| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 21 .01.2015 |
CELAL DİNÇER (İstanbul) - Ben bir cümle okuyacağım, biraz daha vicdanlara seslenmek istiyorum. Yeni gelen arkadaşlarımız da duymadılar.
Değerli arkadaşlar, hepinize tekrar saygılarımı sunuyorum. Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Bu düzenlemenin doğru olmadığını, Jandarma personeli üzerinde yapılan operasyonun Sahil Güvenlik personeli için de yapıldığını ve bunun çok büyük sakıncalar, kötü sonuçlar doğuracağını her vesileyle söyledik. Bir defa, kanunun düzenlenmesi bile çok saçma. Yani atamasını bir önceki maddede düzenliyor, geçici görevlendirmeyi hemen bir sonraki maddede tekrar düzenliyor. Aynı çatı altında birleştirilebilir miydi bu Sayın Bakanım, onu da bir teknik olarak söylemek istiyorum. Niye değişik maddelerde bu düzenlendi? Atanması ve yer değişikliği aynı madde üzerinde yapılabilirdi. Madde sayısını artırmanın çok fazla bir fayda sağladığını düşünmüyorum.
İkinci konu; az evvel, bu maddenin tümü üzerindeki görüşmeler yapılırken görüşlerimi belirtirken, konuşmamı yaparken bir mektup okumuştum. Bu mektuplar o kadar çok ki bir mektup daha okumak istiyorum biraz daha vicdanlara seslenmek için. İşte, bir personelimiz bu da, biraz önce okuduğum bir personelin eşiydi.
"Ben bir Jandarma personeli olarak çalışmalarınızı yakinen takip ediyor, geleceğini umut ettiğimiz güzel Türkiye'nin tohumlarını Türkiye Büyük Millet Meclisinde attığınızı düşünüyorum. Vaktinizi aldığım için şimdiden af diliyor, hemen konuma geçmek istiyorum.
Ülkemizin düştüğü durumdan, kurumsal olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve personelleri olarak bizim düştüğümüz durumlardan dolayı, bunca yıllık meslek geçmişi olan ve yaşadığımız ülkenin kıymetini bilen vatansever bir ordunun mensubu olarak derin üzüntü ve kaygı içindeyiz. Ülkemizde bayraklar indirilirken, terörist heykelleri dikilirken, eli kanlı terör örgütü liderine itibar kazandırılmaya çalışıldığı bir dönemde, ele geçirilmeyen, siyasallaşmayan kurumlardan birinin parçası olan Jandarmayı da iktidarın ele geçirmeye çalışması bizleri derin ümitsizliklere sevk etmektedir. Teröristlerle yapılan pazarlıklar nerdeyse her ailenin yüreğini derinden sarsmakta ve yaralamaktadır. Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu olarak bize çalınan "darbeci" kara lekesi, sonrasında özürlerle telafi edilmeye çalışıldıysa da, yaratılan düşmanlar ülkemizin istikametinin şaştığını gösteriyor. Son günlerde Jandarmanın Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılarak iktidarın emrine verileceği söyleniyor. Ben uzun yıllardır Jandarmada görevli bir askerim, askerî eğitim aldım, askerî terbiye gördüm, yıllarca asker oldum, doğuda vatan için mücadele ettim. Bu saatten sonra köy muhtarının ya da partili sivillerin oyuncağı olmak istemiyorum, asker olarak kalmak istiyorum. Zaten Jandarmayı Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırıp kendi emirleri altında istedikleri gibi iktidarların yönlendirmeye çalıştıkları çok açık. Bu planın acilen bozulması memleketimizin hayrınadır, aksi takdirde korkarım ki rejim tehlikesiyle karşı karşıya kalacağımız günler çok yakındır."
Bir de, yine bir subayımızın eşi "Öncelikle Meclis çatısı altında ifa ettiğiniz kutsal vazifenizde sizlere başarılar diler, teşekkürlerimi sunarım." demiş, tüm milletvekillerine yazmış. "Ben yaklaşık yirmi yıldır Jandarma Genel Komutanlığında çalışmaktan gurur duyan personelin eşiyim. Bu evliliğimiz süresince Türkiye'nin değişik coğrafyasında zor şartlarda görev yapan eşimin arkasında ona destek oldum. Köyde, belde ve mezrada güzide komutanlarımızdan aldığı emirleri yerine getirmekten hiçbir zaman yılmadık. Ancak son zamanlarda Jandarma Genel Komutanlığının siyasete bağlanmasını üzüntüyle takip etmekteyiz, bu durumu hiç tasvip etmemekteyiz. Bundan sonraki süreçte belki köydeki bir muhtar, bir siyasi partinin il, ilçe başkanı veya delegesi bile bize emir vermeye veya tayin ettirmeye çalışacak. Bizler kaptanı olmayan veya dümeni kırık bir gemi gibi oradan oraya sürükleneceğiz. Bizim ailemiz ve çocuklarımızın durumu daha da kötüye gidecektir. Bu duruma birilerinin dur demesi gerektiğine inanmaktayız, bunlar da sizler olmalısınız. Milletvekilleri olarak lütfen gereğini yapmanızı beklemekteyiz Sevgi ve saygılarımızla..." demiş.
Gene, daha sıcağı sıcağına bir mesaj daha okuyacağım, konuşmamı bitireceğim değerli arkadaşlar. Yani, bunlar o kadar çok geliyor ki, demek ki çok büyük bir endişeye sevk etmiş bizim konuşmalarımız insanları. Yeni yeni bu konuları takip ediyorlar. Değerli arkadaşlar, şimdi iki dakikanızı alarak bunu okumaya çalışacağım. Evet, "Sayın Milletvekilim, terör örgütü PKK'nın ve onun uzantılarının ülkemizde "barış süreci" adı altında gelişimlerini tamamladıklarını ve ayaklanma aşamasına geldiklerini üzülerek takip ediyoruz. Bu duruma seyirci kalmak en büyük talihsizliktir diye düşünüyorum. Terörle mücadelede en etkin kurum olan Jandarmanın yapısıyla oynamak herhâlde böyle bir zamanda olmamalıydı. Belki de örgütün en büyük korkusu olan Jandarma Özel Harekât birliklerinden örgüt bu sayede kolayca kurtulmuş olacaktır. Bu ise vatanımıza yapılacak en büyük ihanetlerden biri olur. Ben Jandarma Genel Komutanlığında astsubay olarak görev yapmaktayım. İnanın, her gün haberleri izledikçe içimiz kan ağlıyor. Örgütün ayaklanma sürecinde, Emniyette bunca tasfiyeden sonra, Jandarmanın yapısıyla oynanarak tasfiye edilmesi en çok terör örgütlerinin işine yarayacaktır. Örgütün karşısında en büyük güç Türk Silahlı Kuvvetleri, onun içinde de en büyük güç Jandarma Genel Komutanlığı birlikleridir. Ülkemizde bölünme senaryolarının yapıldığı böyle bir dönemde sizlerden Jandarmanın siyasallaşmaması için çaba göstermenizi, dönülmez bir yola girmeden Jandarmanın bu süreçte siyasallaşmasını engellemenizi, bu konuda daha aktif siyaset yapmanızı bekliyoruz. Teşekkür eder, saygılar sunarız." demiş. Ben de bu kardeşimize teşekkür ediyorum.
Bu endişeleri giderecek siz değerli milletvekili kardeşlerim hep birlikte tekrar oturup düşünelim. Bu getirmek istediğiniz yeni sistemin Türk demokrasisine, Türkiye'nin geleceğine fayda sağlamayacağını, katkı yapmayacağını düşündüğümüz için bu maddenin tasarı metninden çıkarılmasını teklif ediyoruz. Tekrar hepinize saygılar sunuyoruz.