KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Değerli Meclis Başkan Vekilimiz, Sayıştay Başkanı ve Kamu Denetçiliği Kurumu Başkanı başta olmak üzere bütün bürokratları ve katılan bütün üyeleri ben de saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, açıkçası, benim de Mecliste 4'üncü yılım oldu. Bunun iki yıllık kısmını parlamenter sistem içinde tamamladım, geriye kalan ve iki yıl olacak olan kısmını da yeni sistem içerisinde tamamlamaya çalışacağım.

Şimdi, baktığımız zaman, tabii, temel sorun alanı bir partili Cumhurbaşkanı olan yani bir partinin Genel Başkanı olmakla birlikte ve Mecliste de -doğal olarak- 1'inci partinin, çoğunluğa sahip olan bir partinin yapısıyla yani bir yürütme yapısıyla... Doğal olarak biz de Parlamentonun yasama ilişkileri... Burada son iki yılda ortaya çıkan sorunlar ve tahribat ya da Meclisin çalışma sistemindeki niteliksel sorunlar... Sayın Kalaycı söyledi "Zaten vardı bu sorunlar." dedi ama gerçekten bu sorunlar kaldı.

Bir de, ayrıca, kanun yapmada daha da niteliksel sorunlarla karşı karşıya kaldık. Komisyonların etkinliği konusunda, çalışma sistematiği noktasında, gelen, görüşülen kanunların sahipsiz kalması, gelen kanunlarda ilgili bakanlıkların, bürokratların -bilemiyorum- tam bilgisi oluyor mu -bazen böyle durumlarla da karşılaştık- teklif sahiplerinin duruma bazen tam hâkim olamadıkları... Ben haksızlık yapmak istemem elbette, Sayın Kaboğlu Hoca da yanımda oturuyor, o da birazdan belki konuşmasında daha detaylandıracak bunları. Yani denge denetim mekanizması, şeffaflık, hesap verilebilirlik konusunda ciddi sorunlar ve tahribatlara biz şahit olduk. Avrupa Konseyinin de bir raporu var değerli üyeler. 2019 Türkiye Raporu'nda tam da bu söylediklerimizi aslında ortaya çıkarmış. "Yürütmenin TBMM tarafından denetlenmesi yeni Cumhurbaşkanlığı sisteminde daha zayıflamıştır. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri Meclis denetiminden hâlâ muaftır. OHAL kapsamında yayımlanan KHK'lere yönelik TBMM denetimi tam anlamıyla etkili değildir. Yeni Cumhurbaşkanlığı sisteminde Meclis yürütmenin kendisine hesap vermesini sağlayan rolünü çoğunlukla yerine getirememektedir." Yani bizim yaşadığımız bu rutin sorunlar aslında tam da raporlara yansımış.

Sözlü soru önergeleri gerçekten parlamenter sistemde milletvekillerine verilmiş önemli bir denetim yetkisiydi. Bunun ortadan kalkmasının zafiyetini yaşadık bu son iki yılda ve sadece Cumhurbaşkanı Yardımcısına ve bakanlara yöneltilebilen yazılı soru önergeleri... Değerli Meclis Başkan Vekilimiz, bu dönemde gerçekten ciddi bir sorun var, niteliksel anlamda büyük bir kayıp var yani soru önergelerine verilen cevaplar gerçekten -ki sayı olarak da az, sanırım sizin verdiğiniz verilerde 20 bin sorunun 8 binine cevap verilmiş- çok önemli, nitelik çok önemli. Bilemiyorum, gerçekten cevaplarda ya bir kopukluk, iletişimsizlik ya da önemsenmeme mi... Yani bunu söylemek istemiyorum ama önemsenmiyor mu milletvekillerinin bilgi talepleri? Bunlara dikkat etmek gerektiğini düşünüyorum.

Komisyon çalışmaları keza öyle. Torba yasa teklifleri çok muazzam arttı. E, zaten o niteliksel sorun vardı, bu onu artırdı. "Meclis soruşturma komisyonları gibi Meclisin olağan denetim mekanizmalarının çalışmaları sonucunda ortaya çıkan meselelerin yürütme tarafından takibinde bir ilerleme kaydedilemediği..." Bu da bizim yaşadığımız bu sorunun rapora yansımış düzeyi.

Meclis Başkan Vekilimiz, personel sorunları var. Bu konuda bir görüşmemiz de olmuştu. Gerçekten çok ilginç bir yapı var çalışma ve özlük haklarıyla ilgili. Başbakanlıktan gelen bir personel oldu burada ve özlük haklarıyla ilgili bu açık vardı, daha da arttı ama asıl dikkat çekmek istediğim konu şu: Hepimiz için, gerçekten özellikle de biz kadın çalışanlar, kadın vekiller... Siz de hafta sonu bizimle birlikte bir çalıştaya katıldınız, kadın temsiliyeti ve kadınların toplumsal cinsiyetiyle ilgili bir çalıştaydı. Gerçekten hani biz Mecliste dahi bunu başarılı bir noktaya ulaştıramadık. Kadın çalışanlar, kadın vekiller, kadın basın mensupları... Çalışma ortamı gerçekten genel olarak zaten sorunlu ama kadınlar açısından da buna dikkat edecek uygulamalar maalesef yok. Bu, çalıştayımızda da konuşuldu, ben de size iletmek istiyorum. Hani bununla ilgili de... Yani personel açısından da bu önemli. Gerçekten çok geç saatlere kadar, bir kadın çalışan için ağır olacak koşullar var. Bizler için belki biraz daha esnek bir çalışma düzeni var ama mesela stenograflar hiç kalkmadan orada saatlerce oturabiliyorlar. Bakıyorum, iyi bir şey bu, kadın stenograflarımız çok fazla. Hiç çıkmadan orada saatlerce oturduklarını ve temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamadıklarını görüyoruz. Bunlarla ilgili bazı düzenlemeler gerekiyor. Motivasyon anlamında önemli, burada çalışan hepimiz için...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Özdemir, lütfen tamamlayınız.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Bakın, şu Komisyonun çalışma ortamında dahi motivasyonumuzu artırıcı uygulamalar olması gerekiyor. Bunlara dikkat edilmesi gerekiyor. Yani bu aidiyet duygusu, çalışanların bağımlılığı, bizlerin motivasyonunun artması noktasında Mecliste gerçekten dört yıldır en temel gördüğüm sorun bu; herkes mutsuz, motivasyonu çok düşük. Bunlara dikkat etmek gerektiğini düşünüyorum.

Sosyal ortamlar mesela... Birçoğumuz yurt dışındaki parlamentolara gidiyoruz, ben geçen yıl da söylemiştim, ne kadar motive edici bir sosyal ortamları, sosyal imkânları var. Burada bazen oturmak için yer bulamadığımız zamanlar dahi olabiliyor.

Sayıştayla ilgili yine Konsey raporundan birkaç noktaya değineceğim. Özellikle Varlık Fonu'nun yine Cumhurbaşkanı tarafından atanan denetçiler tarafından denetlenmesi, Sayıştay denetiminin kapsamı dışında bırakılması eleştiri olarak ortaya konulmuş. Bağımsız bir denetime tabi olmakla birlikte Sayıştay, Cumhurbaşkanına bağlı olan...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Çok özür dileyerek izninizle...

Buna dikkat edilmesi gerektiğini söylemek istiyorum.

Konseyin aslında gerçekten Sayıştayla ilgili önemli tespitleri var. Bazı kamu kurumları denetimle ilgili olarak konuları KİT'te görüşülüyor ama mesela ihtisas komisyonlarını ilgilendiren kurumlar da var. Mesela onların Sayıştay raporlarının o komisyonlarda görüşülmesi de belki dikkatinizi çekebilir.

Sayıştayla ilgili birkaç konu daha vardı ama ben son bir dakikada Sayın Başkanımızın kurumu olan Kamu Denetçiliğiyle ilgili birkaç bir şey söylemek istiyorum.

Bilinirliği artırmak noktasındaki çalışmalarınız çok değerli. Özellikle üniversitelerde çalışmalar yapıyorsunuz Sayın Başkan ve kaliteli başvuru alamadığınız... Sanırım, burada, bunun sebebi de bilemediği için.... Yine Konseyin raporuna yansıyan, resen yetkilerin mevcut olmaması nedeniyle sizin de bazı sorunlarınız var. Yani bunda belki bir ilerleme kaydedilebilir.

Eşitlik Kurumuyla ilgili...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayın.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Çok özür diliyorum. Gerçekten müsamaha gösterdiniz.

Başvurularda en çok eğitim sorununun gündeme geldiğini söylemişsiniz bir röportajınızda, sosyal güvenlik konuları çok dikkate gelmiş. Son olarak, ÖSYM'yle ilgili bir çalışmanız olmuştu. Yalnız böyle bir uyarıya ÖSYM'den "Biz bundan zaten kâr etmiyoruz." gibi bir şey gelmiş. Bu konuda ne diyorsunuz? Sanırım sizin tespitleriniz daha farklı olacak.

Denetçilik Kurumunu önemsiyorum ben. Vatandaşın kamu idaresiyle ilgili gerçekten o eksiklikleri iletmesi noktası ama sadece kamu idaresine yönelik bu şikâyetleri alıyorsunuz siz. Bununla ilgili kısımda bir düzenleme olacak mı ya da resen ya da bu kapsamı genişletme noktasında? Bunu ilettim.

Teşekkür ederim.