GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Merhaba değerli arkadaşlar, hepinize günaydın.

Sayın Başkan, biliyorsunuz, dün defalarca talebimiz olmuştu bu etki analiziyle ilgili. Dün yalnızca şunu duyduk: "Ya, bu torba 5-6 milyarlık gelir getirecek." diye bir şey duyduk ve ben bunu gerçekten üzülerek duydum çünkü Plan ve Bütçe Komisyonu Meclisin çok önemli bir komisyonu. "Ya burada bu torba 45 madde, 5-6 milyar gelir getirecek." denmesi, bu kadar ayrı yasada değişiklik yapan bir torbanın, bu bakışın bizim Komisyonumuza karşı gerçekten -hani buna bir sıfat kullanmayayım- doğru olmadığını düşünüyorum. Açıkça söyleyeyim: Siz tek bir kez bu şekilde gelen bir torbayı geri çevirseniz, emin olun bakın "Ya arkadaş, bunun etki analizi yok; Vedat Bey, bak getirmişsin bir torba ama bunun etki analizi yok, buyur bunu biraz daha çalış, üç gün daha çalış, bürokratlarla git çalış beraber, üç gün sonra etki analiziyle gel." deseniz tek bir kez -bakın Süreyya Bey'e dört yıl boyunca çağrı yaptım, yapmadı, hep torba yağdı, hep etki analizsiz- bu Komisyon tek bir kez geri çevirse emin olun bir daha buraya etki analizi olmadan torba gelmez Sayın Başkan ama bunu, bu duruşu hiçbir Başkanımız bugüne kadar sergilemedi ve bu yüzden de bu şekilde gelmeye devam etti. Ben bu konuda hassaten... Bu sabah da maddelere geçiyoruz. Bakın dediniz ki: "Maddelerde elinizde olacak." Şu anda da elimizde bir liste yok yani etki analizini belirten herhangi bir liste yok. Kaç vatandaşımızı etkileyecek? Kaç oteli etkileyecek? Çiftçilerle ilgili maddeler var. Bütün bunlarla ilgili etki analizi raporu yok. Sağ olsun TÜRMOB bir kitapçık göndermiş, teşekkür ediyorum TÜRMOB'a, bunun dışında herhangi bir şey elimizde yok. Biz de anlamaya çalışarak eleştirilerimizi sunacağız. Sayın Başkan, oysa yasama kalitesi elimizdeki verilerden geçer. Biz daha çok veriye ulaşırsak emin olun tartışmalar da daha az, kısa sürer. Diyelim ki bu tartışmayı iki günde bitireceğimizi belki beş saatte bitirebilirdik daha çok veriye ulaşmış olsaydık. Bu açıdan bunu rica ediyorum.

İkincisi Sayın Başkan: Bakın, bu borç yetkisi meselesi çok önemli bir mesele yani borç yetkisinin artırılması, biliyorsunuz dünya parlamentolarında, diyelim ki ABD kongresinde, Parlamentosunda hükûmetin borç yetkisi artırma meselesi büyük meseledir. Ya hesap sorar parlamento, der ki: "Ya ben sana şu kadar liralık bütçe verdim. Sen bu bütçeyi nereye harcadın, nasıl harcadın, niye harcadın, kime gitti bu para?" diye sorar ve borç yetkisi verirken pek çok müzakere olur biliyorsunuz parlamentolarda. Ya, biz bir borç yetkisi artırma meselesini bir torba yasa içinde bir madde olarak görüşüyoruz. Oysa görüşümce, kanaatimizce olması gereken, Hükûmet mademki daha fazla para harcadı, mademki daha az gelire ulaşabildi gelip bunun hesabını vermesi lazım yani "Bu niye böyle oldu, niye daha az gelir sahibi oldun, niye daha fazla para harcadın ve bu paraları nereye harcadın?" konusunda bir hesap vermesi lazım Parlamentomuza.

BAŞKAN - O madde geldiğinde o açıklamaları yapacaklar.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama bakın, biz bütçemizi Sayın Başkan...

BAŞKAN - Etki analizi konusuna da değineceğim. Sizin de sorumluluğunuz var, hep bana atıyorsunuz sorumluluğu ama size de söyleyeceklerim var benim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, peki, söyleyin.

BAŞKAN - Buyurun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Son cümlede şunu söyleyeceğim Sayın Başkan: Bakın, 2019 bütçesini şu Komisyon bir ay boyunca görüştü, gece gündüz çalıştık öyle değil mi? Ya bir yetki verdik Hükûmete, dedik ki: "Şu kadar lira gelir toplayacağım, bu kadar lira gider olacak, şu kadar lira borçlanacağım." dedi Hükûmet ve bunun üzerinde de "yüzde 5+5" diye bir yetkisi var. Bu yetkisini aşmış. Şimdi, bunun hesabını biz sormayacak mıyız veya bize bir hesap verilmeyecek mi, anlatılmayacak mı? Bu bir torba yasa içinde mi olur ya da bir ek bütçeyle mi olur? Yani biz bir yetki vermişiz, bunun üzerine aşmış, daha az gelire sahip olmuş, bir ek bütçeyle olması daha doğru değil mi? Böyle olmasını öneriyoruz. Torba yasanın dışında bütçe meselesini tartışmamız gerekir. Aksi takdirde -iki gün sonra bütçe görüşmeye başlayacağız tekrar- biz gene bütçeyi görüşürüz, Hükûmet bazı rakamlar getirir bize, ondan sonra rakamlara uymaz, bir yıl sonra yine bir torba yasa içinde bir madde getirir, "Ben 150 demiştim ama 300 borçlanıyorum." der, geçer. Bu da bütçe ciddiyetini, Meclisin, vatandaşın bütçe hakkını zedeler Sayın Başkan.

BAŞKAN - Evet, teşekkür ediyorum.

Şimdi, birincisi: Bu etki analizi konusunu sürekli gündeme getiriyorsunuz. Bununla ilgili olarak, biliyorsunuz, yeni hükûmet sistemine geçişle birlikte bütçe dışında kanun tasarısının Hükûmet tarafından Meclise verilmesi söz konusu değil. Kim veriyor kanun tekliflerini? Meclisteki milletvekilleri veriyor. Peki, Meclis nasıl çalışıyor? Meclis İçtüzüğü'ne göre hareket etmek zorundayım ben. Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı olarak, evet, Anayasa'ya uygunluk konusunda bizim reddetme yetkimiz var ama onun dışında "Efendim, şu eksik. Etki analizi yok." düşüncesiyle ben gelen bir kanun teklifini reddedemem, İç Tüzük'e göre reddedemem.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Benim de tekliflerim var.

BAŞKAN - Neyi söylemiştik?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Benim de tekliflerim var.

BAŞKAN - Neyi söylemiştik biz?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Benim de tekliflerim var.

BAŞKAN - Bir saniye Sayın Paylan, siz görevinizi yaptınız mı?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Benim de tekliflerim var.

BAŞKAN - Siz görevinizi yaptınız mı? Ne konuştuk burada?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ne konuştuk?

BAŞKAN - "Her parti kendi grup başkan vekilleriyle görüşecek. Bu İç Tüzük'te bir düzenleme yapılması gerekiyor." dedik.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben görüştüm.

BAŞKAN - Bu konuda parti gruplarının, grup başkan vekillerinin bir araya gelip, bu konuyu Meclis Başkanımızla görüşüp İç Tüzük'te ne tür değişiklikler yapılacaksa bu değişikliklerin yapılması gerekiyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, sizin...

BAŞKAN - Burada siz yetkim olmayan bir şeyde -benim herhangi bir yetkim yok- bana diyorsunuz ki: "Yetkin olmayabilir ama bunu reddet." Böyle bir şey söz konusu olabilir mi? Bunun mücadelesini yapacağınız yer, partiniz, kendi parti grubunuz. Parti grubunuz -diğer tüm partiler için de bunu söylüyorum- kendi grup başkan vekilleriniz Meclis Başkanımızla oturacaklar ve İç Tüzük'te bir düzenleme yapacaklar; ben o İç Tüzük'teki düzenlemeye göre hareket edebilirim. Şu anda benim çalışma usul ve esaslarım İç Tüzük'e göre belirlenmiş, İç Tüzük ne söylüyorsa ben onu yapmakla yükümlüyüm. Bunu defalarca söylüyorsunuz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama yasama kalitesi sizin sorumluluğunuzda. Siz bu Komisyonunun Başkanısınız. "Yasama kalitesi" diye bir şey var.

BAŞKAN - Ya, o bir yana. Yani, şimdi, sizler de teklif veriyorsunuz değil mi?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Veriyoruz, gündeme almıyorsunuz.

BAŞKAN - Peki, verdiğiniz tekliflerde siz etki analizi yaptınız mı?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yaptım.

BAŞKAN - Hangisinde var?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yaptım. Emeklilikte yaşa takılan... Ekine bakın, "etki analizi" diye var.

BAŞKAN - Bakalım, ona da bakalım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın.

BAŞKAN - Şimdi, dolayısıyla...

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Önerge verdiği zaman etki analizi yapmış mı, bakacağız bundan sonra.

BAŞKAN - Neyse ya, "Yaptım." diyorsa diyeceğim bir şey yok.

Şimdi, değerli arkadaşlar, dolayısıyla, bu konuda, etki analizi konusunda zaten teklifi, kanun...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, benimkini de geri gönderin yapmadıysam yani, benimkini de geri gönderin.

BAŞKAN - Benim böyle bir yetkim var mı Sayın Paylan?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Var, var.

BAŞKAN - Nerede var?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İsteyin yani talep edin.

BAŞKAN - Hani, İç Tüzük'te nerede var?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Talep edin, bir Başkansınız yani talep edin, deyin ki: "Vedat Bey, bunun etki analizini de getir, iki gün sonra gündeme alalım."

BAŞKAN - Ben, burada, sizlerin düşüncelerini Meclis Başkanımıza aktardım, ben görevimi yerine getirdim ama siz görevinizi yerine getirdiniz mi, bilmiyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben görüştüm Başkanım.

BAŞKAN - Bilmiyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hazırız biz.

BAŞKAN - Görüştünüz ama bir adım attı mı, bilmiyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Attı, attı.

BAŞKAN - Soracağım Meclis Başkanımıza.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Biz hazırız." dedik, "Biz hazırız." diye söyledik, mesele bu.

BAŞKAN - "Hazırız." demek yetmiyor, yetmiyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ne yapalım? Meclis Başkanı toplantıya çağırsın bütün grup başkan vekillerini, konuşsun.

BAŞKAN - Grubunuzla konuşacaksınız.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben konuştum, "Biz hazırız." dedik.

BAŞKAN - Meclis Başkanına benim böyle bir söz söyleme yetkim yok.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Niye Başkanım, niye olmasın?

BAŞKAN - Ben görüşleri ifade edebilirim. Meclis Başkanına talimat mı verebilirim ben?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, hayır, çağrı yapabilirsiniz.