KOMİSYON KONUŞMASI

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, aslında benden önce konuşan Komisyon üyemiz Sayın Dinçer çok önemli konulara temas etti. Gerçekten, bu yasa tasarısı gündeme geldiğinden bu yana -Sayın Bakan Yardımcım özellikle dinlemenizi istirham ediyorum- hepimizin mesaj kutuları doldu, binlerce mesaj geldi, mail kutuları doldu. Onun dışında Twitter da neredeyse kitlendi. Kimler attı bu kadar mesajı? Size de gelmiştir muhakkak, polis aileleri başta olmak üzere, polislerimiz başta olmak üzere bu konuya duyarlılık gösteren, bu yasa tasarısını yakından takip eden tüm kesimlerden gerçekten çok büyük bir tepki geldi. Şu ana kadar bu tepkilere... Bu tepkiler aslında haklı tepkiler önemli ölçüde ancak bu kaygıları diyeyim giderecek herhangi bir adım da atılmadı Komisyonda, Genel Kurul aşamasında da bu böyle devam ederse öyle bir ihtimal görünmüyor. Ben üzülerek söylüyorum, artık mesaj atanlara da cevap yazıyorum. Ya, 100 tane mesaj atıyor; belki bizim görmediğimizi düşünüyor, sürekli olarak aklımızda bulunsun diye bunu yapıyor. O arkadaşlarımıza eğer sabit bir telefon numarasından atmışsa -bilinen bir cep telefonundan- "Hiç kusura bakmayın, biz elimizden geleni yapıyoruz ancak Hükûmet partisi, Hükûmet yetkilileri, AKP'li milletvekili arkadaşlarımız sizin bu kaygılarınıza karşı son derece kayıtsız kalıyorlar." demek zorunda kalıyoruz. Bugüne kadar da bizi yanıltan, "Ya, sen niye böyle söyledin?" diyecek bir eyleminize, tasarrufunuza da rastlamadık, üzülerek söylüyorum.

Şimdi aynı kaygılar Jandarma için de söz konusu gerçekten. Arkadaşlarımız çok geniş olarak anlattılar. "Jandarmayla ilgili bu düzenlemenin yapılması terörle mücadele noktasında çok ciddi darbe vuracak." denildi, diyoruz bunu, haklıyız da bu konuda ama tabii, karşımızda veya Hükûmet sırasında oturan Hükûmet temsilcilerimizin, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinin zaten terörle mücadele gibi bir kaygısının olmadığını unutuyoruz biz. Biz sanki normal bir Hükûmet tarafından yönetiliyormuşuz, bu Hükûmet de bölücü terör örgütüyle her Hükûmet gibi mücadele eder, etmelidir düşüncesinden hareket ederek biz bu eleştirileri getiriyoruz ama bizim Hükûmetin terörle mücadele değil terörle müzakere gibi bir kaygısı var; teröristle mücadele edip onu derdest etmek değil, kusura bakmayın ama teröristlere yaranma gibi bir kaygısı var. Dolayısıyla bu düzenlemelerin niye yapıldığını bu açıdan baktığınızda çok net olarak anlıyorsunuz. Üzülüyoruz arkadaşlar, bunlar gerçekten yanlış değerlendirmeler.

Keza, 26'ncı maddedeki Sahil Güvenlik Komutanlığıyla ilgili düzenlemelerin de bu kurumun siyasallaşması sonucunu doğuracağını -en basit anlatımla- düşünüyoruz. Biz bu önergemizde 26'ncı maddenin Hükûmet tasarısının metninden çıkarılmasını arz ve teklif ediyoruz.

Saygılar sunuyorum.