KOMİSYON KONUŞMASI

ÜMİT ÖZDAĞ (İstanbul) - Sayın Başkan, dost ve kardeş Azerbaycan'la ilişkilerimizin çok boyutlu olarak geliştirilmesi, bu arada, topraklarının yüzde 20'si Ermenistan tarafından işgal altında tutulan Azerbaycan'ın bu toprakları geri alacak şekilde Türkiye'nin de desteğiyle güçlenmesi doğrultusunda yapılacak her türlü çalışmayı hiç şüphesiz destekliyoruz.

Ben Sayın Savunma Sanayii Başkanlığı temsilcisine bir oranı netleştirmek için sormak istiyorum, aynı zamanda Sayın Bakan Yardımcısına da bir başka sorum olacak, konuyla doğrudan ilgili değil ama önemli gördüğüm bir husus.

"Yüzde 68'i karşılıyoruz." dediniz efendim. Bu çok güzel, inşallah, yüzde 90'ları da karşılarız fakat bu yüzde 68 neyin yüzde 68'i? Ne üzerinden ölçüyoruz? Yani Türkiye'nin bir senede harcamış olduğu, satın aldığı veya ürettiği silahların değerinin yüzde 68'i mi? Neyin yüzde 68'i tam olarak?

BAŞKAN - Sayın Şahin'e de söz vereyim.

ÜMİT ÖZDAĞ (İstanbul) - Bir sorum daha olacak, o da Sayın Bakan Yardımcısına. İsterseniz onu da sorayım.

BAŞKAN - Tabii, Hocam.

Buyurun.

ÜMİT ÖZDAĞ (İstanbul) - Sayın Bakan Yardımcısı, bu konuştuğumuz yasayla ilgili değil ama Dışişleri Bakanlığıyla ilgili. 29 Ekim'de Cenevre'de Sayın Dışişleri Bakanımız, İran Dışişleri Bakanı ve Rus Dışişleri Bakanı bir toplantı yapmışlar, Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi, o da katılmış ve bu toplantı sonunda bir üçlü açıklama yapılmış. Bu üçlü açıklamanın son maddesinde, Suriyelilerin ülkelerine döndükleri zaman nereden geldilerse, hangi şehirden, hangi köyden, hangi kasabadan, oraya dönmeleri gerektiği karara bağlanmış. Bu açıklamayı siz Dışişleri Bakanlığı sitesine koymamışsınız, Ruslar koymuşlar, oradan buldum. Ancak ilginç olan, bu açıklamayı koymamışsınız ama Birleşmiş Milletlerdeki daimî temsilcimize görev vermişsiniz, Birleşmiş Milletler Daimî Temsilcimiz Rus ve İran Daimî Temsilcileriyle birlikte bunu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine vermiş, Güvenlik Konseyi de bu açıklamayı 30'unda yayımlamış aynı hususu vurgulayarak. Bu çok ilginç bir şey. Neden koymadığınızı bilmiyorum ama bir açıklama yaparak Türkiye uluslararası bir taahhüt altına girmiş ve bu uluslararası taahhüde göre Suriyeli sığınmacılar döndükleri zaman ülkelerinde nereden geldilerse oraya dönecekler, Halep'tense Halep, Şam'dansa Şam. Çok güzel, çok doğru olduğunu düşünüyorum bunun, olması gereken şey. Peki, Suriye'nin kuzeyine yollayacağınız 1 milyon Suriyeli ile hemen altta Deyrizor ve Rakka'ya yollamayı planladığınız 1 milyon Suriyeliyi o zaman nereden bulacaksınız?

Teşekkür ediyorum.