KOMİSYON KONUŞMASI

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, öncelikle yeni bütçenin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.

Tabii, tarımla ilgili sorunları konuşmak istiyoruz. Çiftçinin durumu gerçekten iyi değil yani benim bölgemde zirai ilaç ya da gübre satan firmalar kendi kasalarında emanet para bulunduruyorlar. Çiftçi borcunu o emanet parayla yatırıp yeniden kredi yenilemesi yapıyor birkaç gün içerisinde. Borcunu artırarak, limitini yükselterek... Bize de "Banka müdürünü ara, 500'se bizim limiti 600 yapsın, 700 yapsın." diye ricacı oluyorlar. Ya, bunu zaten Ziraat Bankasındaki ve diğer bankalardaki kullanılan tarımsal kredilerden de görebileceksiniz.

Tabii, bu konuda mutlaka çiftçi desteklenmeli ama bana göre, destek şekilleri değiştirilmeli. Örneğin, zeytinyağının litresi 18 lira, 80 kuruş destek vereceğiz 19 lira olacak. Çiftçi için zeytinyağının 18 lira yerine 18,80 ya da 19 lira olması çok bir şeyi değiştirmeyecek. Bu paraları, destekleme paralarını böyle küçük meblağlarla çiftçilere vereceğimize çiftçinin köklü problemlerini çözebilecek projelere aktarabilirsek, örneğin sulama suyu projelerine veya elektrikle sulanan yerlerde bununla ilgili desteklere ayırabilirsek problem kökten çözülmüş olur. Verilen destek ciddi rakamlar, tarıma ayrılan yıllık kaynak en az 15-20 milyar, belki daha fazla ama bunlar hep küçük rakamlar olduğu için çiftçinin ve tarımın hiçbir sorununu çözmüyor. Bana göre, bu destekler problemi çözecek. Mesela, benim bölgemde yarım kalmış -çoğunluğu yüzde 70-80 seviyesinde- 5 tane baraj var. Sayın Genel Müdürüm önceki Bölge Müdürümüz olması hasebiyle detaylı olarak biliyor. Bir Pamukluk Barajımız var, Türkiye'nin gövde yüksekliği olarak 3'üncü büyük barajı; hem sulama suyunda kullanılıyor hem elektrik üretiliyor hem de Tarsus ve Mersin'in içme suyunu karşılıyor. Sadece Mersin Büyükşehir Belediyesi yıllık 85 milyon elektriğe para ödüyor. Bu baraj biterse cazibeyle gelecek. Sadece 85 milyon para devletin kasasında kalacak, belediyenin kasasında kalacak. Onun için öncelikle Pamukluk Barajı olmak üzere... Çünkü bu barajların tamamı Adana'dan Antalya'ya kadar olan bütün vadiyi suluyor. Çok önemli projeler.

Sayın Bakanımız, sağ olsun, destek olmaya çalışıyor ama biraz da şansızlıklar var. Müteahhidin biri iflas etti, öbürü iş bıraktı ama Pamukluk Barajı bölgenin vazgeçilmezi Mersin için.

Aynı şekilde Aksıfat Barajı, Değirmençay Barajı, Sorgun ve Alaköprü Barajları var. Bunların çoğunluğu bitmiş ya da bitme noktasında ama henüz sulama suyuyla ilgili veya türbinlerle ilgili gerekli yatırımlar yapılmamış. Çok büyük paralar gerekmiyor bunlara. Yani Mersin'le ilgili, çiftçiye destek vereceğinize, sadece bu barajları bitirin. Zamanında tabii çok proje başlamış. 100 tane gölet başlamış. Bana göre, tabii değerlendiğim zaman, kaynak kısıtlıysa 100 tane göleti başlatmak doğru bir şey değil, önce barajı bitirmemiz lazım, kaynağı sağlam olan yerleri bitirmemiz lazım. Bu noktada doğru bir hamle yapılmamış ama bugün itibarıyla bu barajların Pamukluk'tan başlamak üzere Alaköprü, Sorgun, Aksıfat, tamamını bitirmemiz lazım.

Tabii hep Afgan çobanlar gündem oluyor, konuşuluyor; 150 bin Afgan çobana aileleriyle beraber Türkiye'ye yerleşim verilmesi konuşuluyor. Bence bu yapılacağına -bu doğru bir yaklaşım olmaz- siz sadece BAĞ-KUR primi almayın, tarım BAĞ-KUR'u almayın çobanlardan. Çobanlar, bakın, dağların bekçiliğini yapıyorlar. Siz bu çobanlardan sadece prim almayın Yörük kültürü devam eder, yoksa Yörük kültürü bitiyor. Toros Dağları'nın her yerinde Afgan çobanlar var şu an. Bunlara destek verileceğine bizim yerli çobanlarımıza destek verilsin, bunlardan BAĞ-KUR primi almayın ve Yörük kültürü devam etsin. Sadece bunu almadığınız zaman, bu destek bile onları o dağlarda tutmaya yetecektir.

Bakın, Maraş'tan Antalya'ya kadar olan sınırlarda orman yangınları bile olmaz çünkü çobanlar ormanların da bekçiliğini yaparlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Ben çiftçiye böyle parçalı destekler vermektense çiftçinin sulama suyunda, elektrikte ciddi bir indirim... Çiftçinin suyu elektriği olsun başka türlü destek vermeyin siz, çiftçi üretir. Mazot, gübre... Hayvancıya da yem ve mazot. Yem ve mazot desteğini verin, öbür türlü süte kilo başına şunu verdik, ete ton başına bunu verdik, bunlar gerçekten ciddi bir şey teşkil etmiyor. Bunlar yok olup gidiyor. Bunu yapıncaya kadar asıl problemin kaynağını çözelim. Çiftçinin sulama suyunu çözelim, elektriğini çözelim; hayvancının yemini çözelim. Bunları ucuz verelim ve olayı kökten çözmüş olacağız.

BAŞKAN - Peki, teşekkür ediyorum.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Bir de tarımsal planlamaya mutlaka dikkat etmemiz gerekiyor. Tarım arazilerini korumamız gerekiyor. Her yerde organize sanayi bölgesi olmasına gerek yok. Tarım arazilerinin kıymetli olmadığı yerde organize sanayi bölgesi kuralım. Yani şimdi Mersin'de OSB kuracağız, arazinin dönümü 100...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Bu kadar kıymetli, verimli araziye OSB kurmak çok doğru bir şey değil. Sayın Başkanım da bölgenin içerisinde, Mersin Milletvekilimiz. Ya bunu yapana kadar...

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Şimşek.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Teşekkür ediyorum, başarılar diliyorum.