EBRÜ GÜNAY (Mardin) - Şimdi ben de kurula hoş geldiniz diyorum.

Bir şey söylemek istiyorum. Danışman arkadaşım 16 Eylül günü Mardin'e geldiğinde Mardin kayyumu bir hoş geldiniz mesajı atıyor "Mardin'e hoş geldiniz." diye. Şimdi nereden geldiğini bilir, telefonunu nereden bulur, nereden mesaj atar? Yani açık, aleni bir şekilde bir veri paylaşımı var. Sadece o değil, bu en yakınımda olduğu için biliyorum.

BAŞKAN - Var mı mesaj Günay Hanım yanınızda?

EBRÜ GÜNAY (Mardin) - Var, var... Yanımda, yanımda... Arkadaşın kendisi burada zaten. Gösterebiliriz. Ben okuyayım hatta.

"Sokakları tarihin arka odalarına açılan şehir Mardin'e hoş geldiniz. Mustafa Yaman, Vali-Büyükşehir Belediye Başkan Vekili." Altına Mardin Belediyesinin linkini eklemiş.

Şimdi sorarım yani nereden bilinir? Bir vali ya da atanmış bir kayyum bunu nereden bilir? Hani onu geçtim, şehre girdiğini nasıl bilir? Böyle bir mesaj bana gelse ben panik olurum, birisi beni takip ediyor mu derim; açık söyleyeyim. Bir kadın olarak böyle bir mesaj bana gelse, kimden geldiğinin bir önemi yok, ben takip ediliyor muyum derim. Uçakla indiğiniz bir kentte, birisi arkanızdan mesaj atıyor, pat, hoş geldiniz... Yani kimsin, nesin, nereden bulursun bu bilgiyi? Bu konuda bir cevabınız var mı? Kişisel verilerin paylaşımı açık, aleni bir şekilde.

OSMAN NURİ GÜLAÇAR (Van) - Yalnız bunu Mardin'le sınırlandırmanız yanlış. Şöyle: İstanbul'da girdiğiniz her ilçede, mesela, diyelim ki Eyüp.

EBRÜ GÜNAY (Mardin) - Bu, birçok yerde oluyordur muhtemelen. Bu yanlış o zaman.

OSMAN NURİ GÜLAÇAR (Van) - Şöyle: "Eyüp ilçesine hoş geldiniz."

EBRÜ GÜNAY (Mardin) - Öyleyse yanlış yani. Nereye girerse girsin yanlış.

OSMAN NURİ GÜLAÇAR (Van) - Orada bir slogan da üretmişler.

Ebrü Hanım, meseleyi Mardin, kayyum meselesine getirdiniz ya, ondan bahsediyorum.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Kayyuma alerjiniz var, ondandır Osman Bey.

EBRÜ GÜNAY (Mardin) - Mesele o değil arkadaşlar. Ben somut, yaşadığım için, elimde delil olduğu için Mardin üzerinden konuşuyorum. Muhtemelen birçok yerde birçok kişiye oluyor. Mesele kayyum olması değil. Bingöl Valisi de aynı mesajı atsa sorundur, İstanbul Valisi de aynı mesajı atsa sorundur, bir başkası da aynı mesajı atsa sorundur yani problem. İnsanların nereden girdiği, nasıl girdiğini bilmeleri ve telefon numaraları üzerinden bir hoş geldiniz mesajı çekmeleri sorun.

Deminki gibi alışveriş merkezindeki bir dükkândaki meseleyi problem ediyorsak bunu da problem etmemiz lazım. Bu bir veri paylaşımı, seyahat özgürlüğünün açık takibi. Yani nereye girdiniz, nere gittiniz, açık takibi. Hukuka aykırı bir durum. Buna ilişkin kurulun bir çalışması var mı, onu bilmek istiyorum.

Onun dışında, benim Komisyona dair görüşlerim var. Şimdi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu olarak bu 5'inci toplantımız.

BAŞKAN - 6.

EBRÜ GÜNAY (Mardin) - 6 olsun. 5 ya da 6, hiç problem değil. Zaten 2'si komisyonların gelip sunuşlar yaptığı, aslında bizim insan hakları meselelerini konuşmadığımız, tartışmadığımız ve buna dair bir yol haritası belirlemediğimiz bir toplantı. Ben Cezaevi Alt Komisyonundayım. 3 toplantı yapmışız; bir İstanbul, bir Ankara ziyareti gerçekleştirmişiz. İstanbul'da 2 cezaevi, Ankara'da 1. Bir gariplik var yani.

Şöyle bir denge ortaya çıkıyor: Evet, iktidar partisi olabilirsiniz ama bu ülkenin insan hakları sorumluluğu sizin parti çalışmalarınızdan daha önemli, bizim de parti çalışmalarımızdan daha önemli. Geçen mesela Tarsus Cezaevi ziyareti oldu. Bir arkadaşınız "MYK toplantımız var. Tarsus Cezaevi ziyaretini iptal etmek..." diye yazdı.

BAŞKAN - Öyle bir şey var mı?

EBRÜ GÜNAY (Mardin) - Bizim alt komisyonumuzda oluyor.

OSMAN NURİ GÜLAÇAR (Van) - Bir dakika... Konuşsun, cevap vereyim.

EBRÜ GÜNAY (Mardin) - Osman Bey, bölüyorsunuz ama. Komisyon çalışmıyor.

BAŞKAN - Bitirsin.

EBRÜ GÜNAY (Mardin) - Bir bitireyim yani ikide bir araya giriyorsunuz.

Mesele şu: Komisyon aslında çalışmayan insan hakları konusunda, bir araya gelip şey yapmayan bir durum... Bir karar verelim. Normalde Meclisin en aktif alanı, en aktif komisyonunun olması gerekiyor. 4'üncü ya da 5'inci ya da 6'ncı toplantı neyse. Bir komisyonun İkinci Yasama Yılında bu kadar toplanıyor olması ciddi bir sorun. Özellikle her gün gözaltının, her gün tutuklamaların, her gün ölümlerin olduğu bir ülkede bu komisyonun bu kadar az çalışıyor olması başka bir sorun.

Bir muhatap bulma konusunda, bir şey bulma konusunda sıkıntılar var. Ben mesela Komisyona yaptığımız başvurulara baktım. Ben toplamda 14, 15 başvuru yapmışım. Hepsine verilen cevap şu: "Bakanlıktan cevap istendi. Bakanlıktan cevap istendi." Bir geri dönüş de yok. Bu anlamıyla somut...

BAŞKAN - Yok, geri dönüşlerimiz var.

EBRÜ GÜNAY (Mardin) - "Bakanlıktan cevap bekleniyor." gibi şeye dönüşüyor. Komisyon, aslında insan hakları konusunda çalışma yürütmek istemeyen...

BAŞKAN - Yok. Kesinlikle yok.

EROL KAVUNCU (Çorum) - Kesinlikle yok.

EBRÜ GÜNAY (Mardin) - Tablo onu gösteriyor. Çalışmıyoruz.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Hiç çalışmıyoruz.

EROL KAVUNCU (Çorum) - Olur mu canım! Çocuk Hakları çalışıyor, Tutuklu ve Hükümlü çalışıyor, Göç çalışıyor; hepsi çalışıyor.

EBRÜ GÜNAY (Mardin) - 4'üncü ya da 5'inci toplantı.

Mesela ben soruyorum...

BAŞKAN - Sayın Günay, Meclisin tüm komisyonlarının çalışma sayısını alın, şu anda bizim Komisyonumuzdakilere bakın. Ben o kadar söyleyeceğim size.

EROL KAVUNCU (Çorum) - Biz diğerlerinden daha fazla çalışıyoruz. 3 tane alt komisyonumuz var, 3'ü de çalışıyor.

BAŞKAN - Bunu bizden alın. Kaç komisyonumuz varsa çalışmalarını alın, bizim komisyonumuz bu çalışanlar arasında nerede yeri, ona bir bakın.

EBRÜ GÜNAY (Mardin) - Hakan Bey, şunu sormak istiyorum: Mesela biz Elâzığ Cezaevine neden gidemiyoruz? Ne gizleniyor?

BAŞKAN - Hüseyin Bey, buyurun.

HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) - Hayır, Hanımefendi konuşmasını tamamlasın. Bu, bitmeyen bir konuşma gibi. Ama bir tamamlayın, cevap verelim.

EBRÜ GÜNAY (Mardin) - Hayır, bitmeyen bir konuşma değil.

Biz parti olarak İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun çalışmadığını düşünüyoruz ve bu Komisyon bu tempoyla böyle gidemez.

BAŞKAN - Sizin parti olarak bu şekilde düşünmeniz son derece doğal. Ben buna bir şey demiyorum zaten.

EBRÜ GÜNAY (Mardin) - Gerçek anlamda bir insan hakları tartışması yürümüyor. On dakika kala toplantıyı erteliyorsunuz ya da bir gün öncesinden toplantıyı iptal ediyorsunuz, erteliyorsunuz.

OSMAN NURİ GÜLAÇAR (Van) - İlk defa oldu canım, onlarca toplantı yaptık.

EBRÜ GÜNAY (Mardin) - Bir defa ya da... Zaten toplamda 3 ya da 4 görüşme yapmışız.