| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278 ) ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ve Sayıştay tezkereleri a)Tarım ve Orman Bakanlığı b)Orman ve Su İşleri Bakanlığı c)Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu ç)Orman Genel Müdürlüğü d)Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü e) Meteoroloji Genel Müdürlüğü f)Türkiye Su Enstitüsü |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 13 .11.2019 |
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, değerli bürokratlar, değerli arkadaşlar, değerli basın mensupları; herkesi öncelikle selamlıyorum. Tarım ve Orman Bakanlığı bütçemizin hayırlı olmasını diliyorum.
Tabii, Sayın Bakan, bugün dünyamızın içinde bulunduğu duruma baktığımız zaman dünya nüfusunun hızla arttığı bir dönemde olduğumuzu, insanların gıdaya, temiz suya erişiminin zor olduğu bir dönemde olduğumuzu, gıda ve su sıkıntısının dünyanın geleceğini tehdit eder noktaya geldiğini hepimiz artık biliyoruz ve kabul ediyoruz ve her yıl milyonlarca hektar tarım arazisi yok oluyor. Yani açlık birçok ülke için de önüne geçilmez bir hâl almış durumda. Bizim de tabii tarım ve orman alanlarımızın, su kaynaklarımızın ne kadar değerli ve önemli olduğu da ortada, bunu öncelikle vurgulamak lazım.
Bu girişten sonra, Tarım ve Orman Bakanlığımızın bütçesiyle ilgili birkaç noktaya değinip devam edeceğim. Tarım ve Orman Bakanlığımıza bu yıl 2020 için 40 milyar 302 milyon 916 bin TL bütçe ayrılmış. 2019 yılına göre değişim yaklaşık yüzde 19 dolaylarında. 2018 kesin hesaplarına baktığımız zaman bazı harcamalarda düşüş olduğu yani bütçenin tam olarak kullanılmadığını da görüyoruz, özellikle sermaye giderleri ve sermaye transferlerinde. Tabii, bu bütçenin neden kullanılamamış olduğunun da açıklanması lazım. 2019 Ağustos sonu itibarıyla da toplam bütçe harcamaları başlangıç ödeneğinin yüzde 70,8'i olarak gerçekleşmiş harcama. Bu, yıl sonuna kadar yüzde 90'lara yaklaşacaktır diye ümit ediyorum. 2020'deki artış oranı olan yüzde 19,4 bütçe artışını Sayın Bakan siz kendiniz yeterli buluyor musunuz? Bunu da size açıkçası sormak istiyorum. Bu noktadan sonra, Sayıştay raporlarına birkaç noktada değinmek istiyorum. Çok geniş kapsamlı bir bakanlığınız var tabii; tarım, orman, su, hepsi bir arada, hepsinin Sayıştay raporları birbirinden ayrı ve hakikaten baktığımız zaman çok kapsamlı hazırlanmış ve çok fazla içerik var, çok fazla bulgu var Sayın Bakan. Arkadaşlarımız da değindiler Sayıştay raporlarındaki bulgulara. Özellikle Tarım ve Orman Bakanlığının Sayıştay raporuna baktığımız zaman, denetim görüşü dayanaklarında 10 tane, denetim görüşünü etkilemeyen tespit ve değerlendirmelerde 33 tane bulgu görüyoruz. Birçok bakanlıkta olduğu gibi, muhasebesel hataların da çok fazla olduğunu görüyoruz ama Sayıştay raporlarında olmayan bir şey var burada, denetim görüşünde, şöyle bir şey diyor: "Mülga Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 2018 yılına ilişkin mali rapor ve tablolarının denetim görüşünün dayanakları bölümünde açıklanan nedenlerden dolayı doğru ve güvenilir bilgi içermediği kanaatine varılmıştır."
Sayın Bakan, konuşmanızda Sayıştay raporlarıyla ilgili bazı açıklamalar yapmanız tarafımızdan istenmişti ve zamanınız yetmemişti buna. Biz sunumlar, konuşmalar bittikten sonra yapacak olduğunuz konuşmada lütfen bu Sayıştay raporlarıyla ilgili konulara zaman ayırmanızı istiyoruz çünkü bu gerçekten önemli. Ben bu 43 bulgudan sadece bir tanesine değinip geçeceğim. "Bulgu 9: Genç Çiftçi Projesi için TİGEM tarafından satın alınan bazı hayvanların işe ait teknik şartnamelerde belirtilen özellikleri taşımaması" diye bir bulgu var. Şimdi, burada "TİGEM tarafından satın alınan hayvanlardan bir kısmının damızlık özelliği olmayan hayvanlar olduğu, bir kısmının şartnamede sayılan hayvan ırklarından -yaklaşık 117 adet- olmadığı, bir kısmının ise sağlık yönünden aranılan şartları taşımadığı görülmüştür. Genç çiftçiye 30 bin TL değerinde büyük baş hayvan teslim edilmiştir bu projede." Şimdi, Sayın Bakan, bu çok ciddi bir usulsüzlük ve projenin bir rant tezgâhına dönüştüğünü gösteriyor. Gerçekten bununla ilgili bir açıklamanızı bekliyoruz.
Sayıştay raporları -sürem de gittikçe azalıyor- ve bütçe üzerine konuşma yapmak gerçekten çok zor ama bunlara da değinmek gerekiyor. Sayıştay raporlarından Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne ait bir tane bulguya değinerek devam edeceğim. Denetim görüşünün dayanakları bölümünde "Bulgu 1: Belediyeler adına yapılan içme suyu yatırım bedellerinin muhasebeleştirilerek izlenmemesi ve tahsil edilmemesi." Sayın Bakan, bu da çok ciddi bir bulgu çünkü gerçekten burada yaklaşık toplam alacaklara baktığımızda 7 milyar 335 milyon 691 bin 725 TL'den 845 milyon 971 bin 427 TL'sinin 2019 yılına devrettiğini ve bu alacakların tahsil edilemediğini görüyoruz. Gerçekten bunlar önemli bulgular, üzerinde durulması gereken bulgular. Umarız ki bir dahaki dönemlerde bu değerlendirmeleri bir daha karşımızda görmeyiz.
Şimdi, açıkçası biraz çiftçimizin içinde bulunduğu duruma değinmek istiyorum. Bugün çiftçilerimiz ürettiğinin karşılığını alamadığı gibi, 100 milyar lirayı aşan borç batağının içerisinde. Tarım ve Orman Bakanlığının verilerine göre, Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı 2 milyon 121 bin kişiden tarım alanı ipotekli çiftçi sayısı 1 milyon 964 bin kişi. Çiftçinin yüzde 92,5'inin borcu nedeniyle tarlasında, bağında, bahçesinde ipotek var Sayın Bakan yani işin gerçeği bu, çiftçinin içinde bulunduğu gerçek durum bu. Söz konusu yüksek fiyat artışlarımız var. 2002-2019 Ocak ayı arasında mazotta yüzde 183, gübrede yüzde 1.000 artış olduğunu görüyoruz. Özellikle mazotta Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun son on yıllık verilerine bakıldığında çiftçinin bilhassa traktörüne kullandığı mazot fiyatında yaklaşık 3 kat artış olduğunu da görüyoruz. Örneğin, Mart 2010'da 2,91 iken litre/TL Mart 2019'a geldiğimizde dokuz yılda 6,29'a yükselmiş, çok ciddi bir artış var.
Yine, çiftçilerimiz işini bırakıyor çünkü son üç yıllık günümüz görünümüne bakıldığında Türkiye'de toplam istihdam yüzde 45 artış göstermişken tarımın toplam istihdamdan aldığı pay yüzde 21 oranında aşağı düşmüş, azalmış. Yani 2005'te tarımın toplam istihdamdaki payı 23,47 iken 2018'de 18,34'e düşmüş. Tabii, bu arada biz 4,4 milyon futbol sahası büyüklüğünde tarım alanımızı kaybetmişiz. 2002'de 41 milyon hektarken 2018'de 37 milyona düşmüş bu alanımız.
Yine -böyle hızlı başlıklar hâlinde gidersek- ihracat ile ithalatımız başa baş noktaya gelmiş. Tarım dışı ticarette 2018 itibarıyla ihracat 17 milyar dolar iken ithalat 16 milyar dolar seviyesinde. Maalesef başa baş noktada gidiyoruz. Biz aslında bir tarım ülkesiydik Sayın Bakan, ne oldu? diye soruyorum ben.
Şimdi, önemli olduğunu düşündüğüm bir başka konuya değinmek istiyorum. İyi tarım uygulamaları, tehlike önleme, tehlike analizi, zararlılarla entegre mücadele ve entegre ürün yetiştiriciliği ilkelerini baz alarak çiftçilikle ilgili metotların ve teknolojilerin sürekli gelişmesini destekler, iyi tarım dediğimiz şey bu, öyle değil mi? İyi tarım uygulamaları bitkinin toprağa ekiminden önceki süreçten işlenmiş nihai ürün sürecine kadar sertifikalandırılmış tarımsal ürünün tam üretim sürecini kapsar, ayrıca gıda güvenliğini de kapsıyor tabii iyi tarım, bunun da altını çizmek istiyorum. Şimdi, Bakanlık yaklaşık 31 özel kalite kontrol ve belgelendirme şirketine yetki vererek...
BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Vekilim.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - ...bu üretim özelliklerini ve üretimin her aşamasını kontrol ederek Bakanlığa yıllık olarak raporlamasını ve üreticilere de iyi tarım uygulamaları ile organik üretimleri yönetmelerinin her aşamasını kontrol ettirerek sertifikalandırıyordu. Ancak Bakanlığınız 2019 yılı -8/11/2019 tarihinde Bakanlık bunu açıklayabildi- desteklerinin... Şimdi, Bitkisel Üretime Destekleme Ödemesi Yapılmasına Dair Tebliğ'inin -9 Kasım 2019'da- "Desteklemeden çıkarılan ürünler" bölümünün (ü) bendinde "2016 yılında başlamak üzere aralıksız olarak üç yıl iyi tarım uygulamaları desteğinden yararlananlar, 2019 üretim yılı İTÜ desteğinden faydalanamaz." deniyor Sayın Bakan. Şimdi, yılın sonuna gelmişiz ve böyle bir açıklama yapıyorsunuz, diyorsunuz ki: "Üç yıldır sürekli iyi tarım uygulaması..."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Toparlayacağım Başkanım.
BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Vekilim.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Tamamlayacağım.
Üç yıl sürekli iyi tarım uygulamaları faaliyeti gerçekleştiren üreticilerin 2019 yılı iyi tarım uygulamaları desteğinden faydalanamayacağı açıklanmış. Şimdi, burada 2-3 tane risk var Sayın Bakan, bunları sizinle paylaşmak istiyorum, tabii dinliyorsanız çünkü göremiyorum görüş alanımda olmadığınız için. Şimdi, üretici danışman firmalarla anlaşmalarını yapmış, bu doğrultularda da ürünlerinden ve arazilerinden gerekli analizleri yaptırarak bu işlemler için belirli maliyetleri karşılamışlar bu tarihe kadar. İyi tarım desteğinden faydalanamayacaklarsa şöyle bir risk çıkıyor karşımıza...
BAŞKAN - Sayın Emecan, toparlayalım lütfen.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Son ıspanak zehirlenmesini hatırlatmak istiyorum ben açıkçası. Bunun gibi, sebze ve meyvelerde denetimler olmadığı takdirde bu tür vakalarla karşılaşma olasılığımızın çok yükseleceği ortada. Bu destekler neden yıl sonuna doğru açıklanmakta? Üreticilerin yıl içinde kendi üretim durumlarının planlamasının önüne engel konulmaktadır diyorum. Aslında tüm bu veriler sizin sunmuş olduğunuz hedefler ile yaşanan kriz ortamından dolayı çiftçinin, üreticinin sorunlarının çok da kolay çözülemeyeceğini gösteriyor.
Aslında ormanlarla ilgili de birkaç konuya değinmek istiyordum ama vaktim kalmadığı için o konuya giremeyeceğim.
Bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum, teşekkür ediyorum.