| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278 ) ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ve Sayıştay tezkereleri a)Tarım ve Orman Bakanlığı b)Orman ve Su İşleri Bakanlığı c)Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu ç)Orman Genel Müdürlüğü d)Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü e) Meteoroloji Genel Müdürlüğü f)Türkiye Su Enstitüsü |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 13 .11.2019 |
BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; ülke ekonomisinin temelini oluşturan tarım ve hayvancılık konusunda yıllardır sıkıntılar yaşıyoruz. Verilmeyen destekler, üreticiyi desteklemek yerine yapılan ithalatlar, Bakanlık kadrolarındaki ziraat mühendisi, gıda mühendisi, orman mühendisi ve benzeri uzman eksiklikleri ve tabii ki yıllardır sürdürülen yanlış politikalar bunların en önemli sebebi. Tarım konusu başta aşağı reforma ihtiyaç duyulan bir alan ve bugün konuştuğumuz bu bütçe miktarıyla yeni reformların yapılması imkânsız. Bu bütçeyle emin olunuz ki yerimizde saymaya devam edeceğiz. Buğdaydan pamuğa, üzümden zeytine, etinden samanına kadar her ürün kaleminde sorun var.
Değerli milletvekilleri, çiftçiyi karşılaşabileceği doğal afet ve olumsuzluklara karşı koruyabilmek için 2005 yılında bir sigorta havuzu kuruldu. Yapılan bu kanunla tarım sigortası yaptıran üreticilerin desteklenmesi ve prim tutarının bir kısmının devlet tarafından karşılanması hedeflendi. Esas görevi çiftçinin uğradığı zararı yaptırmış olduğu sigorta kapsamında ödemek olan bu şirket bugün gelinen noktada sorunları çözememektedir. Sayın Bakan bütçe sunuş konuşmasında TARSİM'i tek cümleyle geçerek bu konuyu ne kadar önemsediğini de göstermiş oldu. Peki, TARSİM'deki esas sorunlar neler? Ayrılan kaynakların çoğu personel harcamalarına gitmekte; kar amacı güden ticari bir işletme gibi yönetilmektedir. Sigorta yapılan bütün branşlar dikkate alındığında görüyoruz ki son dört yılda toplanan prim miktarı ile ödenen hasar tazmini tutarı arasında ciddi bir fark oluşmuş ve bu fark şirkete kalmıştır.
Sayın Bakan, bu parayı TARSİM poliçelerinin primlerinin düşürülmesi için neden kullanmıyorsunuz? Poliçelerdeki muafiyetleri neden düşürmüyorsunuz? Çiftçiyi neden TARSİM'den uzaklaştırıyorsunuz? Çiftçi sigorta yaptırmaktan kaçınıyor. Öncelikle eksperlere güvenmiyor, zamanında ve doğru bir şekilde hasar tespiti yapıldığına da inanmıyor. Her tarımsal ürünün değerlendirilmesi o konuda uzman olan eksperler tarafından yapılmalıyken o ürün hakkında yeterli bilgi ve donanımı olmayan eksperler hasar tespitine gidiyor, eksper tespitlerine mutlaka bölgedeki üretici birlikleri veya ziraat odalarından yetkililerin dâhil edilmeleri gerekmektedir. Çiftçi muafiyet oranlarını da yüksek buluyor. Muafiyetlerin fazla olması sonucu sigorta primleri yükseliyor ve çiftçi sadece riskli gördüğü alanları sigorta ettirmek zorunda kalıyor. Tarım sigortalarına verilen desteği de az buluyor ve sigorta kapsamının genişletilmesini bekliyor. Tarım kredi kooperatifleri ve Ziraat Bankası, kendilerinden kredi kullanmak isteyen çiftçilere TARSİM sigortasının da kendileri tarafından yapılmasını zorunlu kılıyor. Üreticilerin özel acentelere düzenletmiş olduğu poliçeleri iptal ettiriyor. TARSİM, sanki Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatifleri için çalışan bir şirket hâline dönüşüyor. Bugüne kadar yapılan poliçelerin yüzde 77,5'i bu iki kurum tarafından yapılıyor. Yapılacak bir düzenlemeyle çiftçi üzerindeki bu baskı bir an önce kaldırılmalıdır.
BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Vekilim.
BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Ayrıca çok yıllık üretilen bitkilerde çiftçinin ÇKS yaptırması bir uygulama olmasına rağmen tek yıllık olmayan üzüm, şeftali, erik gibi ürünleri de yetiştirenler neden güncelleme yapmak zorunda bırakılıyor. Bu üreticiler zaten sisteme kayıtlılar.
Bir de bugün ülkemizde en çok üretilen iki önemli ürün olan üzüm ve zeytinden bahsetmek istiyorum. Zeytin uzun yıllar destekleme yüzü görmedi. Zeytinyağının kilogramına 80 kuruş destek verilirken zeytine 15 kuruş destek verildi. Bu prim miktarı, Avrupa ülkelerinde verilen sofralık zeytine 20 sent ve yağlık zeytine 1 avro destek miktarının çok altındadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Vekilim.
BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Sayın Başkanım, herkese verdiniz, bir dakika daha alabilir miyim.
BAŞKAN - Vermiyoruz herkese efendim.
BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Cengiz Bey'e de verdiniz, herkese verdiniz. Bir dakikada son cümlemi söyleyeyim.
BAŞKAN - Hadi toparlayalım. Hadi lütfen.
BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Sayın Bakan, Ağustos ayında Manisa Ticaret Borsasında kuru üzüm fiyatları 12-13 TL aralığındayken taban fiyatın 10 TL olacağını açıklamıştı. Bu açıklamanın ardından fiyatlar hızla 8-8,5 TL'ye kadar geriledi. Akabinde TMO Genel Müdürü, Turgutlu'da -Bakanın "Taban fiyat 10 TL" demesine rağmen- üzümü numarasına göre alacağını söyledi ve 8-8,5 TL'den üzüm alımları gerçekleştirildi. Bu durum Bakan ile TMO Genel Müdürü arasındaki koordinasyon eksikliğini gözler önüne seriyor.
Sayın Bakan, sizden bir Manisa Milletvekili olarak rica ediyorum. Lütfen, önümüzdeki yıl Manisa'ya gelerek üzüm taban fiyatını açıklamayın. Üzüm üreticisini Manisalı bir bakan olarak daha fazla mağdur etmeyin diyorum. Sevgi ve saygılarımı sunuyorum.