KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, siz Komisyonumuzda değildiniz, biz burada dört yılda 5 vergi affı çıkardık, dört yılda 5 vergi affının çıkması da vergi ahlakını ciddi anlamda bozdu, vatandaşlarımızı finansmanı vergiden yapma yoluna itti. Şu şekilde: Bankaya gidiyordu "Yüzde 15, yüzde 20, yüzde 25 faizle kredi alacağıma..." diyordu vatandaş zor durumda olan veya kötü niyetli -hangisini sayarsanız sayın- nasıl olsa altı ayda, bir yılda vergi affı çıkıyor diye vergisini ödemedi ve hep yapılandırdı.

Bakın, şimdi de bir vergi affı beklentisi var biliyorsunuz mükelleflerde, çok ciddi bir kesim. Tahakkuk tahsilat oranlarını rica ediyorum sizlerden lütfen yani bu yılki tahakkuk tahsilat oranlarını lütfen bize verin. Ne kadarlık tahakkuk yapılmış, her vergi kaleminden ne kadarlık tahsilat yapmışsınız? Oranlar çok kötü. Niye? Vergi ahlakı bozuldu. "Nasıl olsa önünde sonunda idare bir tane daha vergi affı patlatır." diyor, hâlâ o beklenti var. Net olarak şu söylenemiyor arkadaş: "Biz vergi affı mergi affı getirmiyoruz." denilmiyor, denemiyor, denilse keşke. Vergi ahlakını bu şekilde yaratabiliriz. Ama önerdiğimiz şey şuydu: Zor durumda olan vatandaşa da vergi ombudsmanlığı getirilsin. Zor durumda olan vatandaş vergi ombudsmanına gitsin, izahta bulunsun, yapılandırılma yapılsın. Bunu önermiştik, bu sistem de gelmedi.

Arkadaşlar, yapmamız gereken, bakın, aflarla af beklentilerine sokmak değil. Bunun yerine dedik ki Sayın Başkan: Madem bu kadar ödeyen vatandaşımıza, az sayıda vatandaşımıza -tırnak içinde söylüyorum keriz yerine sokuyoruz- bir ödül verelim bari dedik, Maliye Bakanına hep bu çağrıyı yaptık. Naci Ağbal'dı Maliye Bakanı. Naci Ağbal da nihayet böyle bir teşvik sistemi getirdi yani "Düzgün ödeyene indirim yapalım." diye bir teşvik modeli geldi, üzerine çalıştık, mutabık kaldık, biz de destekledik bu anlamda, vergi ödemeyi teşvik etmesi anlamında ve bu düzenlemeyi getirdik.

Sayın Başkan, bu düzenlemeyi şimdi sulandırmanın ben çok bir anlamını görmüyorum açıkça söyleyeyim çünkü bu düzenli ödeme meselesi bir alışkanlık meselesi. Bakın, dünyada herhâlde vergi idaresinden en az çekinilen vergi idaresi sizin vergi idareniz, gerçekten diyorum, en az çekinilen idarelerden bir tanesisiniz. Ya, bir şey söyleyeyim, Amerika'da pek çok ateist de vardır, inanan da vardır. Allah'a inanmıyorsa da Allah'tan korkmuyorsa da IRS'den korkar insanlar yani en küçük işletmesinden en büyük kurumuna kadar IRS'den korkar ve inanın üzerine titrer ve her vatandaş şunu söyler: "Ben vergisini ödeyen bir vatandaş olarak sen bana bunu yapamazsın." der.

BAŞKAN - Tecrübeniz var o konuda.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Var, var. Vergi ödemedim de onu arkadaşlarımdan biliyorum, gidip gelenlerden biliyorum.

BAŞKAN - Ha, arkadaşlarınızdan. Kendi şirketiniz yok orada.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben gittim, gidiyorum geliyorum, tabii ki ziyaret ediyoruz ama orada yaşayanlardan biliyorum. İnanın burada vergi konusunda hiç umursamayan insanlar oraya gidip hizaya çekilebiliyorlar. Orada bir iş yaptığında IRS'in nasıl üzerine geldiğini biliyor ve herkes vergi ahlakını oturtmuş durumda ve bir vergisini ödemeyen, açıkça söyleyeyim, orada insan içine çıkamaz yani bırakın şeyi, insan içine çıkamaz.

Bu anlamda, biz bu tip teşvikleri verelim ama bunun şartlarını bir esnetirsek, bu ödül meselesini... Bakın, af meselesine girmeyelim. İdare, Maliye Bakanlığımız, Hükûmet şunu net bir şekilde söylesin: "Af filan yok arkadaş." desin. Zor durumda olan vatandaşımız için ombudsmanlık getirilsin diyoruz, vergi ombudsmanlığı. Bu gerçekten bakılsın, yapılandırılacaksa yapılandırılsın ama gerçekten zor durumda olduğuna baksın ombudsmanlık ama diğer mesele, ödül meselesiyle ilgili de bunu sulandırmayalım arkadaş. Beyannamesini veriyorsa, ödemesini yapıyorsa bu indirimi alsın; olmuyorsa bu indirimi almasın. Bu kadar açık söyleyeyim, bu mekanizmayı sulandırmayalım arkadaşlar.