KOMİSYON KONUŞMASI

HABİP EKSİK (Iğdır) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Hazırunu saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, Sayın Bakanımın sunumunu iyice dinledim, dikkatli bir şekilde. Bütçenin son beş yıl içerisinde arttığını görüyoruz. Tabii, bu, olumlu bir şey ama özellikle Sayın Bakanın sunumunda "Iğdır'ı, Erzurum'u, Trabzon'u, Samsun'u veya işte Edirne'yi ihya ettik, oraya şu hastaneyi bu hastaneyi kurduk, şu hizmeti götürdük." demesini beklerken Sayın Bakanın sunumunun birçoğunu Suriye'nin meşgul ettiğini gördüm. Sanki Türkiye'nin 7'nci bölgesine ek olarak 8'inci bölge olarak Suriye gelmiş gibi gerçekten bütçenin nereye, niçin artırıldığını bir kez daha orada Sayın Bakan sunumunda göstermiş oldu. Çok merak ediyoruz yani Suriye'de elbette biz insanlara sağlık hizmeti verilmesine karşı değiliz, asla da böyle bir durum olmaz. Yalnız orayı sanki 8'inci bölgeymiş gibi görmek bir işgal mantığı mı, ilhak mantığı mı, bunu da merak ediyoruz.

Şimdi, bir diğer konu, tabii şehir hastaneleri. Şehir hastaneleriyle sanki birilerini zengin etme tarzı, anlayışı var çünkü bütçenin ayrılan büyük kısmının yine oraya aktarılacağı görülüyor, kendisi de zaten sunumunda bunu vurguladı. Yani şehir hastaneleriyle ilgili birçok sorunu arkadaşlarım zaten detaylı bir şekilde anlattılar. Islak imzalı faturaların, sözleşmelerin kaçırılmasını, muhasebeden kaçırılmasını, her şeyi duyduk zaten, rezaletin dik âlâsı Sayıştay raporları zaten. Bu konu da apayrı bir sıkıntı.

Ben başka birkaç konuya daha değinmek istiyorum. Örneğin, aile hekimiyle ilgili çok yüzeysel bir dokunma oldu. Mesela, aile hekimliklerinin, aile sağlık merkezlerinin fiziki koşullarıyla ilgili hiçbir şey yapılmamış. Bu konuyla ilgili hiçbir çalışmanızın olmadığı ve hâlâ orada doktorlarımızın, sağlık çalışanlarımızın insanlarımıza derme çatma böyle tabiri caizse küçük muayenehane tarzında sağlık hizmeti sunmalarını herhâlde siz devam ettireceksiniz çünkü bütçenizde yer vermediğinize göre görünen o.

Bir diğer konu, en önemli şeylerden bir tanesi "İlaç sayısı arttı." dediniz. İşte bu kronik hastalıklarla ilgili ve yaşlılıkla, uzayan ömürle ilgili arttığını iddia ettiniz. Şunu özellikle bekliyordum ben: Sayın Bakanın sunumunda meslek hastalıklarıyla ilgili bir kısmın da olmasını bekliyordum açıkçası ama bu konuyla ilgili hiçbir şekilde bir çalışmanızın olmadığı günümüz koşullarında, dünyada meslek hastalıklarıyla ilgili çok büyük çalışmalar yapılmasına rağmen, maalesef Bakanlığımızın bu konuyla ilgili hiçbir çalışma yapmadığını, denetim yapmadığını, tamamıyla çalışan sağlığını bu neoliberal politikalar gereği işverenin insafına bıraktığını bir kez daha görüyoruz. Bu konuda da Sayın Bakanın çalışması varsa soru olarak da kendisine yöneltiyoruz.

Bir diğer konu... Şimdi, herkes bu aşıyla ilgili birkaç şey söyledi ama 63 bin okul çağındaki çocuğumuza 72 bin tarihi geçmiş aşı yapıldığı iddiası ortaya çıktı. Tabii, Bakanlığınızın bu konuyla ilgili bir açıklaması oldu: Aşıların tarihi geçmemiş, sadece Aşı Takip Sistemi'ne zamanında girilmediği söylenmişti. Bu konuyla ilgili bir soru önergesi falan da vermiştik ama cevap alamadık maalesef.

BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Vekilim.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Şunu özellikle sormak istiyoruz: Bu Aşı Takip Sistemi'ne zamanında bu verileri girmeyen personelle ilgili bir yaptırımınız oldu mu? Bunu açıkçası merak ediyoruz.

Bir diğer konu göçmenlerle ilgili çok ciddi anlamda çalışma yürüttüğünüzü, bulaşıcı hastalıklarla ilgili çalışma yürüttüğünüzü iddia ettiniz, sunumunuzda var. Ama ben şöyle söyleyeyim, seçim bölgem olan Iğdır'da maalesef 840 göçmenin bulunduğu geri gönderme merkezinde TBC yani bu çağda veremin hortladığı ortaya çıktı fakat bununla ilgili hiçbir şey yapılmadı, önlem alınmadı, soruşturma da yapılmadı.

BAŞKAN - Sayın Vekilim, tamamlayalım.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Tamamlayacağım Sayın Başkanım.

O kişiler araçlara konulup batıya gönderildi. Bu da ayrı bir şey. Bu konuyla ilgili bir çalışmanız oldu mu, olup olmadığını da merak ediyoruz.

Bir diğer konu sağlıkta şiddet ve aynı zamanda KHK'liler. Yani geçenlerde de zaten medyaya yansıdı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Vekilim.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Sayın Başkan, bitireceğim.

BAŞKAN - Hadi ama. Beş dakika kesin arkadaşlar, çok konuşacak adam var.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Müsaade ederseniz son bir dakikada bitireceğim, toparlayacağım.

"Bülent Uçar" diye bir yoldaşımız Sağlık Emekçileri Sendikasının temsilcisiydi Malatya'da, ihraç edilmişti. Sonrasında iş başvurusu yaparken maalesef öldü. Orada İŞKUR'un önünde, hatta geri çevrildiği için, sonrasında da zaten geri iade edildi. Bunlarla ilgili sizin bir çalışmanız var mı ve olacak mı?

Bir de sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik bir çalışmanız var mı? Çünkü beş dakikada bir 1 hasta bakıyorlar. Bu, dünya çapında da zaten rezalet diyebileceğimiz bir konu.

Daha birçok konu var ama Sayın Başkanım özellikle sıkıştırıyor. Onları da size başka zaman inşallah aktarırız.

Teşekkür ederim.