KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Çok teşekkür ederim, sağ olun.

Şimdi, tabii, bu vergi, kambiyo konusunda binde 1'den binde 2'ye artırılabilir. Burada problem yok fakat temel problem, öyle bir neden ortaya koyuyoruz ki, öyle bir orantısız ki bu neden, esas bunun o zaman ciddiyetini ve güvenini ortadan kaldırıyor. Şimdi, bir atak olduğunda binde 2 sizi hiç, yüzde 2, yüzde 10 engellemez. Hiç engellemez. Yani Sayın Durmuş Yılmaz'ın bir sözü var: "Dereleriniz petrol olsa, borularla dolar atsanız buralarda atak veyahut da kriz dönemlerinin..." Bunlar çözüm değil. Hâlbuki bu döviz spekülasyonuna yönelik, Merkez Bankası ve hükûmetin elinde onlarca araç var. Bu vergi, bunların inanın 100'üncüsü bile değildir etki bakımından ama siz bunu tutar 1'e koyarsanız, o zaman hepimiz, bu anlattıklarınızla bunun ciddiyeti aşınmış bir şeyle karşı kalırız ve hepimizin bilgisiyle ilgili bir endişe ortaya çıkar. Zaten güven ortamı da böyle böyle yıkılıyor. Yani, bakın, ben biraz önce Bankalar Birliği temsilcisine sordum: "Bu, etkilemez mi?" Etkiler bankaları, etkiler tabii ama "İfadeyle ilgili sıkıntılarımız var." diyor. Şimdi, bu tür şeyler oluyor.

Mesela, bugün bir başka şey var. Şimdi, istihdam hedefli kredilendirme. Dünyada ilk defa Türkiye'de bir istihdam kampanyalarla artırılmaya çalışılıyor. Ve geldiğimiz durum ortada, yüzyılın en büyük işsizliğiyle karşı karşıyayız. Hâlbuki bu kredi KOBİ'lerin -bakın, çok net söylüyorum- teknolojilerini veya teknoloji donanımlarını bir tık yukarı artırmaya yönelik olsa istihdam kendiliğinden artıyor zaten. O nedenle, bunun nedenselliklerini, lütfen, biraz konuyla eş değer şekilde koyalım. Yani bu, yürütmenin iradesi, yasamanın iradesidir, takdirinizdir ama bunun nedenselliği hakikaten çok orantısız Sayın Demiröz. Yani bunu engelleme kabiliyeti yok bu binde 2'nin falan veya yüzde 2'nin, inanın yok. Yani bunlara hepimiz geçmişte şahit olduk.

Mesela ben size bir şey söyleyeyim: 2006'da, 2006'nın Ocak ayında rahmetli Unakıtan çıktı ve dedi ki: "Biz yabancılara da stopaj koyuyoruz, yok öyle bir şey." Biz o zaman öğretim üyesiydik, düşüncelerimizi açıkladık, "Yanlış." dedik falan. Mayısta muhtemelen, Sayın Babacan'la beraber çıktılar ve bunu geri aldılar. Bu, size yansır. Biraz önce beyefendi söyledi, Bankalar Birliği; keşke bunları yapmadan önce onları dinleseniz veya gerçek, hakiki veyahut da olabilir nedenlerini söyleseniz. Bak, çok net söylüyorum: 2006'da stopaj koydu şeydeki kazançlara, bu, yabancıların sıcak para yatırımlarına -gayrimenkul ve benzeri- ve bunları kaldırdı sonra. Neden? Çünkü bu yansıdı. Sizin dövize ihtiyacınız var mı? Ne kadar önümüzdeki bir yıl içerisinde döviz ödemeniz, ödememiz hepimizin? 170 milyar dolar. Hepimizin, Türkiye'nin efendim, Türkiye'nin. Bu döviz devlete lazım değil, hepimize lazım; 170 milyar dolar. Dolayısıyla, bununla ilgili temel nedir? Güven ortamını sağlamaktır, güven. Bir de lütfen, bu kanunların gerekçelerini biraz orantılı koyalım. Yani hakikaten endişelendiriyor.

Ben teşekkür ederim.

Saygılar sunuyorum.