KOMİSYON KONUŞMASI

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Sayın Bakan, Sayın Bakan Yardımcıları, değerli bürokratlar, değerli vekiller, değerli basın mensupları; evet, gecenin bu ilerleyen saatinde Gençlik ve Spor Bakanlığımızın bütçesini görüşüyoruz. O nedenle biraz gençlerden öncelikle konuşalım. Diğer konuşmacılar da çok değindi ve değinmekte de haklılar. Ben de değinmekte haklı olacağım çünkü burada gençleri konuşuyoruz.

Türkiye, OECD ülkeleri içinde en genç nüfusa sahip 2'nci ülke konumunda Sayın Bakan. Gençlere yatırıma harcanan kaynakların en somut örneği öğrenci başına eğitim için ayrılan kamu harcamalarıdır ancak sürekli değişen eğitim sistemi, düşük eğitim kalitesi, yetersiz istihdam olanakları bu harcamaları da bize sorgulatmaktadır.

Geleceğimiz olan gençler kendi geleceklerinden maalesef umutlarını kesmiş durumdadırlar. Temmuz 2019 döneminde yüzde 27,1'e yükselen 15-24 yaş arası genç işsizlik oranı krizin gençlerimizi nasıl olumsuz etkilediğinin bir ifadesidir.

Şimdi gençlerle ilgili konuya biraz daha farklı bir açıdan yaklaşacağım ve farklı bir veri paylaşacağım. Gençler bir yandan işsizler, bir yandan okumakta zorluk çekiyorlar. Gençler ekonomik güçlüklerden dolayı evlenemiyorlar, yuva kuramıyorlar Sayın Bakan. 2015 yılında bir önceki yıla göre yüzde 0,5 gibi düşük bir artış gösteren evlenme sayısı 2016, 2017 ve 2018 yıllarında sırasıyla yüzde 1,4; yüzde 4,2; yüzde 2,9 düşüş göstermiş maalesef. Gençler gelecekten umudunu kesmişler. Aslında bu rakamlar bunun işareti. 2018 yılında umudu başka ülkelerde arayan 136.740 vatandaşımız yurt dışına göç etmiş ve bunların çoğunluğunu da gençler oluşturuyor.

Şimdi bu girişten sonra Bakanlıkla ilgili bazı konulara değinmek istiyorum.

Geleceğimiz olan gençlerimiz iş bulamadıkları için Kredi ve Yurtlar Kurumu borçlarını ödeyemiyorlar Sayın Bakan. Bu sürekli dile getiriliyor, öğrenciler sürekli bu konuda taleplerde bulunuyorlar hem sizden hem bizden. Yani bu, ödemeyenlere yasal işlem yapılması için Hazine ve Maliye Bakanlığına bildiriliyor. Bu gençlerin, bu çocukların olmayan maaşlarına haciz geliyor. Borcunu zamanında ödeyemeyen öğrencilere ÜFE dikkate alınarak uygulanan faiz, borçların giderek yükselmesine yol açmıştır. Genç işsizlik oranının yüzde 30'lara dayandığı ülkemizde 280 bin civarında olduğu tahmin edilen takipteki öğrenim kredisi borçlusu bu öğrencilerimizle birlikte, borcu olan tüm öğrencilerimizin acaba bir defaya mahsus borçları silinemez mi Sayın Bakan? Çıkardığımız yasalarla sürekli yandaş şirketleri koruyup kolluyoruz, onların borçlarını sıfırlıyoruz, devlet garantisi altına alıyoruz. Nedir bizim bu gençlerden istediğimiz? Niçin bu gençlere sahip çıkmıyoruz? İş yok, aş yok, hiçbir şey yok. Bu çocuklardan, bu gençlerden hâlâ Kredi ve Yurtlar borçlarını faizleriyle birlikte istiyoruz. Belki de bir sefere mahsus bu borçlar silinmeli bu kriz döneminde.

Şimdi yaptığınız faaliyetlerle ilgili birkaç noktaya değinmek istiyorum. Özellikle gençlik merkezlerine değineceğim. 2016'da 16 olan gençlik merkezi sayısı 2018'de 287'ye çıkmış. Bu gençlik merkezlerinde birçok faaliyet var gördüğümüz kadarıyla, gerçekten güzel faaliyetler de var başlıklara baktığımız zaman yani inovasyon atölyesi, kişisel gelişim atölyesi, sosyal bilimler atölyesi, güzel sanatlar atölyesi, değerler atölyesi var, dinî ilimler atölyesi var. Mesela benim dikkatimi çeken birkaç nokta oldu burada. Değerler atölyesindeki eğitimlere baktığımda "İslam Kültürü ve Medeniyeti", "Anadolu Kültürü ve Medeniyeti", "Ahlak ve Bizi Biz Yapan Değerlerimiz", "Yaşam Kültürü", "Trafik Kültürü", "Bir Arada Yaşama Kültürü..." Mesela bu bir arada yaşama kültürünün içinde, detayında ne var acaba? Cinsiyet eşitliğiyle ilgili eğitim veriyor musunuz içinde? Kadın-erkek eşitliğiyle ilgili gençlere bir eğitim, bilgilendirme yapılıyor mu, onu merak ediyorum açıkçası.

Sonra, akademik faaliyetlere katılım sayılarına baktığım zaman, dinî ilimler atölyesinin faaliyet sayısı 31.617 iken inovasyon atölyesi 4.851. Şimdi, biraz önce kendi konuşmanızda da öğrencilerin özellikle geleceğe hazırlanması, teknolojiyle tanışması, ilimle ve bilimle buluşması noktasında inovasyon atölyelerini çok önemsediğinizi söylediniz ama buraya baktığımız zaman atölye sayılarının ne kadar düşük olduğunu görüyoruz.

Şimdi, dil eğitimlerine baktığımız zaman da ne var burada? Osmanlıca, İngilizce, Arapça, işaret dili... İşaret dili için kutluyorum sizi özellikle, öncelikle onu belirteyim. Yine gençlerin içinde bulunduğu durumu görünce ileriye dönük vizyonları, iş imkânları, hayata tutunmaları için öncelikli diller acaba bunlar mıdır? Bunlara başka diller eklenemez mi? Yani Osmanlıcayı koyuyorsunuz da bir Çince, bir Rusça neden yok mesela bu müfredatta? Bu müfredatın da artırılması gerektiğini düşünüyorum açıkçası.

Yine, atölye çalışmalarına baktığımız zaman, burada ben sadece "Değerler Eğitimi" "İman Hakikatleri" "Temel Dinî Değerler" "Peygamberlerimizin Hayatı" gibi başlıkları görüyorum. Yani dinî eğitime bu kadar ağırlık verilerek diğer eğitimler öteleniyor mu? Tamam, gençlik merkezlerinde güzel çalışmalar yapılıyor; tamam, sizin dindar gençlik yetiştirmek gibi bir misyonunuz da var ama bugün ülkedeki sorunlara baktığımız zaman, gençlerin içine düştüğü sorunlara baktığımız zaman acaba gerçekten öncelik bunlar mı olmalı? Nasıl olmalı? Özellikle ülkede şu anda gençlerin içine düştüğü durum...

2019 Avrupa Uyuşturucu Raporu'nda Türkiye'de bir yıl içerisinde ele geçirilen eroin miktarı ve diğer uyuşturucu miktarları tüm Avrupa Birliği ülkelerinin üzerinde görünüyor. Önceliğimiz, gençleri bunlardan kurtarmak, korumak olmalı diye düşünüyorum. Yine Türkiye'de alkol ve uyuşturucu bağımlılığı tedavisi görenlerin sayısı son on beş yılda yüzde 2.200 artmış, bunlar önemli. Yani bu eğitimler yapıldıkça sanki bunlar da artıyor, böyle bir ters orantı var gibi, bilemiyorum.

Spor faaliyetlerine geldiğimiz zaman, evet, gerçekten gençlerle ilgili güzel spor faaliyetleri var, gençlerimiz arasından madalya alanlar var ama olimpiyatlara katılım ve olimpiyatlarda madalya alım oranlarımızın hâlâ düşük olduğunu görüyoruz.

Bir de faaliyet raporunuzda, sayfa 220'de, sporcu sayılarına baktığımız zaman, gençlik ve spor il müdürlüklerindeki kayıtlı sporcu artış oranının özel, kamu kurum ve kuruluşlarındaki sporcu artış oranından çok düşük olduğunu, görüyoruz, bunlar da önemli kriterler diye düşünüyorum.

Yine çok önemli bir sorun aslında; gençlik merkezlerine bu kadar yatırım yaparken acaba öğrencilerimizin, üniversitelerde okuyan öğrencilerimizin yurt ihtiyaçları için daha fazla yatırım yapılamaz mı? Sanki burada, baktığımız zaman, 681.458 yatak hedefi var ama bunların şu anda inşaat hâlinde olanlar, kullanımda olanlar... Yani baktığımızda inşaatı devam eden yurt projeleri mesela 60.250, proje adaptasyon çalışması devam eden, projesi devam edenler 70 bin gibi. Bunların sayılarının artırılması ve bunların bütçelerinin artırılması daha önemli değil mi? Yani gençlik merkezlerinde olduğu gibi yüzde 2 bine yakın artış sağlanamaz mı yurtlarda, bu önemli değil mi, sizin önceliğiniz değil mi? Biraz önce konuşmanızda da Kredi ve Yurtların, öğrencilerin yurtlarının sizin en önemli alanlarınızdan biri olduğunu söylediniz. Bu ekonomik krizde -sunumuzda söylemediniz ama- öğrenci yurtlarına yüzde 18-20 oranında bir zam yapıldığını duyduk, bunun da bir açıklamasını yaparsanız seviniriz. Yani her şehirde apartmanlar üniversitelere çevrilebiliyor, çocuklar için yurt binası mı yaptırılamıyor, bulunamıyor mu?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Emecan, lütfen tamamlayabilir misiniz.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Toparlıyorum.

Neden çocuklarımız tarikatların, cemaatlerin, vakıfların ve özel yurtların kucağına itiliyor diye de ben sormak istiyorum.

Son olarak bütçeyle ilgili de birkaç noktaya değinerek konuşmamı bitireceğim. Bu bütçede cari transferlerde başlangıç ödeneği 653 milyonken 1 milyar 743 milyon 408 bin yıl sonu ödeneği, yıl sonu harcaması da 1 milyar 722 milyon 882 bin 601 olarak gerçekleşmiş. Bu cari harcamaların detayları nedir, bir onu sormak istiyorum size.

Bir de şunu açıklamanızı rica edeceğim: Çoğunlukla dinî vakıf ve derneklerin desteklendiği projeler için 15,5 milyon TL, bağımlılıkla mücadele projeleri için 2 milyon TL, yenilikçi fikirler projeleri için 1,9 milyon TL, kültür ve sanat projeleri için ise 5 milyon TL ayrıldığını belirten rakamlar için de bir açıklamanız olduğunu düşünüyorum. Özellikle bağımlılıkla mücadele projeleri için 2 milyon TL yeterli midir?

Bakanlığınızın bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum, teşekkür ediyorum.