| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 21 .01.2015 |
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Şimdi, arkadaşlar, bu kanunda üslubumuzu mümkün olduğu kadar yasanın çerçevesi içerisinde tutmaya ve mümkün olduğu kadar da kırmadan dökmeden yapıcı bir üslupla bu kanunu çıkarmaya özen gösterdik.
BAŞKAN - Allah razı olsun.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Ama az önce Ünal Bey'in konuşmalarından sonra -Sayın Bakan da burada- o facianın olduğu sabaha beraber bir gidelim.
Bizim Genel Başkanımız da gelecekti, ben önceden gittim Soma'ya. Sayın Başbakan, şu anki Cumhurbaşkanı oradaydı, Sayın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Manisa milletvekilleri, Sayın Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım, bir sürü yetkililer, Sayın Bakan dâhil olmak üzere Başbakanı bilgilendiriyorlardı, beni de Sanayi Komisyonu üyesi olduğum için nezaketen bilgilendirme toplantısının içerisine aldılar, ben de dinledim.
BAŞKAN - Sağ olsunlar.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - O toplantıda Sayın Başbakana, bu holdingin, Soma Holdingin çok başarılı bir işletmeci olduğu, bankalardan krediler kullandığı ve bu ocağa yatırım yaptığı, hiçbir sıkıntı olmaması gerektiği, bunun olağanüstü bir olay, beklenmeyen bir olay olduğu anlatılıyordu. Bu anlamıyla, o kazanın nedeninin onlardan kaynaklanmadığı, başka bir nedeni olduğu anlatılıyordu, ortam öyle idi. Sonra da, Sayın Başbakan o bilgilendirmeyi aldıktan sonra yürüdü, ocağın başına kadar gitti. Orada bazı feveranlar -birkaç kişi dışında- oldu, sonra da Soma'nın içine geldi. Başbakan gittikten sonra da bizim Genel Başkanımız geldi, Sayın Bakan, Genel Başkanı da karşıladı, benzer bilgilendirme ona da yapıldı, sunumlar yapıldı, ocağa gittik, dışarıda yapıldı.
O anki hava şuydu: Bu redevans usulüyle verdiğimiz firma çok başarılı bir firmadır, bu firmanın burada kaza yapması beklenen bir olay değildir, nasıl olduysa bu olay oldu, bunun üzüntüsü noktasındaydı.
Sonra, olayın başka yönleri ortaya çıktı, işçiler konuşmaya başladı, oradan kurtulanlar konuşmaya başladı, çalışanlar konuşmaya başladı, maden mühendisleri konuşmaya başladı, gördük ki, ocak hiç öyle değil, öyle iyi işletilmiyormuş, çok ciddi hatalar varmış, Bakanlık denetimleri doğru dürüst yapılmıyormuş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının müfettişlerinin tuttukları raporlar, vesaire, bir sürü şeyler çıktı.
Sayın Kacır, muhalefetin köpürtmesi değil, siz o olayın altında kaldınız. O olayın altında kalınca... Soma'da nasıl çıkarız? 301 de öyle oldu, çok acı bir olaydır.
BAŞKAN - Allah bir daha başımıza vermesin.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Allah... O insanların acısı parayla pulla yerine gelmez.
BAŞKAN - Hiç mümkün değil.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - O köyleri dolaştık, bizim bölgemizin de şeyidir, o insanların acılarını görüyoruz.
Şimdi, böyle bir noktada o insanların acılarını hafifletmenin yolu, biraz para vermek, "Maaşınıza yardım edilecek, yanınızdaki ölenlerin çocukları işe alınacak." bir sürü tavizler verilme noktasına geldi. Bunu muhalefet filan köpürtmedi. Sizin o olayda -bütün dünyanın dikkatini çeken bir olay- ortamı mümkün olan bir noktaya getirmek noktasında ciddi bir zorluğunuz vardı, hep beraber bu zorluğu aşma konusunda...
Bir de, madencilik sektörünün işletilmesinde, özellikle, yer altı kömür madenciliğindeki sorunların boyutları ortaya çıkınca bunu telafi edilmesi noktasında... Günlerce tartışılan, tuğla gibi dosyalar olan, Soma Komisyonları kurulan, gidilen, edilen çalışmalar sırasında başta Sayın Başbakan olmak üzere -işçiler buraya geldi- iktidar partisinin bölge milletvekilleri, şunları şunları şunları yapacağız diye o tavizleri verenler sizlersiniz. O olayda tansiyonu düşürmek, ortamı yatıştırmak, o olayı bitirmek için yapılan olaylar bunlardır. Hiç kimseyi suçlamayacaksınız, önce bir öz eleştiri yapacaksınız, "Biz ne yaptık da, bu arada ne hatalar yaptık da bu olaylar başımıza geldi?" deyip öz eleştiri yapacağız, ondan sonra bu kanunları adam gibi düzeltip sektörün doğru çalışması için adım atacağız.
Bak, ben hiç bunları konuşmayacaktım sen konuşmasaydın eğer. Ben bu olayların hepsinin içinde yaşadım, hepsini de takip ettim ama her olayda olduğu gibi, muhalefeti suçlayarak on iki yıldır ülkeyi yönetiyorsunuz, cumhuriyeti suçlayarak ülkeyi yönetiyorsunuz, ondan sonra da...
BAŞKAN - Ne olur, oralara girip de karşılı sürmesin.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Ama yani...
BAŞKAN - İş Soma'da kalsın.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - O anlamıyla, ciddi bir şekilde bu işler hata. Şimdi, çözüm için de geldiğiniz noktada ne diyorsunuz? Bakın, o olayların altından neler çıktı. Sizin kaç paraya redevansla kömür aldığınızı, bu kömürleri kaça sattığınızı, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'yla evlere gönderilen kömürlerin fiyatı, maliyetleri, hepsi döküldü piyasaya, hepsi tartışıldı. Bu anlamıyla sıkıntılar oralardan doğdu. Şimdi, bütün bunlar noktasında, bunları görmeden kimse kimseyi suçlamaya kalkmasın. Biz orada Genel Başkanımızla bu işten nasıl acıyı dindiririz diye, politika yapmadan, Sayın Bakanla birlikte, konuyu polemik konusu yapmamaya çalışarak çözmeye çalıştık.
BAŞKAN - Allah razı olsun.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Sorumlu bir muhalefet yapma ve o an o acıların üzerinden siyaset değil, o acıları bastırma üzerinden siyaset yapmaya çalıştık.
Şimdi, onun için, değerli arkadaşlar, şimdi bir şey daha yapıyoruz, diyoruz ki: Yaptığımız şeyler sektörde maliyetleri artırdı. Sektörde maliyetleri sadece redevansla yapılan anlaşmalı alanlarda artırmadı ki. Özel sektörün de arttırdı. Ondan dolayı birileri ocağını kapattı, "Yapmıyorum bu işi." dedi. Aydın'da Atay kapattı, "Ben yapmıyorum bu işi kardeşim bu şartlarda." dedi.
OSMAN AYDIN (Aydın) - Tamamen ithal kömüre döndü.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Döndü gitti, "İhtiyacım yok." dedi. İhtiyacı olan insanlar yalvar yakar, Kütahya'dan insanlar toplanıp geldi. Eski milletvekili Nizamettin Çoban geldi, toparladı bir sürü insanı "Ya bu işin altından kalkamıyoruz, mahvolduk, bize bir çözüm bulun." dedi. Arayış içerisinde. Sadece mağdur olanlar redevansla iş almış olan insanlar değil ki. Alim Hocanın memleketi, yaşıyor, her gün öyle insanlar var, başka yerlerde var. O zaman, şimdi, bu maddeyi sadece kendi... Burada siz diyorsunuz ki: "İş verenleri savunuyorsunuz." Biz herkesi savunuyoruz. O gün mağdur olan işçiydi, bugün mağdur olan işverenler. Şu an mağdur olanlar işverenler ve işçiler. İşçiler işsiz kaldı. Hatta işçilerin, "Ya kardeşim, ben çaresizim. Ölümü de bile bile bu ocağa inmek zorundayım." diyen çaresiz insanların ızdırapları var. Şimdi bunları çözmek için doğru düzgün bir çalışma yapmamız lazımken bunu polemik meselesi yapmak durumunda olmamalıyız. Bunu çözmek için gayret sarf etmeliyiz. Adam gibi taşın altına elimizi koymamız lazım.
BAŞKAN - Hep beraber.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Ne öneriyorsunuz?
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Önerimiz... Öneriyoruz, önerdiklerimiz var, önerge verdik. Bizim verdiğimiz önergeyi "Ona buna yaranma." diye söylersen, anlamazsan öyle olur işte. Anlatıyorum sana verdiğimiz önergeyi. Karşıla diyorum, işverenin üzerine gelen yükü işçinin sigorta primini, diğer şeylerini devlet karşılasın. Niye karşılamıyorsunuz? Sadece redevansla verdiğinizi mi karşılayacaksınız? Hepsini karşılayın. O işsiz kalan insanlara iş güvencesi verin, başka yerlerde iş bulun. O insanlar mağdur olmasın. Soma'da hayat durdu, oradan gelen gelirle yaşıyor. Kütahya'da hayat durdu, oradan gelen gelirle yaşıyor. Bir sürü insan bu parayla geçiniyor, bu ekonomiler onunla dönüyor, birçok şey oluyor. Bunlara çözüm bulmamız lazım. Madem sübvanse edeceksek hep beraber sübvanse edip o insanlara bulmamız lazım. Bir sürü insan öldü, maden mühendisleri öldü. Bak, az önce suçladığımız maden mühendisleri içeriden adam çıkarırken kendisi içeride kaldı, öldü Soma'da.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Kim suçladı?
BAŞKAN - Suçladığımız değil ya.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Yok, yok, siz suçladınız demiyorum, bir kısım konuşmalarda bunlar yaşandı. Onun için, arkadaşlar, beraberce bu olayı çözme konusunda güzel adımlar atmaya ihtiyacımız var.
Sayın Bakana biz burada bunu söylerken, bu soruları sorarken sektörün bir kısmı değil, sektörün genelinde sıkıntı var, bunu nasıl çözeceksiniz, bu maddeyi buraya koyuyorsunuz ama bunun dışında oluşan olayları çözme konusunda var mı öneriniz? Bunları soruyoruz, bunlar konusunda bilgilenmek ve bunlardan sonuç almak istiyoruz, bunun için konuşuyoruz bunları.
Teşekkür ederim.