| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/278 ) ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ve Sayıştay tezkerelerinin Komisyonda görüşülme usul ve esaslarına ilişkin görüşme |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 06 .11.2019 |
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Değerli arkadaşlar, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, değerli bürokratlar, basının değerli emekçileri ve "sivil toplum kuruluşları, sendikalar, odaların değerli temsilcileri" demek isterdim Sayın Başkan.
Bakın, değerli arkadaşlar, burada halkın temsilcileri olarak halkın bütçesini görüşeceğiz. Cumhurbaşkanı Yardımcısı bir sunum yaptı ancak o sunumda pek çok eksik olduğunu düşünüyoruz. Bu bütçenin yalnızca yüzde 1'in bütçesi, sarayın ve yandaşlarının bütçesi olduğunu düşünüyoruz. Buna karşı savunma yapmak tabii ki milletin temsilcilerinin sorumluluğu ancak buna karşı savunma yapmak elbette milletin temsilcilerinin sorumluluğu ama...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Böyle usul olur mu?
AYŞE KEŞİR (Düzce) - Usulde böyle bir şey var mı?
BAŞKAN - Şimdi, Sayın Paylan, usul üzerine söz aldınız.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Usul üzerine konuşuyorum, usul üzerine konuşuyorum.
BAŞKAN - Görüşmeleri verdiğimde görüşme konusunda konuşursunuz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, usul üzerine söz aldım Sayın Başkan.
BAŞKAN - Ne konuşuyorsunuz usul üzerine, ne konuşuyorsunuz?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ne bağırıyorsun Başkan?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Anlatacağım Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Anlatın o zaman, buyurun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Anlattım, olmayanları söyledim az önce. Onları selamlamak isterdim derdim Sayın Başkan, onları selamlamak isterdim derdim, olmayanları. Dinlemiyorsunuz herhâlde beni.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Dinliyoruz kardeşim. "Sarayın ve yandaşlarının bütçesi" ne demek?
BAŞKAN - Dinliyorum ben, dinliyorum.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - E, dinliyorsunuz da niye benim sözümü kesiyorsunuz?
BAŞKAN - Bu yüzde 1'in bütçesi falan değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin bütçesi bu, bunu biliyorsunuz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben öyle düşünüyorum, ben öyle düşünüyorum. Allah, Allah!
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Niye "Sarayın ve yandaşlarının bütçesi" diyorsun?
SALİH CORA (Trabzon) - Türkiye Cumhuriyeti'nin bütçesi bu.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Niye bağırıyorsun Başkan ya! Allah Allah!
BAŞKAN - Buyurun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, bu bütçeye karşı muhalefet etmek üzere elbette biz elimizden gelen muhalefeti yapacağız ancak...
BAŞKAN - Şimdi, Sayın Bekaroğlu, usul üzerine söz veriyorum. Eğer usul üzerine söz veriyorsam usul üzerine konuşacaksınız. Eğer görüşünüz varsa biraz sonra söz vereceğim.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Başkanım, biz neyi nasıl konuşacağımızı biliriz. Anayasa da bize böyle bir hak veriyor.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ama bilmiyorsunuz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yani söylediğimiz sözden dolayı da kınayamazsınız ki.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Şimdi o zaman...
BAŞKAN - Peki ne yapayım, usulün...
Peki, teşekkür ediyorum.
Buyurun Sayın Paylan.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sözümü kesmezseniz sevinirim. Bir giriş cümlesi yapıp meramımı anlatabilmem gerekir Sayın Başkan.
BAŞKAN - Buyurun, buyurun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, siz Komisyonun Başkanısınız, sizi o konuda Komisyonun Başkanı olmaya davet ediyorum öncelikle.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Biz davet ediyoruz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değerli arkadaşlar, bakın, sosyal taraflar milyonlarca arkadaşımızın...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Usulü ilişkin konuşmuyor.
BAŞKAN - Arkadaşlar müsaade edin, müsaade edin, lütfen... Lütfen ya arkadaşlar, lütfen...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ama Başkan, dinlemeden konuşuyor.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Paylan.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değerli arkadaşlar, yıllardır sosyal tarafların burada olmasını savunuyoruz, sendikaların burada olmasını savunuyoruz işçilerin haklarını savunsunlar diye çünkü bu bütçede milyonlarca işçinin eve ekmek götürüp götüremeyeceğini, ayda bir kere evine et götürüp götüremeyeceğini belirleyeceğiz. "Odalar burada olsun. Burada meslek örgütleri olsun, EĞİTİM SEN olsun, diğer öğretmen sendikaları olsun, barolar olsun burada adaleti savunsunlar, meslek örgütlerinin haklarını savunsunlar, kadın örgütleri olsun." dedik. Şu manzaraya bakın Allah'ınızı severseniz. Sayın Cumhurbaşkanı gelmiş, en arka sırada 1 tane kadın arkadaşımız var.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sen bir de kendi arkana bak.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Erkek bir bütçe var, kadın örgütleri burada yok. Kadın hakkını kim savunacak burada? "Kadın örgütleri burada olsun, kadının haklarını savunsunlar." dedik değerli arkadaşlar. "Ekoloji örgütleri olsun, Kaz Dağları'na olan saldırıya karşı savunma yapsınlar." dedik.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Usul mü, bu usul mü Sayın Paylan, usul mü şimdi bu, usul mü şimdi bu?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, müdahale eder misiniz lütfen...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Neyin usulü? Hayır, neyin usulü?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bütçe görüşme usulü.
SALİH CORA (Trabzon) - Orman yangınlarından, PKK'yla alakalı orman yangınlarından bahset.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, müdahale edecek misiniz ya?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kıymetli Başkanım, biz de anlamak istiyoruz, neyin usulü bu, neyin usulü, biz de öğrenelim ya, neyin usulü bu, hangi usul bu? Usul dediğiniz bu mu? Usul dediğiniz bu mu?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sizin Başkanlık koltuğunda gözünüz mü var?
BAŞKAN - Buyurun, Sayın Paylan buyurun.
Lütfen arkadaşlar, lütfen...
Buyurun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkanlık koltuğunda gözünüz mi var? Müdahale edecekse Başkan müdahale eder.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Tabii ki müdahale eder.
BAŞKAN - Sayın Paylan, buyurun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değerli arkadaşlar, bütçeyi sonuç olarak...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Senin egonu tatmin etmeyi mi bekleyeceğiz burada biz?
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Nasıl bir konuşma bu!
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Alıyorsun mikrofonu yarım saat konuşuyorsun. Usulle alakalı konuşabilirsin burada.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ya siz müdahil olmayın.
BAŞKAN - Arkadaşlar, usul üzerine konuşun lütfen, usul üzerine konuşun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, tamamen usulün tam göbeğinden konuşuyorum.
BAŞKAN - Dediniz ki bak şu...
Buyurun.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Başkanım, muhalefeti çıkarın ya da o arkadaşların eline verin bir değnek, dövsün herkesi. Ne demek ya! Sesimizi çıkarmayacak mıyız ya!
BAŞKAN - Ya, lütfen arkadaşlar... Sakin olun, sakin olun.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Bekaroğlu... Sayın Bekaroğlu...
BAŞKAN - Konuşacaksınız, size de söz vereceğim.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya böyle bir şey olur mu ya!
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Peki, niye demiyorsun ki o arkadaşa "Sana da söz vereceğim o zaman konuş." Olmaz ama böyle bir şey.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Bekaroğlu, öyle bir şey olmadığı için konuşuyorum.
BAŞKAN - Arkadaşlar... Arkadaşlar... Arkadaşlar, lütfen ya...
Şimdi değerli arkadaşlar, zaman zaman...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - "Konuşmayın." demiyor zaten, "Usulle ilgili, usule uygun konuşun." diyor.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya, nasıl konuşacağımızı sizden mi öğreneceğiz yani? İstediğimiz gibi konuşuruz ya!
CAVİT ARI (Antalya) - Ona siz mi karar vereceksiniz canım?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Bekaroğlu, usul üzerine söz alıp da bu şekilde konuşamazsınız.
BAŞKAN - Lütfen Sayın Aydemir... Lütfen arkadaşlar...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, ne şekilde konuşacağıma sen mi karar vereceksin ya?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Toplantı başlasın ondan sonra kendi bildiğini okusun yine.
BAŞKAN - Sayın Aydemir... Lütfen Sayın Aydemir...
Sayın Paylan, buyurun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Usulün göbeğini konuşuyorum, 82 milyonun bütçesini konuşuyoruz, 82 milyonun bütçesini konuşuyoruz, 82 milyon vatandaşımızın. "Sivil toplum örgütleri var, meslek örgütleri var. öğretmenlerin meslek örgütü var, eğitimcilerin meslek örgütü var, sağlıkçıların meslek örgütü var, avukatların meslek örgütleri var, nerede bunlar? Kadın örgütleri var, ekoloji örgütleri var, bunlar nerede?" diye sorduğum zaman bu usul olmuyor mu?
BAŞKAN - Peki, teşekkür ediyorum.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu tam usulün göbeği olur.
BAŞKAN - Peki, teşekkür ediyorum.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bir: Değerli Başkan, ben dün sizi telefonla da aradım. "Geçtiğimiz yıllarda bu tartışma oldu, lütfen bu kurumları çağırın." dedim "Size döneceğim." dediniz, dönmediniz. Bunu söyleyeyim. Bunun üzerine yazılı bir dilekçeyle, 3 arkadaşımızın başvurusuyla size önerdiğimiz kurumların -ki bunlar konfederasyonlar yani DİSK gibi KESK gibi EĞİTİM SEN gibi bunlar konfederasyonlar- en azından bunların olması üzerine, kadın örgütlerinden bazılarının, ekoloji örgütlerinden bazılarının olması üzerine öneriler sunduk.
BAŞKAN - Siz dinlemediniz ki beni, hemen usul üzerine... Ben bunların hepsini -yanımda işte- okuyacaktım, oylarınıza sunacaktım. Sabredemediniz ki.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, Sayın Başkan, ama burada yoklar, mesele bu, şu anda burada yoklar Sayın Başkan, yoklar, mesele bu. Siz okuyup bunu oylayacaksınız katılmasınlar diye mesele bu ama meslek örgütleri, toplum temsilcileri, sosyal taraflar burada olmadan bütçe tartışmasını yapmak bakın sırf bizim için değil sizin için de kötü bir şeydir. Bu Bütçe Başkanlığı için de kötü bir şeydir, Türkiye Büyük Millet Meclisi için de kötü bir durumdur, aynı zamanda Hükûmet için de kötü bir şeydir. Belki meslek örgütleri bir şeyler söyler, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı bundan bir şeyler alırız hep beraber, yaptığımız bazı yanlışlar varsa düzeltiriz. Sonuç olarak Allah'ın kelamını tartışmıyoruz, sizin getirdiğiniz metni tartışıyoruz ve bu metnin tartışmaya açık olduğunu göstermek sizin bütçenize güç verir Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, zarar vermez. Bakın, "Ben her şeyi bilirim." demek daha çok hata yapmayı getirir ama farklı görüşleri duymak, sosyal kesimlerin taleplerini de duymak belki bu bütçeyi daha vicdanlı, daha adaletli yapar. Sayın Başkan, bu birinci talebimiz. Bütün meslek örgütlerinin, en azından beraber uzlaşabileceğimiz kurumların burada olacağı bir tartışmaya kadar bu oturumu ertelemenizi öneriyorum. Bu birinci talebim.
SALİH CORA (Trabzon) - Vauv!
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İkincisi Sayın Başkan: Bakın, yıllardır şunu söylüyoruz: Demokratik ülkelerde bütçe tartışmaları çok önemlidir ve bütçe tartışmaları halkın hakemliğine sunulur. Nasıl sunulur? Bakarız o bütçeler canlı yayınlanır. Arkadaşlar, Cumhurbaşkanı yardımcısı gelir, çeşitli sosyal kesimler gelir, halkın temsilcileri konuşurlar ve komisyonlardaki tartışmalar canlı yayınlanır, halkın bütçesini kimin nasıl savunduğunu, kimin ne söylediğini halk izler. Yıllardır bu talepte bulunuyoruz Sayın Başkan, maalesef halkın bütçesi halktan kaçırılıyor arkadaşlar ve canlı yayınlanmıyor. Sayın Başkan, bu yönde de size çağrılarımız oldu, bu topu Meclis Başkanlığına attınız ancak Komisyonumuz sonuç olarak bu konuda bir irade gösterebilirdi, Meclis Komisyon Başkanlığımız bir irade gösterebilirdi ve canlı yayınlanabilirdi. Bu anlamda da, canlı yayın altyapısı kuruluncaya kadar bu tartışmaların ertelenmesini öneriyoruz. Hızlı bir teknik ekip bir günde bu canlı yayın mekanizmasını burada kurar ve canlı yayınla halkın bütçesi halkın hakemliğine sunulur diyorum.
Üçüncü olarak, Sayın Başkan, tekrar bütçe ve kesin hesabı aynı anda tartışmamızı öneriyorsunuz; büyük bir handikap yaratıyor yani hem bütçe üzerine hem de kesin hesap üzerine konuşmamız büyük bir handikap yaratıyor. En azından kesin hesabın bir alt komisyonda görüşülmesi yıllardır taleplerimiz içinde ve bu kesin hesabın ayrılıp, bir alt komisyonda görüşülüp daha sonra Bütçe Komisyonumuzda görüşülmesini öneriyorduk, bu da diğer bir talebimiz.
Sayın Başkan, diğer bir talep de: Tartışma usulü. Yine, gelişmiş ülkelerdeki "hearing"leri izliyoruz, bütçe tartışmalarını izliyoruz; bu tartışmalarda şöyle yapılıyor... Eğer usul değişmezse siz bize şöyle söz vereceksiniz az sonra: Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı geçen hafta, on gün önce gelip burada bir sunum yaptı; yarım saat, kırk beş dakika konuştu. Şimdi, bize yaklaşık on iki-on dört saat söz vereceksiniz, biz saatlerce konuşacağız; sorularımız olacak, önerilerimiz olacak, görüşlerimiz olacak, belli bir boyuttan sonra sıkıcı bir hâle gelecek bu görüşmeler. Daha sonra, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısına kırk beş dakika, belki -bilemediniz- bir saat söz vereceksiniz; Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı büyük olasılıkla -sakın yanlış anlamasın, genelde öyle olduğu için söylüyorum- icraatın içinden konuşması yapacak; son on dakikasında da sorularımızın -300 tane soru soracağız- seçtiği 10 tanesine cevap verecek, "Kalanlarına yazılı cevap vereceğim." diyecek, gidecek ve o cevaplar da çok sonra gelecek. Sayın Başkan, arkadaşlar; iki yıl öncenin cevapları daha bir yıl önce gelmişti yani bir yıl sonra gelen cevaplar bile olabiliyor yazılı cevap olarak. Ya, bunun da zaten kuvvetlerin denge ve denetlemesi anlamında dezavantajlı durumda kalan Türkiye Büyük Millet Meclisine olan saygınlığa, maalesef, halel getirdiğini düşünüyoruz Sayın Başkan.
Bu tartışma usulünün şu şekilde yapılmasını öneriyoruz: Her bir milletvekiline, her bir Komisyon üyesine belli bir süre tanımlanıp, o süre dâhilinde istediği kadar konuşup sonra Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısına soru-cevap, soru-cevap şeklinde devam etmesini; Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısının, istediği sorula o anda cevap verip istediklerine "Buna daha sonra yazılı cevap veririm." demesini öneriyoruz. Gelişmiş demokrasilerde bu tartışmalar böyle oluyor; canlı yayınlanıyor, milletin hakemliğinde oluyor, bire bir oluyor, heyecanlı oluyor ama burada maalesef böyle bir tartışmanın yapılması mümkün olmadı yıllardır. Bu anlamda, tartışma usulünün bu şekilde olmasını, her bir milletvekiline süre tanımlanmasını, o anda soru-cevap şeklinde devam etmesini öneriyoruz Sayın Başkan.
Diğer bir mesele, Sayın Başkan, bir sıkıntımız daha var: Şimdi, bu Plan ve Bütçe Komisyonu, biliyorsunuz, yasa makinesi; burada torba yasalar geçti ve bugün de o torba yasaların bir tanesi Meclis Genel Kurulunda görüşülecek. Bu çerçevede, pek çok Komisyon üyemiz... Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı belki saygısızlık olarak algılayacak bunu ama bilsin diye söylüyorum: Buraya gönderdiğiniz torba yasalar, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, bugün Genel Kurulda görüşülecek, gelecek hafta da Genel Kurulda görüşülecek ve biz de bütçe görüşmeler boyunca bir yandan burada muhalefetimizi yapmaya çalışıp, bir yanda Genel Kurula koşup geçen haftalarda çıkardığımız torba yasalar üzerine konuşmalar yapmaya çalışacağız, bu da büyük bir sıkıntı yaratacak Sayın Başkan. Bu konuda ne tip tedbirler düşündünüz? Meclis Başkanıyla bu konuda görüştünüz mü? Yani, burada bütçe görüşülüyor; aynı anda Genel Kurulda torba yasa görüşülmesinin sakıncalar getireceğini konuştunuz mu? Bu konuda ne tip tedbirler düşündünüz, bunu merak ediyorum?
Değerli arkadaşlar, ezcümle: Amacımız, milletin bütçesinin milletin hakemliğinde konuşulması, tartışılmasıdır; çeşitli sosyal kesimlerin, meslek örgütlerinin katkılarına açık hâle getirilmesidir ve bu anlamda, canlı yayınlanmasıdır. Bu şekilde, emin olun, bu Komisyon Türkiye'nin kalbi olacaktır çünkü bir işçinin, bir emeklinin, bir emekçinin, bir çiftçinin, tarlasını ekip ekemeyeceğine; esnafın, dükkânını siftahsız kapatıp kapatmayacağını burası belirleyecek arkadaşlar. Bu anlamda, Sayın Başkan, hepimizin, tabii ki, bu konuda gerekli tedbirleri almak üzere önerilerimizi dikkate almasını istirham ediyorum.
Teşekkür ederim.