BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bu maddeyle ilgili konuşacağım ama gerçekten kelime bulmakta zorlanacağım. Suat Bey, Vergi Denetim Kurulu Başkanı sözlerini tamamlarken "Düzenlemenin elzem olduğunu düşünüyorum." dedi, çok doğru. Maliye Bakanlığında denetimle ilgili olarak bir düzenleme yapılması elzem, hakikaten elzem çünkü bir trajedidir, Maliye Bakanlığındaki bu kurumların yok edilerek denetimin bu duruma getirilmesi gerçek bir trajedidir. Gerçekten büyük bir trajedidir, günahı boynuna bu işi yapanların yani bunları o kadar söyledik buna rağmen bu yapıldı. Vebal, günah boyunlarınadır.

Maliye Teftiş Heyeti yüz elli senelik, yüz altmış senelik bir birikime sahipti, Hesap Uzmanları Kurulu seksen yıllık bir birikime sahip. Gelirler kontrolörleri öyle. Bunların düzeltilmesi gereken, reforma tabi tutulması gereken yerleri vardı ama bunlar çağa ayak uydurabilen, moral değerleri de yüksek kurumlardı. Çok iyi denetim yapıyorlardı, maalesef yok edildiler. Bugün biz bu duruma düştük. Yani şu anda Maliye Bakanlığında bu işi götürenler de o dönemden kalan arkadaşlarımız, o değerlere sahip olan arkadaşlarımız; onlarla beraber gidiyor ama bu duruma gelmesi gerçekten üzücüdür.

Şimdi, yeni bir ihtiyaçtan bahsediyoruz. Hakikaten var o ihtiyaç. Kararnameyle vergi teftiş heyeti... Sadece çok sınırlı olarak Bakanlık içerisindeki denetimi yapmak üzere herhâlde örgütlenecek, öyle görülüyor, öyle anlaşılıyor, öyle söyleniyor. Bu da vergi müfettişleri kurulu olacak. Yeni bir ihtiyaç var ama şöyle bir eksiklik var: Bu geçmişte kazanılan birikim olmadan yeni denetim kurulu... Yani sıfırdan olsaydı anlardım, bu getirileni de anlardım ama burada yüz yıllık, yüz elli yıllık bir birikim var. Bunları neden inkâr ediyoruz, dikkate almıyoruz da bunları yapıyoruz birdenbire, hiçbir şey yokmuş gibi getiriyoruz? Daha dün görüştüğümüz konular da, Gelir İdaresine yetki olarak vermeye çalıştığımız konular da "Şu araştırılsın, bu araştırılsın, Gelir İdaresi şunları, bunları, mükellefi çok iyi tanısın" denilen konular kurullar tarafından hep araştırılmıştı zaten, belli bir yere gelmişti. Denetimin nasıl yapılacağı, hangi kriterlerle yapılacağı, hepsi biliniyordu, hepsi de yapılıyordu, uygulamada da vardı. Çok iyi gelişmeler vardı, çok iyi araştırmalar vardı. Buradaki denetim elemanları yurt dışına gönderilirdi, orada yetişirdi. Sadece denetim elemanı olarak değil, devlet adamı olarak ve yönetici olarak yetiştirilirdi. Şu anda Türkiye'deki büyük firmaların yöneticileri hep buralardan yetişmiş insanlardır. Kamuda da öyle yani birçok başbakan, bakan -200'e yakın benim bildiğim kadarıyla- yetişti burada. Şimdi, burayı yok ettik, bu moral değerlere sahip kurulları yok ettik, şimdi yeniden kurmaya çalışıyoruz ve geçmişteki birikimi hiçbir şekilde dikkate almıyoruz. Bu düzenleme, 43'teki düzenleme yanlış değil ama eksik çünkü geçmişteki birikimi dikkate almıyoruz.

Biraz önce Sayın Hamzaçebi'nin söylediği gibi, burada diğer kurullardan da -şu anda dernek olarak faaliyetlerini devam ettiriyorlar- gelsin arkadaşlarımız görüşelim, yeniden bu kurulları ihdas edelim. Aynı şekilde yapalım ama doğru dürüst bir şey yapalım. Hiçbir şekilde geçmişi dikkate almadan, o birikimleri dikkate almadan sıfırdan bu işi, yani yeniden biz devlet kurmuyoruz ki bir denetim kurulu ihdas etmeye çalışıyoruz. Oradaki birikimleri de dikkate alalım. Gönüllü olarak buralarda çalışacak idealist arkadaşlarımız vardır inanın. Gelecek, bilabedel çalışacak arkadaşlarımız vardır. Ama bunları görmüyoruz, dikkate almıyoruz. Düzenleme elzem, hakikaten elzem.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Maliye Bakanlığı dediğiniz devletten önce kurulur. Bir devlet kurulmadan önce Maliye Bakanlığı kurulur. Maliye Bakanlığı güç demektir, devlet demektir, egemenlik demektir, hegemonya demektir, devletin zor gücü demektir, güzel gücü demektir yani iyisiyle kötüsüyle. Bunu da orayı yönetenler oluşturur, denetim elemanlarıyla oluşur. Bunu yok ettik, nasıl kuracağız ya? Maliye Bakanlığının etkisi yok. Garo Bey'in dediği gibi, IRS en fazla korkulan. Her ülkede vergi en önemli konudur. Herkes vergi kaçakçılığından korkar, kaçırmaktan korkar; böyle ezer insanı Maliye Bakanlıkları, denetim sonucu yok ederler vergi kaçırmış olanları. Türkiye'de kimsenin artık şeyi yok. Geneli üzerinde okudum 2018 rakamlarını. Rezil vaziyetteyiz, çok kötü durumdayız. Onun için böyle bir düzenleme yapacaksak -çok önemli, hakikaten elzem, hayati bir konu- eski birikimi de dikkate alalım, eski arkadaşlarımızı da çağıralım, onlarla beraber yapalım. Yapmayalım demiyoruz, bunun muhakkak yapılması lazım ama bu kadar değil. Şimdi, burada yazmışız "Sınav yapılacak." falan. Yok, böyle değil. Tek tek, usta-çırak ilişkisiyle bu iş yürür. Biliyorsunuz bunu siz de, usta-çırak ilişkisiyle yürür. Sadece bilgisi değil, ahlakı ondan daha önemlidir. Tavrı, davranışı, hareketleri bilgisinden çok daha önemlidir. Bunlar da öğretilir. Bunlar, özellikle o ahlaki değerler, oradaki kurum değerleri, kurumsal değerler çok önemlidir. Onları veremedikten sonra hiçbir şeye yaramaz. Bunları verebilmek için de usta-çırak ilişkisi içinde bire bir yürütmek gerekir. Her dönemde 10 kişi, 15 kişi alacaksınız en fazla ki bu işi yapabilesiniz, yürütebilesiniz. 50 kişi alırsanız olmaz, yürümez. 50 kişiyle ki burada en az 50-100 kişi alınır, 65'le çok kişi girecektir. Bunu yapamazsınız, yine, bir süre sonra büyük sıkıntılar olacaktır. Geçmişteki denetimin gücü, bilgisiyle değildi, öncelik ahlaki yönüyleydi, kimse karışamazdı, Maliye Bakanlığı da karışamazdı, "Şunu denetleyeceksin, bunu denetleyeceksin." demezdi. Bize en fazla bir konuda "Şunları denetleyin." diye bir baskı gelmişse -ki çok nadirdir, bir şekilde doğrudan gelmezdi ama dolaylı olarak gelirdi- biz onun karşısındakini de alırdık, bütün sektörü incelerdik. Sadece bir kişiyi değil, orada o turnedeki ya da bulunduğumuz yerdeki o işle ilgili olan herkesi incelerdik, kimse karışamazdı. Denetim elemanına kimsenin karışamaması lazım, müdahil olamaması lazım, onun için de çok iyi yetişmesi lazım, birebir usta-çıkar ilişkisi içerisinde yetiştirilmesi lazım. Bunu yapabilmek için o geçmişin birikimini inkâr etmeyelim, onu da dikkate alalım. Bunu çekelim, bir süre sonra hemen arkasından getirelim, diğer arkadaşlarla beraber yapılması gerekeni yapalım ama bu şekilde olmayacaktır, sıkıntı olacaktır.

Vedat Bey, gerçekten bu benim için duygusal bir konu, kendi ocağımı da ilgilendiriyor, kendi mesleğimi de ilgilendiriyor, onun için bu konuda samimiyim. Çekerseniz elzem bir konuyu daha düzgün bir şekilde düzenleriz diye düşünüyorum.