SERVET ÜNSAL (Ankara) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, 2003 yılında Sağlıkta Dönüşüm Programı, Sosyal Güvenlik Kurumu, GSS gibi kurumlar oluştu. 2007'de ilk defa, Sayın Bakan, Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) uygulamaya konuldu, kriterler, ödeme kriterleri belirlendi. 2013'te -bir bilirkişi olarak konuşuyorum, UYAP bilirkişisi olarak- güncellendi ve hâlâ o güncellenen program devam ediyor. On bir yılı bitti, on iki yıldır hâlâ ücretler aynı. Bir işletmecisiniz, ben de bir işletmeci doktor olarak söylüyorum, SGK'nin acil muayeneye verdiği fiyat 21 lira 60 kuruş; on iki yıldır aynı. Fakat önce ücretsiz olan, hiç katkı payı olmayan uygulamalar önce yüzde 30, sonra yüzde 60, sonra yüzde 90, sonra yüzde 200'le halka yansıtıldı. 15 Şubat 2008 tarihi çok önemli, hatırlarsınız. Bu tarihte doktor ruhsatları taksi plakaları gibi uygulamaya konuldu, değerlendirmeye alındı yani örneğin bir ortopedist, örneğin bir gözcü, örneğin bir kulak-burun-boğazcı ruhsatı kendi adına alamıyordu. Örneğin sağlık merkezinin sahibi hurdacıysa -aşağılama anlamında söylemiyorum- ne bileyim, hırdavatçıysa -fark etmiyor, onlar para var diye girdiler- onların adını anmıyordu ama bizler doktor olarak ruhsatlarımızı o tarihten sonra alamadık. 2008'den 2019'a kadar acaba -soruyorum Sayın Bakana- kaç ruhsat verdiniz ve kimlere verdiniz? On iki yılda bir işletmeci olarak bir tane ruhsat alamadım Ankara'da. 2005'lerdeki özel, devlet, eğitim, üniversite hastanelerindeki katkı payları hâlâ devam ediyor; 6, 7, 8, 15 gibi...

Ama tabii, asıl benim söylemek istediğim, değerli arkadaşlar, Sayın Bakana da özellikle söylemek istiyorum, bir çocuk doktorusunuz, siz D vitamini seviyesine baktıramıyorsunuz. Raşitizm çocukluk çağı D vitamini eksikliği hastalığını nasıl takip edeceksiniz? İç hastalıkları uzmanı bir doktor diyabetik hasta için doppleri isteyemiyor.

SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA - D vitaminine sadece bir yılda verilen para 318 milyon. İstismarı görün. Bir de "verilmedi" diyorsun. Herkes yazdığı için, aile hekimi de yazdığı için 318 milyon.

SERVET ÜNSAL (Ankara) - Arkadaşlar, bunlar uygulamadaki rahatsızlıklarımız.

Aile hekimi diyabet ilacı da yazamıyor şimdi.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Bir hastanenin garanti ödemesini yapmayıverin Sayın Bakan.

SERVET ÜNSAL (Ankara) - Bir dakika arkadaşlar...

Konuşmama ekleyeceksiniz Sayın Elvan.

Arkadaşlar, yine iç hastalıkların konusu olan hipofiz ve meme hastalıklarıyla ilgili tetkikler için iç hastalıkları uzmanı bunu isteyemiyor. Birçok branşta kendi branşıyla ilgili rapor kısıtlaması ve reçete kısıtlaması var. Bazı göz damlaları -biraz önce Sayın Adıgüzel söyledi- 3 doktor imzası olmadan yazılamıyor. 3 göz doktorlu hastane kaç yerde var arkadaşlar?

BAŞKAN - Sayın Ünsal, lütfen tamamlayınız.

SERVET ÜNSAL (Ankara) - Ayrıca hastalara branş kısıtlaması konularak birden çok hastalığı olan, aynı hastalık için birden çok branşta tedavi edilmesi gereken hastalar peş peşe hastaneye gitmek zorunda kalıyorlar.

Bir de özellikle vurgulamak istiyorum: İlaç sıkıntıları büyük, ilaç yazmalar büyük.

Değerli arkadaşlar, "yeşil alan" diye bir uygulamamız var, yeşil alan uygulamalarında hastalarımızla doktor arasında ciddi sıkıntı var. Hasta geliyor acile, kaşıntısı var...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız.

SERVET ÜNSAL (Ankara) - Muayene etmesen bir dert, muayene etsen bir dert. Oraya yeşil alan yazdığın zaman eczaneye gidiyor, eczane de diyor ki: "Seni doktor acil görmemiş." Onun üzerine koşa koşa hasta geliyor, doktora atıyor jileti böyle.

Bakın arkadaşlar, bu, sağlıkta şiddetin bir kaynağı. Bunu özellikle size vurgulamak istiyorum Sayın Bakan. Adalet Bakanıyla yan yana gelip sağlıkta şiddet için bir yasa çıkarmanız lazım, yoksa her gün... Bakın, 11'e yakın doktor öldü bugüne kadar.

Teşekkür ediyorum.