KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, Vedat Bey, değerli Tapu Genel Müdürüm, değerli arkadaşlar; yıllardır şu çağırıyı yapıyoruz AK PARTİ iktidarlarına, diyoruz ki: Herkes ranta doğru koşuyor arkadaşlar ve AK PARTİ iktidarları döneminde, benim yaptığım bir hesaplamaya göre 1 trilyon dolarlık bir rant yaratıldı ve bunun hiçbir tanesi vergilendirilmedi. İşletmelerde para kazanan veya kazanmayan insanlar, bir şekilde orada yani imalat sektöründe olan vatandaşlarımız orada kazandığı parayı götürüp "Hadi bir arsa alayım, onu müteahhide vereyim, daire çıkayım." diye hep bütün tasarruflar konuta doğru, inşaata doğru aktı. On binlerce müteahhit yaratıldı, rantlar yaratıldı, yüz milyarlarca dolarlık rantlar yaratıldı ama bunun hiçbiri vergilendirilmedi ve gerçek anlamda da değerlendirilmedi. Yani alım satımlarda diyelim ki kayıt dışı para kazanan bir kişi, maliye için çok önemli, bunu çok iyi bilir, diyelim ki bir yıl siz 2 milyon lira kazandınız, 200 bin lira kâr bildirdiniz. Geriye kalan 1,8 milyonla gidiyordu, piyasadan ev arıyor, tamam mı? Ama evi 200 bin liradan gösteriyor 2 milyonluk evi ve 1,8 milyonluk kayıt dışı kazandığı parayı böylece aklamış oluyor. Bunun gibi, aslında vergisiz kazancın aklandığı mekanizmaya doğru gitti kayıt dışı olarak işlendiği için bu kaynaklar. Yani ev alırken tersi uygulamalar da oluyor ama alan kişi eğer ki yüksek gözükmesini istemiyorsa, yani o kadar kâr belirtmemişse düşük gözükmesini istiyor, bu ama düşük gösterme baskısı söz konusu olabiliyor veya tersinden, satan kişi de bazen daha önceki aldığı kişiden düşüğe aldıysa, diyelim ki 2 milyonluk bir daireyi 500 bine aldıysa değer artış vergisi ödememek için "Ya arkadaş, ben bunu 500'e aldım, ben bunu ancak 500'e satarım yoksa benden devlet değer artış vergisi alacak." diye bu sefer de tersten düşük göstermeye çalışıyor. Bunun farklı farklı örnekleri de var. Mesela kredi alacak bir kişi, yani krediyle ev alacak bir kişi ekspere "Aman arkadaş, benim evin değerini yüksek göster, 100 liralık evi 120 lira göster ki ben 100 lira kredi alayım." diye bir baskı yapıyor. Tersinden, nakit alacak bir kişi de "Ya, düşük göster be, aman bunu düşük göster ki harcım düşük gözüksün." diye söylüyor. Yurt dışından gelene 250 bin dolara vatandaşlık veriyoruz ya kişiye, 150 bin dolara bir daire buluyor ama "Ya, arkadaş, benim vatandaş olmam için gel bunun harcını da ben ödeyeyim, 250 bin dolardan bunu gösterelim." diye maalesef yükseltiyor. Ya, bunun için arkadaşlar, büyük bir oyun oynanıyor aslında tapuda, bunu çok iyi biliyoruz.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - "Evet" demeniz lazım o zaman buna.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Eleştirilerimi de söyleyeceğim. Tapu genel müdürlüklerinin dairelerinin kapısına bakın, insanlar bavulla parayla gelirler. Ya, arkadaş, bankadan 100 bin lira transfer ediyor, 500 bin lirayı elden veriyor kapıda, orada sayıyor, tapu müdürünün hem de yanında sayıyor parayı biliyor musunuz? Bunun hep görüntüleri var, kamera kayıtlarında vardır, tapu genel müdürlüklerinin kamera kayıtlarına bakın, Maliye idaremiz bunların hepsini yakalasın, hepsinde kamera var çünkü. Kapısında paralar sayılıyor, bankadan 100 bin lira gönderiliyor, 500 bin lira orada elden teslim ediliyor. Ya, bu gerçekten bizim için kara bir düzen yani ve bunu, bu düzenin arkadaşlar bir reforma ihtiyacı var Sayın Başkan, reform. Reform bir torba yasayla olmaz. Ya, bunun bütün boyutlarıyla... Bakın, ya, belediyelerde bir rayiç gözükecek, siz değerleme yapacaksınız, belediyede 100 bin lira rayiç gözükecek, değerlemeyle gidecek "1 milyon lira aslında bu rayiç." diyecek, tapuda 1 milyon lira harç ödeyecek, belediyedeki harcı ne olacak, emlak vergisi ne olacak? Hemen eşleşecek. Yan dairesi ne olacak?

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) -Bir süre sonra hepsi tamam.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, bir dakika.

Arkadaşlar, 1 milyon liradan daireyi sattım, yan komşum 100 bin liradan hâlâ değerleniyor, 100 bin liradan vergi ödemeye devam edecek...

BAŞKAN - Öneriniz nedir Sayın Paylan?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Önerim reform.

BAŞKAN - Nasıl bir reform?

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Reform yapıyoruz işte.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bunu iki gün oturup çalışmamız lazım. Mesela, arkadaşlar, bugüne kadar çok ciddi mağduriyetler şöyle olacak, Maliyeyi uyarıyorum bu konuda, Tapu Müdürlüğümüzü de: Şimdi, diyelim ki ben 1 milyon liralık daireyi satan kişi değer artış vergisi ödememek için 100 bin liraya almak zorunda kaldım. Ya, arkadaş, gel şunu 1 milyon gösterelim, "Yok, 100 bin göstereceğim." Dün aldım, bu kanun çıktı, altı ay sonra da satmaya karar verdim, değerleme elemanı geldi, 1 milyon lira değer biçti. "Yıllardır her yıl 3 milyon satış yapıyorum." diyor. Bakın, mağduriyetlere bakın. 100 binden aldı, değerleme elemanı "1 milyondan satış göstereceksin." dedi. 1 milyondan sattı, değer artış vergisinden yüz binlerce lira o vatandaşımız mağduriyet... Çünkü niye? Satan kişi düşük göstermiş. Ya, bir geçiş Sayın Başkanım, ben bunu tamamen destekliyorum ama bir geçiş dönemiyle ilgili vatandaşımızı koruyacak, yani iyi niyetli olma şartı vardır ya, koruyacak hükümler içermiyor.

BAŞKAN - Anladığım kadarıyla "üç yıllık bir süreç" diyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama değer artış vergisi ödeyecek.

BAŞKAN - Bir de kanunda şöyle bir ifade var, "varsa" diyor. Mesela 1 Ocak itibarıyla uygulamaya giriyor.

Zeki Bey size soruyorum: 1 Ocak itibarıyla ben evimi satmak istesem, anladığım kadarıyla, orada "varsa" diye bir ibare koymuşsunuz, ben illa değerleme "Bu konutumun değeri nedir?" diye belirlemek zorunda değilim değil mi satmak için?

TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜR VEKİLİ MEHMET ZEKİ ADLI - Ona başlamadık.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ne zaman? "Altı ay içinde başlayacağız." dediniz.

TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜR VEKİLİ MEHMET ZEKİ ADLI - Altı ay sonunda başlayacağız,

BAŞKAN - Altı ayda pilot uygulama yapacaklar, altı ay sonunda... Ama üç yıl...

TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜR VEKİLİ MEHMET ZEKİ ADLI - Üç yılın sonunda Türkiye'nin tamamı...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Altı ay sonra başlıyor Sayın Başkan.

BAŞKAN - Siz de onu istiyorsunuz işte.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Altı ay sonra başlıyor ama ciddi mağduriyetler olacak çünkü bugüne kadar gelmiş bozuk çarkın mağdurları söz konusu olacak, iyi niyetli veya kötü niyetli, bakın...

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Reform başladı. Kervan yolda düzülür.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kervan yolda düzülmez, kervan reformla düzülür arkadaş yani, böyle olmaz yani, Allah'ınızı severseniz, burası Meclis lütfen Sayın Erim ya... Kervan yolda düzülmez, kervan reformla düzülür ya. Ya hep böyle diye diye hep torba yasa getiriyorsunuz, hep bozuk düzeni düzeltemiyoruz.

Sonra arkadaşlar, bakın, şu önemli...

BAŞKAN - Sayın Erim, bakın, uyarıyorum, eğer konuşacaksanız buraya oturacaksınız.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şimdi, 100 bin liralık bir dairenin değeri değerlemeyle 1 milyon liraya çıktı. Bu vatandaşımız satarken harcı 1 milyon lira üzerinden ödeyecek. Alan da yüzde 2 verecek, satan da yüzde 2 verecek. 100 bin lirayken 4 bin lira veren şimdi 40 bin lira verecek. Büyük rakamlar. Diğer boyutu: Emlak vergisiyle ilgili de oranlar var. Şimdi, bakın, arkadaşlar, Tapu Genel Müdürlüğüne soruyorum: Memlekette birkaç bin tapusu olan vatandaşımız var mı, binlerin üzerinde tapusu olan? Benim bildiğim var, benim tanıdığım da var. Binin üzerinde tapu sahibi var. Şimdi, bir tapusu olan vatandaş ile bin tapusu olan vatandaşı -reformu onun için söylüyorum- aynı oranda emlak vergisiyle değerlendirmek bu Meclis için arkadaşlar vicdansızlıktır. Bunu mutlaka reforma tabi tutmamız lazım. Yani bunun dünyada uygulamaları var. Emekliliği bir tek koruyoruz ama çalışan vatandaşımız bir ev almış, o kişiyi korumamız lazım. Ondan belki binde 2 değil, binde 1 vergi almamız lazım ama bin tapusu olandan da yüzde 1 vergi almamız lazım arkadaş, yüzde 2 vergi almamız lazım, artan oranlı bir vergilendirmeye tabi tutmamız lazım. Bunun için arkadaşlar bir reforma ihtiyaç var, bunu bütün boyutlarıyla tartışmaya ihtiyaç var.

Diğer bir mesele, son olarak şunu söyleyeyim Sayın Başkan, bitiriyorum, özür dilerim: Ya, bunun arkadaşlar Batı'da örnekleri var. İlla şirketlere havale etmiyor, bunu da sordum, Amerika'da başka bir uygulama var, Avrupa'da başka uygulamalar var, en iyi uygulamayı seçtiğinize emin misiniz? Yani, bir şirkete havale ettiğimizde çünkü şirket üzerinde basınç olacak. "Ben kredi alıyorum, yüksek göster." "Teminat göstereceğim, yüksek göster." "Aman harcı düşük olsun, düşük göster." basınçları olacak. Arada yolsuzluklar söz konusu olabilir. Yine bir kamu kuruluşunun, bir regülatörün, özerk bir yapının bu değerlemeleri yapmaları daha doğru olmaz mı? Bu konuda bu şirketlerden illa vermek değil, kamunun yine bir otoritesinin belki istihdam yapıp böyle bir kuruma dönüşüp, özerk bir yapıya dönüşüp bu değerlemeleri yapması belki bu heyette yerelden de insanların bulunması şeklinde uygulamalar var, yerel yönetimleri de katarak bu işe bunu öneriyorum ben hepinize.

Gelin arkadaşlar reform yapalım, kervanı yolda düzmeyelim, kervanı baştan düzgün düzelim diyorum.

Teşekkür ederim.