ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri; salondaki herkesi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, tabii, önergeyi verdiğim tarihte şöyle bir şey ortaya çıktı: Bilirkişi raporu tüm Türkiye'de çok ciddi şekilde tartışıldı. Bu sırada bizim Komisyonumuzun cezaevinde yaptığı ziyaretlerden sonra da doğrudan siz de bilirkişi raporuyla ilgili birtakım bazı konularda eleştiriler getirdiniz. Aslında bilirkişi raporu incelendiğinde belli yönleriyle son derece tatminkâr, belli yönlerinde, sizin de eleştirdiğiniz kısımlarında ise ben bilirkişinin bir bildiği olduğu konusunda bir izlenime kavuştum ve eğer mümkünse -ki herhâlde burada bir ayrılığımız yok- bilirkişi heyetinin raporunda yer alan konularda bize bilgi vermesi son derece hayatidir diye düşünüyorum. Ama tabii bu konuda savcılıkla yazışmak mı doğru, Bakanlık üzerinden veya HSYK üzerinden yazışmak mı doğru; işin o teknik kısmını bilmiyorum açıkçası ama şeyi doğru bulmam, yani temel amacımız bu bilirkişi heyetindeki kişilerle oturup tartışmak. Ama önergemde de yazdığım gibi, sadece bunu bilirkişi heyetiyle değil, böyle, genişletilmiş, zaman kısıtı olmayan bir Komisyon toplantısını hem bilirkişi heyeti hem Komisyonumuz uzmanları ve daha da uzmanlarla genişleterek, bu bilirkişi raporundaki meseleyi enine boyuna, yani bilirkişi heyetini sorgulayarak değil ama bilirkişi heyetinin raporun da hazırlanması aşamasında edindikleri bu bilgileri, belgeleri ve kendi kanaatlerini Komisyonumuza rahatça aktaracakları bir tartışma ortamının sağlanması uygun olur diye düşünüyorum. Yani bir şekilde bunu ilgili bakanlıklarla, savcılıkla, bilirkişi heyetiyle görüşelim. Tabii, Komisyon Uzmanımızın yaptığı uyarı önemli, yani olmayacak bir duaya âmin deyip insanları sıkıntıya da sokmayalım. Bu konuda ama Komisyon Başkanı olarak siz gerekli girişimlerde bulunursanız resmî yazışmadan önce, hani reddedilecek değil, kabul edilecek bir şekilde, bu görüşmeyi sağlamamız lazım diyorum ben. Özü budur önergemin.