KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Tabii, özel, mübarek bir iş yapıyoruz burada, kanun yapıyoruz, bütçe yapıyoruz dolayısıyla bununla iştigal eden insanlara saygımız da çok yüksek. Öyleyse saygıyla selamlıyorum buradaki bütün heyeti ve bir selam, bir saygı, bir temenna, bir teşyi edici ifadede de çok hususi bir kesime olsun; istismar etmeyen, hakikaten vatanseverlik kıvamı çok yüksek olan bir kesime, analara olsun, Diyarbakır'da iki ayı aşkın zamandır feveran eden, evlatlarını imansız canilerin dağa götürdüğü ve yürekleri yanan analara olsun. Onlara selam olsun, saygı olsun bir de lanet olsun, kime? Onlara gözünü kapatanlara, onları duymayanlara, insanlık şarlatanlarına olsun. Özellikle altını çiziyorum, Batı'nın insanlık havarisi kesilip hakikatte insanlık düşmanı olanları burada kayda geçiyorum, o analara dönüp bakmayanları burada samimiyet testinden geçiriyoruz. Not düşmek lazım şu bütçeyi yaparken ki Kürt'ü ifade eden Kürt'ü temsil eden hakiki simalar oradaki analardır, oradaki vatansever analardır, Kürt'ün niteliğini onlar ifade ediyor, Kürt'ü istismar etmiyor, Kürt'ü hakikaten temsil ediyor. Ben, Erzurum coğrafyasından gelmiş birisi olarak Kürt değilim ama "Kürt'üm." diyenden daha fazla kendini Kürt hisseden birisiyim, onlardan oy alan birisiyim, onlara burada saygı, temenna, bir vazife olarak addediyor ve kayda geçiyorum.

Evet, arkadaşlar, tabii, buna bağlı olarak bir de bir özel tarz hayata geçirildi, tarzın adı Barış Pınarı Harekâtı. Bütün dünyanın şapka çıkardığı ve süper diye tarif gören, anlatılan ülkelerin yöneldikleri zaman insanların katline, sivil yaşama müdahalesine mal olan tarzının tam tersi, sivilleri tamamen tefrik ederek oradaki teröristlere, Kürtlere zulmü reva görenlere yönelip orada mücadele veren Mehmetçiklerimiz, ordumuz, şerefimiz, izzetimiz, iffetimiz; onlara da buradan minnettarlığımızı, saygımızı ifade ediyorum. Elbette bu hâli kim açığa çıkarıyor? Bizim genetik kodlarımız açığa çıkarıyor. Beş bin yıllık bir tarihî geçmişi olan yüksek bir milletiz ve kayıtlı iki bin beş yüz yıllık devlet hayatımız var. Bu böylesine bir yüksekliği ortaya çıkarıyor yani insana eşrefimahlukat olarak bakarak hareket tarzımızı tespit ediyor ve ona göre hareket ettiriyor. Bunu hayata geçirenler hakikaten bizim şeref levhalarımız, şeref varakalarımızdır; şehitlerimizden bahsediyorum. Orada bu millet için, bizim için şurada bütçe yapma imkânı tanıdıkları için hakikaten onlar için ne ifade etsek az gelir, bunu da kayda geçmek lazım Değerli Başkanım, haksız mıyım?

Evet, bütün tehditleri bertaraf ediyoruz, Allah'ın izniyle edeceğiz çünkü bu güç, bu kuvvet var bizde. Çünkü Cenab-ı Hakk'ın inayeti hakikatin peşinde olanlarla beraber oluyor; bugüne kadar böyle oldu, bundan sonra da olacak. Ancak bir hakikati de asla ıskalamayacağız, nedir o? Bizi başka cenahlardan sarıp sarmalayan birtakım tehdit unsurları. Bunlar özellikle şu vasat, şu Plan ve Bütçe Komisyonu zemini bunu çok iyi anlatır. İktisadi açıdan dessaslıkları, iktisadi açıdan çökertme girişimlerini de asla unutmayacağız. Bunun için de birlik ve bütünlük, bir olmak, yüreklerin aynı frekansta atması o kadar önemli, o kadar mübarek ki. Ben burada görüyorum, arkadaşlarımızın önemli bir kısmı bu kıvamdalar ve bu kıvamda konuşmalardan istifade ediyoruz Değerli Başkanım, Değerli Cumhurbaşkanı Yardımcımız, hepimiz istifade ediyoruz elhamdülillah. Ama bu iktisadi enstrümanları kullanarak bizi alt etme girişimlerine -demin söyledim, kayda geçtim- bunlara karşı da sürekli müteyakkız hâlde bulunacağız. Bugüne kadar bunlarla baş ettik Değerli Başkanım, siz de Bakanlık yaptınız, bu hâli çok iyi biliyorsunuz, bu mücadelenin içerisinden geldiniz. Ama bunu yaparken dirayet ortaya koyan Sayın Cumhurbaşkanımız ve hakikaten keyfiyet, nitelik ifade eden ak kadrolar ve -hakkı teslim edeceğiz- Cumhur İttifakı'mızın diğer cenahı çok özel bir duruş sergiledi. Burada bir hak teslimi daha yapacağım, Mustafa Kalaycı Bey az önce konuşmasını yaparken o kadar sahici notlar düştü ki belgeleriyle -bilgiye dayalı, ezbere değil, hamasetten uzak, çok net bilgiler- burada bizi tenvir etti, aydınlattı, kendisine müteşekkirim. Her seferinde bunu yapıyor, bu defa da çok böyle berceste, çok özel kayıtlardı; minnettarız efendim.

Şimdi, hak teslimi önemli ya Değerli Başkanım, Mustafa Bey de söyledi, finansal kuruluşların son zamanlarda yaptıkları tespitler, aslında bize yönelik çökertme girişiminde aktör pozisyonu alanlardan bir kısmı ve birisi mesela... Mustafa Başkanımın çok tafsilatına girmeden aktardığı şey, birinin kayda geçtiklerini ben sizinle paylaşmak istiyorum. Efendim, iktisadi vasatı, Türkiye'de yaşananları değerlendiriyor ve diyor ki: "Bankaların ve şirketlerin dışsal pozisyonu istikrarlı -not düşüyor- döviz rezervleri ılımlı seviyede arttı." diyor ve devam ediyor "Enflasyon düştü ve Türk lirası beklenenin üzerinde faiz indirimlerine rağmen değerini korudu, öyleyse çok sıhhatli bir ekonomik zemin var demektir." Kim diyor bunu? Mecburen diyor, hakikat orta yerde saklamıyorlar, saygınlıklarını az da olsa sürdürebilme adına bu kaydı düşüyorlar, yazık ki burada işte bu müzakereler yapılırken şu çok sıradan, bütün matbuatın kayda geçtiği hakikatleri ıskalayıp da çok farklı şeyler söyleyenlere şahit olduk. Keşke Sayın Durmuş Yılmaz burada olsaydı.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - O zaman konuşma, burada yoksa konuşma.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Peki, konuşmayacağım, eyvallah.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Bir de bana teşekkür et, hakkı teslim etme adına.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sevgili Hocam, sizde epeyce bir Erzurum damarı var, bir Dadaş damarı; minnettarız.

BAŞKAN - Farklı bir bağınız var, onu fark ettim.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Hemşehri sayılırız.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli Cumhurbaşkanı Yardımcım, beraber aynı okuldan mezunuz, bizden önce ama sonuçta Erzurum Atatürk Üniversitesi mezunu dolayısıyla hak tesliminde de böyle çok gani davranıyor sağ olsun.

Efendim, bu hâli, bu vasatı tanzim eden, düzene koyan kim varsa hepsine müteşekkiriz. Bir defa Eski Bakanımız, o da benim hemşehrim sayılır, Bayburt'un yiğit evladı, daha öncesinde Dadaş tavsifini yapmıştım kendisi için, bütçe başkanımız, hakikaten bu işlerde çok mahir, yaptıklarına minnettarız ve onun varlığı, orada oluşu bir sigorta anlamını taşıyor; öyle oldu. Mesela, bu noktada bir şey söyleyeceğim, bu yerel aktarımlar oluyor ama kayda geçmek çok önemli. Bizim büyüklerimiz söyler, Erzurum'da söylerler Değerli Cumhurbaşkanı Yardımcım -anam çok söylerdi Allah rahmet eylesin- birileri bir şeye dönük bir öngörü paylaşımında bulunur da ıskalarlarsa sürekli, anam derdi ki: "Ben kız idim, o söz idi."

Şimdi, 6'ncı bütçemi yapıyorum ben burada. Her bütçede bugün terennüm edilenlerin tamamı söylendi ama hiçbir tanesi de hakikat bulmadı, hep bizim dediklerimiz oldu. Sebep? Nitelikli bir kadro var, samimi, hasbi, kalbî çalışan bir ekip var, öyle olunca da ardından başarı çıkıyor. Bunu da söylemek lazım. Ben bu kadroya da bunun için çok teşekkür ediyorum. Değerli Hocam size de teşekkür ediyorum, sizden de istifade ediyoruz elbette. Ama sen kertede, son tahlilde hakikat şunu ortaya koyuyor: Ak kadrolar hep haklı çıktılar, güzel işler yaptık. Allah'ın izniyle, 2023 hedeflerine de önemli oranda ulaşacağız ve "Kızıl Elma"larımız, özel kavramlar bunlar, insanın yüreğinde inşirah zemini açan kavramlar. 2053, 2071, onlara da ulaşacağız inşallah.

Bakın, hak teslimi önemli diyorum ya, Sayın Cumhurbaşkanımız dün grup toplantısında birkaç rakam verdi. Aslında ben rakamlarla konuşmak istemiyorum çünkü burada rakamların ehli olanlar var. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız zaten sunumunda daha önce çok net bir biçimde bunları koydu, arkadaşlarımız da anlatıyorlar ama şu çok çok önemli; bizimle paylaştı, kamuoyuyla paylaştı ama burada bir kayda geçmek lazım: Mesela Sayın Cumhurbaşkanımız 2013-2018 arasında yılda ortalama yüzde 5,6 büyüdüğümüzden bahsetti. İnkârı kabil midir bunun?

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Kesin kabildir; 3,3.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - 5,6.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - 3,3.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Efendim, çok net rakamlar.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Ben de öyle söylüyorum; 3,3.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Konuşalım.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Hayır yani şöyle söylediğiniz için, soru sorduğunuz için söylüyorum.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Her şeye rağmen, Sevgili hocam, bak...

BAŞKAN - Lütfen, Sayın Tatlıoğlu, size söz vereceğim zaten.

Buyurun.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Hayır, soru sorduğu için söyledim.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bakınız, ihracatımız, aldığımız rakam 36 milyar, geldiğimiz nokta 180 milyar dolar.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - 500 diyordunuz.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yani şunu duyduğun zaman bile "Pes." diyeceksin, muhalif cenaha söylüyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - 500 diyordunuz, ne oldu?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - "Eyvallah." deyip şapka çıkaracaksınız.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - 500 diyordunuz 2023 için.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Efendim, 2023'e o kadar imansızca, dessasça yönelmeler oldu ki normal rayında gitseydi her şey hakikat bulacaktı. Siz de biliyorsunuz, nelerin olduğunu biliyorsunuz. Yakın zamanda bir devletin cumhurbaşkanı çok net, altını çizerek söyledi "Daha önce yaptık, gene yaparız." tehditle "İktisadi kodlarınızı bozarız." dedi.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yaptırtmayalım.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yaptırmıyoruz işte biz. Bizim yerimizde bir başkası olsaydı bu ülke berhava olurdu. Ak kadrolar hakikaten bir büyük nimettir Türkiye için, tabii ki milletimizle beraber, milletimizi de ak tarifi içerisine koyuyoruz.

Şimdi, bakın, turizmde geldiğimiz... Ben fazla rakam vermeyeceğim dedim ya ama bu çok önemli sevgili hocam.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kayseri Belediyesini bastılar ya.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Turizmde 42 milyonluk bir rakamı bulmuşuz, yıl sonuna kadar 50 milyonu bulacağız ve dünyada 6'ncı ülke pozisyonuna gelmişiz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Açız!" diye bastılar.

BAŞKAN - Evet, lütfen Sayın Paylan...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Neye rağmen gelmişiz arkadaşlar?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İbrahim Bey, Kayseri Belediyesini "Açız!" diye bastılar.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Neye rağmen gelmişiz? Bütün terörize yönelmelere rağmen gelmişiz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kayseri Belediyesini basmadılar mı "Açız!" diye?

BAŞKAN - Evet, lütfen Sayın Paylan...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - 4 kişi bugün intihar etti yoksulluktan dolayı.

BAŞKAN - Sayın Aydemir, buyurun.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi, arkadaşlar, şunu söylemek lazım: Böyle münferit hadiseleri getirip genele teşmil etmeyeceksin kardeşim. Eğer oraya gelirsek hiç konuşacak hâlin kalmaz senin Garo Bey, oraya gelmeyeceksin, orada sükût edeceksin.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sırf sabah beni konuşturmadığınız için yapıyorum bunu.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Çünkü biz cedeli çok iyi biliriz, cedeli biliriz, sözlü dövüşü de biliriz; gerek yok buna, hakikati konuşacağız, hakikatleri konuşacağız. Söylediklerimde noksan varsa...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Var.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - ...ardımdan söylersin bana. Böyle bir şey yok.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, söz alır söyleriz.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Mugalata, kafa karıştırma, ha bire "Ben söyleyeyim, burada not düşeyim, efendim 'Demiştim.' diyeyim." Böyle bir şey yok.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Siz sataşınca hatırlatırız.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Böyle bir şey yok.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sabah hiç susmadı ben konuşurken -sağ olsun- İbrahim Bey.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi, arkadaşlar, kıyas kadar, meramınızı anlatmada özel bir yöntem yoktur. Yani "vulgarize etme" diyorlar ya, hikâyelendirme, kıyas da buna benzer bir yöntem. Bir kıyas: Bakın, 2002 yılında -Sayın Şener Bakanım, bunları siz de daha önce söylemiştiniz herhâlde, bu 2002'ye atıflarınız filan vardı- bütçenin yüzde 43,2'si doğrudan faiz harcamalarına gidiyor, şimdi bu oran yani 2019 yılında 43'ten yüzde 12'lere geliyor. Çok özel bir hâl değil midir?

Gene aynı şekilde, 2002 yılında toplanan her 100 liralık verginin yüzde 86'sı -mübalağa etmiyorum ha, hakikati söylüyorum, kayıtlı, belgeli bunlar- faize gidiyor.

ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - 2002'yle karşılaştırmak doğru değil.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi 100 liralık verginin sadece 16 lirası yani yüzde 70'lik bir tasarruf. Belgeyle konuştuğunuz zaman çok, böyle, özel bir zemin çıkıyor orta yere. Belgeyle konuşacağız biz.

Şimdi, ben, tabii, daha fazla detaya da girerim ama benden sonra konuşacak arkadaşlarımın da rolünü çalmayayım istiyorum, böyle hakşinas davranayım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Son iki yılda 3 kat arttı faiz oranı.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Başkanım da buradan şey yapıyor.

Efendim, özellikle bize dönük, bizim coğrafyaya dönük, seçildiğim bölgeye dönük bir hâli burada not düşeceğim Değerli Bakanım. Bütçenin temel ruhunu yansıtan, bereket iklimidir, hep söylüyoruz biz bunu. Bu bereketi getiren nedir? Ayrım gözetmeden, bölgeler arası kalkınmışlık farkına dönük hususen tamir edici, arızaları giderici tarzı hayata geçirmektir. Bunu hep yaptık biz.

Özellikle Değerli Bakanımız Sayın Ağbal çok iyi biliyor, vukufiyeti çok yüksek; kamu yatırımlarının... Sevgili Bakanım, siz de bu işte çok mütehassıs düzeyindesiniz ama bunlar yapıldı bugüne kadar, bundan sonra da yapılması lazım. Hususen mesela ben somutlaştırayım bunu: Bu, bölgeler arası gelişmişlik farkını izale edebilme bakımından söylüyorum. Ağrı, Bayburt, Erzincan, Erzurum, Elâzığ, Muş ve benzeri illerimize yönelik pozitif yaklaşımın bundan sonra daha da artarak devam etmesi hususen bizim talebimizdir efendim.

Değerli Bakanım, bu olursa hakikaten buna yürekten inanıyorum, Cenab-ı Hakk'ın inayeti de nusreti de orada neşet ediyor, açığa çıkıyor. Çünkü insanlarımızın "Allah razı olsun." nidası, ifadesi her şeyi değiştiriyor, kim ne derse desin. Şimdi, bakıyorum, krizden bahsediyorlar. Kriz, biz öteden beri söyledik, kriz filan yok, ne krizi kardeşim ya, neyin krizi ya. Orta yerde bir yönelme vardı, işte geldiğimiz nokta. Mustafa Kalaycı Başkanımdan Allah razı olsun, ne güzel bir şey söyledi az önce, ben mesela muttali değildim o bilgiye. DİSK'in açıklaması, DİSK'in, muhalif cenahın en, böyle, sert damarı olan sendika ne diyor? "Yüzde 7,7'lik bir enflasyon oranı." TÜİK'i -sözüm ona- zemmedenler burada özellikle bu rakamdan hisse kapacaklar. Sevgili Başkanım, Mustafa Başkanım, medyunuşükranız sana.

Efendim, hasılı, özet olarak şunu söyleyeceğim: 18 bütçe yaptık Değerli Cumhurbaşkanı Yardımcım. Bize bunu nasip eden Cenab-ı Hakk'a ne kadar şükretsek azdır. Bizi bu konuda istihdam ettiren milletimize ne kadar teşekkür etsek azdır ve Allah'ın izniyle, biz bu hâl üzere yürürsek yani hakşinas tavırda berdevam olur isek, devam eder isek daha çok çok bütçeler yapacağız inşallah. Ben bütçede katkısı olan herkese, buradaki bürokrat kardeşlerime, başta tabii ki Sayın Cumhurbaşkanımıza, onun yetkin kadrosuna, Bütçe Başkanlığımıza teşekkür ediyorum ve buradaki milletvekili kardeşlerime -katkı sunacaklar, sundular şimdiye kadar, bundan sonra da inşallah- basın mensuplarına -benim meslektaşlarım, kardeşlerim- hepsine teşekkür ediyorum ve bütçemiz hayırlı uğurlu olsun diyorum.

Teşekkür ediyorum.