HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Her ne kadar birinci toplantıda önerilip kısa bir görüşme yapıldıysa da bugün konu yeniden açıldığı için ben bu Divanın oluşmasıyla ilgili birkaç söz söylemek istiyorum.

Bilindiği gibi o oturumun başkanı bendim. Önüme gelen iki önergeden bir tanesi o sırada hazırlandı ama diğeri hazır olarak geldi. Şimdi, ben -sayın üyemiz konuştu- bütün üyelere inanıyorum, gerçekten samimiyetle bunu ifade ediyorum, bütün üyelerin bu kadar hassas bir konuda adil olacaklarına, asla kimsenin tarafında olamayacaklarına eminim ama bu Divan böyle oluşmamalıydı. Konuşan arkadaşlar yüzde 100 haklıdırlar. Sayın üyemiz çok samimi bir şekilde önergeyi hazırlamadan önce hiç olmazsa bu Divanda muhalefet isimlerinin de bazılarının bulunmasını teklif etti, sonra yazılı önergeyi de hazırlayarak verdi. İktidar partisinden de o önergeye isim koydu, yok sayıldı.

Değerli arkadaşlar, sayın milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisi zaten 100'üncü yılına yaklaştığı bu dönemlerde itibarını kaybediyor. İtibarını kaybettiren birileri var, bir anlayış var, bir zihniyet var. Hele hele Cumhuriyet Haftası'nı kutladığımız, 29 Ekimin içinde bulunduğu haftada bu konuların üzerinde durmak her birimizin görevidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında görev yapıyorsak bizim bu yüce Meclisin yüceliğini korumak gibi de bir görevimiz var. Bir yerde hazırlanan, yazılı metin olarak önümüze gelen bir önergeyi oyladık yani burada hazırlanabilecek bir önerge niye önümüze hazır geldi? Diğer bütün komisyonlarda olduğu gibi böyle hassas bir komisyonda bile iktidar partisinin değerli üyeleri kendi iradeleri yokmuşçasına önlerine gelen bir önergeyi sundular, oyladık, altışar oy aldılar. Bereket, Sayın Enginyurt, Başkana herhâlde güvendiği için 1 oy daha verdi de Başkan o 1 fazla oyla seçildi. Diğerleri 6 kişiler, 6 oy. Niye 7 oy değil? Oysa karma olsaydı, hanımefendi yoktu, 11 kişi vardı, ben inanıyorum ki 11 civarında oyla seçilecekti.

Şimdi, bu Komisyon üyeleri, Divandaki üyeler altışar oyla görev yapıyor burada, Başkan 7 oy, diğerleri altışar oyla. Bu dışarıya karşı verdiği görüntü doğru bir görüntü mü? Bence değildir ama yapacağımız bir şey yok. Her seçim gibi bu da bir seçimdir. Yani şimdi nasıl ki sistem tıkanınca 50+1 yerine 40+1'i önerenler çıkıyorsa iktidar partisinden, bu Komisyonda da belki çıkar bir gün ve komisyonlar üzerlerine aldıkları görevi Türk milletinin tamamının inanacağı, tamamının güveneceği ve sonuç itibarıyla, evet, "Gerçekten bunlar hakkını veren insanlardır." dedirtecek bir sonucu gene de çıkartmak bizim görevimiz olmalıdır.

Teşekkür ederim.