İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Şimdi, bu maddede değinilenlerin dışında birkaç önemli sorun var. Sevgili dekanların da bu konuda konuşmalarını rica ediyorum. Şöyle ki: Şimdi, mülakat tarzına ilişkin düzenleme Adalet Akademisi Kararnamesi'nden sonra getirilen madde. Oysa Adalet Akademisinin kapatılmasından sonraki ilkin kanunla kurulmuştu, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kuruldu ve ilgili Cumhurbaşkanı kararnamesinin Anayasa'nın 140'ıncı maddesinin açık hükmü nedeniyle Anayasa'ya aykırı olduğunu öne sürdük ve Anayasa Mahkemesine götürdük çünkü "kanunla düzenlenir" diyor madde 104 fıkra (17)'ye göre münhasır kanun ve açıkça kanunla düzenlenmesini öngördüğü alanlarda, Anayasaya göre Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz diyor. Bu çok açık bir hüküm. Ama buna rağmen Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle çıkarıldı. Dolayısıyla Anayasa, yasa, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi sıralaması yani normlar hiyerarşisi sıralamasına göre bir alt normla yapılan düzenlemenin sonucu olarak, gereği olarak üst norm düzenlemesi yapıyoruz. Oysa bilindiği gibi Anayasa'mız madde 137'de Anayasa, kanun, tüzük ve yönetmelik biçimindeki normlar hiyerarşisi sıralaması 2017 Anayasa değişikliğinde, tüzük yürürlükten kalktığı için, Anayasa, yasa ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesi şekline dönüştürüldü. Şimdi, bu itibarla Cumhurbaşkanlığı kararnameleri hem Anayasa ve yasadan sonra geliyor hem Anayasa'ya uygun olmak durumunda hem de yasaya uygun olmak durumunda. Kaldı ki burada bir yetki sorunu var Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemeyecek alanlar. İşte bu hâkimlerin meslek içi eğitimleri, ilerlemeleri, bütün bu ayrıntılı olarak düzenlendiği gibi "kanunla düzenlenir" diyor madde 140 fıkra üç.

Şimdi, burada bu düzenleme karşısında bize düşen görev, Türkiye Büyük Millet Meclisine düşen görev, söz konusu Adalet Akademisinin kurulmasına dair Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yerine Adalet Akademisinin kurulmasına dair yasal düzenleme yapılmasıdır. Ama biz ne yapıyoruz? O kararname Anayasa'ya uygunmuş gibi davranıyoruz, kendi yetkimizi kullanmıyoruz ve o kararname doğrultusunda bir yasal düzenleme yapıyoruz. O zaman bu maddeyle normlar hiyerarşisini de bir tür altüst etmiş oluyoruz ki buna yetkimiz yok Anayasa'nın diğer ilgili maddeleri gereğince. Bu açıdan konuya lütfen bakalım. Ya bu düzenlemeyi yapmayalım Adalet Akademisi Kararnamesi gereğince ya da Adalet Akademisini de gündeme getirip yasal bir düzenlemeye kavuşturalım derim.