| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İş Birliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi (2/2276) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 13 .11.2019 |
ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Sayın Başkanım, ben soru değil de yine katkı yapmak istiyorum.
Bu Komisyonun değerli üyesi diyor ki: "Biz, Türkiye'nin yüzde 70 oranında kendi silahını, millî savunma sanayisini geliştirmiş ve yüzde 70 oranında kendi savunma araçlarını üretiyor olmasını değerli bulmuyoruz. Keşke İsrail'den tohum almasaydı da tarım alanında daha ilerlemiş olsaydık." Bu, şu anlama geliyor: Yani Türkiye, İsrail'den tohum almaktansa silah almaya devam etsin diyor. İsrail bu kadar nükleer güçken, İran nükleer çalışmalar yaparken, hemen yanı başımızda Sovyetler, Batı her alanda silahlanmışken, silahın her türlüsünü üretirken Türkiye tarım ülkesi olsun ve sömürülmeye devam etsin demek istiyor herhâlde. Bunu anlamakta ben zorlandım. Hele hele Dışişleri Komisyonunun bir üyesi olarak Türkiye'nin silahlanmasının, silah üretiminin karşısında olduğunu söylemek bu topraklara ne kadar ait olduğumuzu ortaya koymak bakımından da son derece manidar.
Ayrıca, terörü kınayamayanların Azerbaycan'ın demokrasisini ağızlarına alması sadece bir zavallılık olsa gerek diye düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.