliriz sorun, sıkıntı nedir, bir etki analizi yapılır, bu vergi ne getiriyor, ne götürüyor bilinir, o yönleriyle hangi toplum kesimlerini etkilediği, hangi yatırımcıları, hangi ekonomik alanları etkilediği görülür, ne getirdiği görülür, ne götürdüğü görülür, ondan sonra düzenleme yapılır. Maalesef, böyle bir şey söz konusu değil. Kamu kuruluşlarının görüşleri alınmamış, meslek kuruluşlarının görüşleri alınmamış, sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınmamış. Birdenbire bir vergi... Vedat Bey'in tabii, başka bir şey söylemesi mümkün değil "Bu bir gelir kaynağı olarak görülüp getirilmemiştir." diyor ama tabii ki aynen öyle getirildi. Vergi zaten gelir elde edilsin diye getirilir, ayıp değildir ama gerçek anlamda bir gelir elde edilmesiyle ilgili çalışma yapılır, öyle getirilir. Biz buradan ne kadar vergi geleceğini tam olarak bilmiyoruz.
Vedat Bey, bilmiyorum, arkadaşlar bu 6 milyarın ayrıntısını getirebilir mi?
Bir de tabii "Anayasa'ya aykırılıklar yok." dendi ama daha onlara da gireceğiz. Genel kurallara aykırı durumlar var. 2019 için de getiriliyor. Yani geriye yönelik, maalesef, kanun geriye yürütülerek düzenleme yapıyoruz. Bunlar da ayrı bir sıkıntı.
Etki analizleri yapılmadı ama ben size, elimizde 2018'in rakamları var, Maliye Bakanlığının bazı açıklamaları var, onlara dayanarak vergideki durumumuzu kısaca bir anlatmaya çalışayım değerli arkadaşlar.
Bakın, 2018 yılında genel bütçe vergi gelirlerinin bütçe tahminin 667 milyarmış, 667 milyar tahminde bulunulmuş. Bütçe yapılırken bizim şöyle bir şeyimiz var: Maliye Bakanlığı bütçe yaparken -bu yıldan itibaren Maliye Bakanlığı yapmıyor, onu da belirteyim- vergi gelirlerini çok düşük tahmin eder, düşük yazar ama onun üstünde gerçekleşir dolayısıyla da vergi tahsilatında hep başarılı oluruz, hiç altta kalmayız. Ama 2019'da buna rağmen vergide tahminlerin altında bir durum var. Ama 2018'le ilgili olarak şöyle söyleyeyim: Bütçe tahmini 667 milyar, yıl sonunda tahakkuk tutarı 906 küsur milyar -tabii, 667 tahmin edip 906 olması da bir başarısızlık ama- olmuş yıl sonunda, asgari geçim indirimi dâhil brüt tahsilat tutarı 738 milyar, asgari geçim indirimi hariç brüt tahsilat tutarı ise 705 milyar olmuş. Yani 906 milyarlık bir tahakkuk var, asgari geçim indirimi hariç brüt tahsilat tutarı 705 milyar. Bir de bunda ret ve iadeler var, onlara girmiyorum. Tahakkuk/tahsilat oranı bir kere çok düşük; bakın, buna rağmen tahakkuk/tahsilat oranı çok düşük, tahsilat yapamıyoruz. Bakın, vergi çok fazla görünüyor, 705 milyar; 906 milyar vergi tahakkuk ettiriliyor, 705 milyar tahsilat gerçekleşiyor. Ama gelir ve kazanç üzerinden alınan vergilerin bütçe tahmini ne kadar biliyor musunuz? 197 milyar. Bakın, 197 tahmin ediliyor, yıl sonunda tahakkuk tutarı 322 milyar. Asgari geçim indirimi dâhil brüt tahsilat tutarı 259 milyar, asgari geçim indirimi hariç brüt tahsilat tutarı 227 milyar. 322 milyar tahakkuk ediliyor, 227 milyar tahsil edilebiliyor. Böyle anormal bir durum var, vergi alamıyoruz, tekrar söylüyorum. Bir de gelir vergisi, 127 milyar lira 2018 için tahmin edilmiş bütçede, yıl sonunda tahakkuk tutarı 215 milyar olmuş, bakın, tahminin 2 misli çıkıyor, 215 milyar lira tahakkuk ediyor, asgari geçim indirimi dâhil brüt tahsilat tutarı 175 milyar, asgari geçim indirimi hariç brüt tahsilat tutarı 142 milyar; 215 milyar tahakkuk, 142 milyar tahsilat. Beyana dayanan gelir vergisine bakın, bunlar tabii tevkifatları da içeriyor.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Bülent Bey, hangi yıl bunlar?
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - 2018. En son elimizde 2018 var zaten.
Beyana dayanan gelir vergisi bütçe tahmini 7,625 milyar olarak öngörülmüş, yıl sonunda tahakkuk tutarı 18,9 milyar olmuş ama tahsilat tutarı 8,2 milyar; 19 milyar tahakkuk ediyor; 8,2 tahsil ediliyor, beyana dayanan kısmı bu. Öbürleri beyana dayanmıyor, kazanç üzerinden alınmıyor. Kurumlar vergisi için de aynı şekilde, bakın, beyana dayanan kurumlar vergisi bütçe tahmini 3,4 milyar, yıl sonunda tahakkuk tutarı 24 milyar -ne kadar kötü bir tahmin var, rezalettir aslında, skandaldır- tahsilat tutarı 6,7; 24 milyar tahakkuk ediyor; 6,7 tahsil ediliyor. Kurumlar vergisi de alamıyoruz, beyana dayanan gelir vergisini de alamıyoruz. Ondan sonra da getiriyoruz böyle uydurma vergilerle...
Ne alıyoruz, tahsil ettiğimiz vergiler neler? Bakın, onu da söyleyeyim: Dâhilde alınan katma değer vergisi. Neler? Özel tüketim vergisi. Özel tüketim vergisi bütçe tahmini 147 milyar olarak öngörülmüş 2018'de, tahakkuk tutarı 147 milyar, tahsilat tutarı da 135 milyar olmuş. Bakın, bunu doğru tahmin etmişiz, tahsilat tutarı 135 milyar, tahakkuk tutarında, doğru tahmin etmişiz. Nelerden? Mesela, alkollü içeceklerden 10 milyar tahmin etmişiz, 13 milyar tahakkuk etmiş, 12 milyar küsur da tahsil etmişiz, buradan alıyoruz. Tütün mamullerinden alıyoruz, sigaradan 37 milyar tahmin etmişiz, 43 milyar tahakkuk etmiş, 42 milyar vergi almışız. Dayanaklı tüketimden vesaireden bunlardan alıyoruz ama beyana dayanan bir vergi alamıyoruz, kazanç üzerinden vergi alamıyoruz. Ondan sonra da getiriyoruz, bu düzenlemeleri yapıyoruz. Bunlar yanlış işler değerli arkadaşlar, bunlar toplumu olumsuz olarak etkileyecek işler. Aldığımız verginin yüzde 10'unu bile beyana dayanan kısım oluşturmuyor, kazanç üzerinden gerçek anlamda vergi almıyoruz demektir bunlar. Bunlar 2018'in reel rakamları.
Şimdi, bir vergi düzenlemesi yapılırken dikkat edilmesi gereken konular var. Mali yapının bozulmaması lazım, vergi mantığının değişmemesi lazım. Gerçi bizim mali yapımız da vergi mantığımız da yanlış, bunların da değişmesi gerekiyor esasında ama temelli bir değişiklik yapmamız gerekiyor, bir reform yapmamız gerekiyor; böyle, önüne geldiği gibi bir değişiklik değil. Maalesef, burada bunu yapıyoruz. Şimdi, emlak vergileri... Belediyeler emlak vergisi alıyor, doğru; tutuyoruz, bir vergi daha alıyoruz. Bu, normalde belediyelerin alması gereken bir vergi çünkü onlara hizmet veren belediyelerdir, ilave bir vergi alınacaksa onların paraya ihtiyacı varken yapılması gereken odur. İlave vergi alacaksak onların belediyeler tarafından alınması gerekir. "Konaklama vergisi" dediniz, dünyada da var. Var ama bu, konaklama vergisi yerel yönetimlerin aldığı bir vergidir çünkü hizmeti onlar veriyor. Konaklama vergisini yerel yönetimler alır, merkezî idare almaz, merkezî idare -biraz önce arkadaşım söyledi- zaten KDV alıyor onlardan. Para almak değilse amacı niye merkezî idare alıyor? Birkaç sene önce sporcularla ilgili -geçen sene mi yaptık, evvelki sene mi- düzenleme yaptık, muafiyet sağladık hepsine, şimdi vergi getiriyoruz. Nasıl oluyor bu? Yani bir öyle, bir böyle; vallahi sporcular da şaşırıyorlar, ne yapacaklarını bilemiyorlar yani futbol kulüpleri de sıkıntı da. Tümüyle bir muafiyet getirdik -daha bir buçuk yıl oldu herhâlde, hatırlıyorum, bir yıl oldu değil mi- şimdi değiştiriyoruz. Niye bunu yapıyoruz? Ne oldu? Yani gerekçesi nedir? Bunları anlamak mümkün değil hakikaten. Yani böyle zikzaklarla devlet yönetilmez, devlet yönetim anlayışı bu değildir yani bırakın vergiciliği, devlet yönetilmez.
Sayın Bakan Yardımcımız Osman Bey'in dediğinden, verginin beyana dayandırılmasını, vergi tevkifatının beyana dayanmasını yani ücret gelirine sahip olanların da zaman içerisinde gelir vergisi beyanında bulunmasını arzu ettiklerini anladım, değil mi? Bu güzel bir şey, eleştirmiyorum. Zaman içerisinde beyana dayanan gelir vergisi mükellefiyetinin artması, doğrusu odur, böyle olması lazım. Fakat Sayın Bakan Yardımcım, daha üç ay önce -Sayın Başkanım, siz de biliyorsunuz- buraya "gelir ve kurumlar vergisi dâhil bütün mükelleflerin hasılat üzerinden vergilendirilmesi" diye bir teklif geldi, biliyor musunuz? Zor çıkarttırdık bunu. "Bu, Türkiye'ye ayıptır, bu yüzyılda böyle bir verginin gelmesi ayıptır, yazıktır." dedik de zor çıkarttırdık. Şimdi böyle olmasından mutluluk duyduk, böyle bir amaç varsa mutluluk duyarım. Ama birkaç ay önce "Hasılat üzerinden belli bir oranda, yüzde 10 üzerinden vergi alalım." diye bir teklif geldi buraya Maliye Bakanlığından. Bu nasıl bir politikadır, nasıl bir anlayıştır? Niye bu kadar kafalar karışık, anlayamıyorum. Biz vergi konusunda Osmanlı'dan beri tecrübesi olan, birikimi olan bir ülkeyiz; öyle, dünkü ülkeler gibi değiliz. Bütün bunları silip attık, yeni bir düzenleme yapacaktık neredeyse, zor kurtardık. Şimdi böyle bir düşüncede olmanızdan mutluluk duyuyorum.
Vergi Teftiş Kurulu... Sayın Demiröz, sizin günahınız değil ama biz Osmanlı'dan gelen, yüz elli yıllık Maliye Teftiş Kurulunu kaldırdık, cumhuriyetin en güzide kurumlarından Hesap Uzmanları Kurulunu kaldırdık dört beş sene önce; şimdi denetim yok, Maliye Bakanlığının hem bürokrasisi hem de denetim durumu rezalet vaziyette, şimdi yeniden bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bunlarla olmaz. O yanlışlar yapıldı, burada itiraz edilmedi, her şeyi söyledik. Bunu yapanlar, o kurulları kaldıranlar, Maliye Bakanlığını altüst edenler günahkârdır, gerçekten günahkârdır. Ondan sonra da bu düzenlemeler geliyor, bunlar da doğru değil. Böyle bir şey olamaz yani nasıl altüst ederiz! Her devlette seçkin, özellikle yetiştirilmiş -Osmanlı'da da öyleydi, enderunu vardı- devlet adamı yetiştiren yerler vardır, ocaklar vardır, okullar vardır, ekoller vardır. Böyle bir rezalet olur mu!
Yani ben bu teklife bakıyorum, bunu Vedat Demiröz getirseydi ben ayıplardım, Vedat Demiröz'ün teklifi olmadığını biliyorum, altında imzası olmakla beraber ama bu, kamudan gelmiş. Alıştık artık kamudan böyle tekliflerin gelmesine maalesef. Üzülüyorum, kamunun bu durumda olmasına üzülüyorum. Hiçbir şekilde doğru dürüst hiçbir hazırlık yapılmadan getirilmiş bir teklif. Maddelere geçildiğinde epey eleştirimiz olacak, epey yanlışını birlikte göreceğiz, inşallah düzeltebiliriz ama inanın, ben de eski bir vergici olarak bu durumda, böyle gelmesinden utanıyorum değerli arkadaşlarım. İnşallah, hep beraber düzeltiriz sıkıntıları. Devlete gelir gerekiyorsa da yapılır, bununla ilgili düzenleme yapılır, yapalım hep beraber ama böyle olmaz hakikaten. Bu şekilde, bu anlayışla, bu tarzla, bu metinlerle bu işi yapmamız, altından kalkmamız mümkün değil.
Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.