| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 21 .01.2015 |
TANJU ÖZCAN (Bolu) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Şimdi, tabii, bu konuyla ilgili dün gelen bir mesaja kadar ben böyle düşünmemiştim. Özellikle Jandarma Genel Komutanlığıyla ilgili düzenlemenin 17 ve 25 Aralık operasyonları ile bağlantılı olabileceği yönünde bir değerlendirme e-mail'i atmış bir değerli vatandaşımız. Orada şuna dikkat çekiyor: 17 Aralıkta bu operasyon yapıldıktan sonra, biliyorsunuz, siz polislere, emniyet yetkililerine talimat verdiniz Hükûmet olarak, dinlemeyenleri derhâl görevden aldınız, sürgün ettiniz "Savcının talimatını yerine getirmeyeceksiniz." Polisin, biliyorsunuz, bir adli görevi var yani savcının talimatını yerine getirmek onun görevi. Sonra 17 Aralıkta, bu süreçte sıkıntı yaşanınca, 25 Aralığa doğru giden süreçte, bir sayın savcı o zaman -şimdi görevden alınan- dedi ki: "Polis talimatımı yerine getirmezse jandarmaya bu konuda talimat vereceğim." Evet, jandarmaya bu konuda savcının talimat verme hakkı ve yetkisi vardı. Jandarma üzerinde de İçişleri Bakanlığının polis üzerinde olduğu gibi çok fazla vesayet yetkisi de yoktu. Şimdi, aşağı yukarı polis teşkilatı neyse bundan sonra jandarma teşkilatı da İçişleri Bakanlığı veya Hükûmet açısından aynı olacak. Yarın, bir gün bir sayın savcı operasyon düzenlemeye kalktığında, polise... Polis Hükûmetin izin verdiği kadar savcının talimatını yerine getirebiliyordu, şimdi polisin görevini yapmadığı bir durumda savcının jandarma teşkilatından da herhangi bir şekilde yardım isteme veya ona görev verme, talimat verme, emir verme yetkisi de önemli ölçüde ortadan kaldırılıyor gibi geliyor. Sayın Bakan Yardımcım da "Güzel yakalamışsın, asıl niyetimiz buydu." gibi baktı. İnşallah bu değildir. Bu, sadece vatandaşımızın çok fazla kuşkulu davranmasından kaynaklanıyordur.
Tabii, bizim asıl yapmamız gereken... Yıllardır polis teşkilatıyla ilgili, biz, özellikle hukukçular şu eleştiriyi getirir, der ki: Polisin idari makamlara bağımlığı, bir de adli makamlara. "Şu polis teşkilatını artık ikiye ayırıp, bir bağımsız adli polis, kolluk gücünün kurulması gerekir, doğru da, diğer işlerle uğraşmadan, sadece adli olaylara bakacak, amirlerinin de adli makamlar olacağı bir kolluk kurulması gerekir." derken, siz, tam tersi Jandarma Genel Komutanlığıyla ilgili, özellikle bu düzenlemeyle o alandaki karışıklığı iyice artıracaksınız diye düşünüyorum.
Tabii, jandarmayla ilgili zaten şöyle bir sıkıntı var. 2004 yılında Hükûmetiniz tarafından çıkarılan 5393 sayılı bir yasa var belediyelerle ilgili. Bu yasanın 11'nci maddesi şu imkânı tanıyor AKP'li belediyelere özellikle: "Sıkıntı duyduğunuzda, civardaki oy oranımızın yüksek olduğu köyleri "Genel imar durumu" ve "Altyapı hizmetleri zorunlu kılıyor." gibi iki soyut gerekçeyle bünyenize katabilirsiniz." Bunu uygulayan Anadolu'da çok belediyeniz oldu, il belediyeleriniz, ilçe belediyeleriniz. Bunun sonucunda, zaten şöyle bir sıkıntı yaşanmıştı, bu sıkıntı hâlen devam ediyor, bu sıkıntının nasıl ortadan kaldırılacağı konusunda bu yasada da imkân varken bir düzenleme yapılabilirdi, hâlâ jandarma ile polisin görev alanlarıyla ilgili sıkıntı meselesi var. Biz kabaca şöyle değerlendiriyorduk, vatandaş da öyle: Belediye sınırlarında polis, belediye sınırı dışında jandarma görevli ama belediye sınırları suni olarak o kadar büyütüldü ki polisin bu alana yetebilme şansı kalmadı, jandarmaya da yetki verilmediği için fiilen köy olan ama hukuken mahalle gibi değerlendirilen bölgelerde bir başıboşluk hâkim oldu, özellikle Anadolu'da hırsızlık olayları ve asayiş olayları bu bölgede çok arttı. Bu konuda bir düzenleme yapılmasını çok arzu ediyorduk, bu konuyu artık muallakta bırakmayalım, ortada bırakmayalım, net bir tavrı olsun, jandarma görevini bilsin, polis görevini bilsin, o ildeki mülki amirler sıkıntı yaşamasın, vatandaş kiminle muhatap olacağını bilsin derken bu düzenleme yapılmıyor, bu konu daha da karmaşık hâle getiriliyor.
Önümüzdeki maddelerde diğer düşüncelerimizi de ifade etmek kaydıyla şimdilik önergemiz doğrultusunda bu maddenin de Hükûmet tasarısı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ediyoruz.