KOMİSYON KONUŞMASI

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - İlk önce Eynesil'e niye gitmiyoruz? Eynesil'den başlamak daha doğru değil mi? Yani olayı görelim, konuya herkes vâkıf olsun, ondan sonra kimi çağıracağız, kimi çağırmayacağız filan gelişmeleri olsun. Eynesil'de olay yerini görmek işin başlangıç yeridir.

BAŞKAN - Şimdi, ben de şöyle düşünüyorum: Oraya gitmeden önce burada, Türkiye'de bu işin genel durumunu dinlesek birkaç toplantı, sonra Eynesil'e gitsek diyorum. Arkadaşlar ne diyor bu konuda?

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Genel durumdan kastınız ne?

BAŞKAN - Yani üzerinde bulunduğumuz konunun hukuki çerçevesi nedir, sosyolojik durumu nedir, bu konudaki mesela Emniyetten, Adalet Bakanlığından, İçişleri Bakanlığından gelen arkadaşlarımız bize tabloları sunacaklar, istatistikleri sunacaklar. Bir bilgimiz olacak, bir ön bilgimiz olacak, bir çerçeve çizeceğiz.

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkanım, bizi yönlendirebilirler, algı yaratabilirler. Benim korkum şu: Birileri gelip bizi burada yönlendirmeye çalışabilirler çünkü bu süreçte herkes incelemiştir, ben de çok inceledim. Adli tıp kurumları bile yönlendirildi, savcılık yönlendirildi. Bu bilgilere hepimiz vâkıfız. Yani gelip bizi yeniden yönlendirmelerine fırsat vermeyelim. Taze, saf, sade hâlimizle gidelim, olayı yerinde görelim. O barakada neler oldu? Oradan gerçekten atlanır mı? Baraka var mıydı, yok muydu? Kameralar vardı da mı kaldırıldı? O hastaneye götürüldüğünde hastanede niye ilgilenilmedi? Yani yerinde tespitlerimizi yapalım, ondan sonra başlayalım, ondan sonra gelenler onun üzerine bize ne söylerse söylesin. Bizim kanaatlerimiz o doğrultuda ya değişir farklı yöne gider ya da sabitleşir. Orası en önemli, Eynesil'den başlamalıyız ve Türk milleti görmeli ki bu Komisyon ciddi çalışıyor, işte, gitti olay yerinden başladı. Yoksa burada dinlemeye başladık, sürüncemeye kaldı bu iş, "Gene bu iş sulandı." kanaati olur.

BAŞKAN - Hayır, yine gideceğiz, çok uzun da değil, bir on beş, yirmi gün sonra gideceğiz.

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Efendim, gideceğiz ama dinledikten sonra değil, bir kanaat sahibi oluşsun hepimizde. Olay yerini görelim, oradaki kanaatler kafamıza yerleşin, harita yerleşsin, sokaklar yerleşsin, bina yerleşsin. Ondan sonra ister uzmanlar gelsin bize anlatsın, isterse hukukçular, isterse Emniyet, kim gelirse gelsin ama olay yerini görelim.

Benim önerim, düşüncem bu.