KOMİSYON KONUŞMASI

ARİFE POLAT DÜZGÜN (Ankara) - O konu bulunurken ben, bu arada bir not ekleyebilir miyim.

BAŞKAN - Tabii.

ARİFE POLAT DÜZGÜN (Ankara) - Sahada gördüğümüz olaylarda, sizin de belirttiğiniz gibi, hasta yakını olmayabiliyor, gönüllü bir insan bu kişiye bakıyor, bazen aileler bırakmış oluyor çocukları yüzde 90 engelli olduğu için, bakan kişi de devletten hiçbir yardım almıyor ve avukata başvurduğu zaman vasilik gibi özel durumlar söz konusu oluyor, onu da yapamadığı için sadece adanmış bir hayat olarak belli bir süre devam ediyor ama biz bu insanları da sosyal sorumluluk projesi gibi katkıda bulundukları için aslında hasta yakını gibi değerlendirebiliriz.

BAŞKAN - Tabii, değerlendirebilmeliyiz ve takip etmeliyiz o insan bu işi yapıyor mu yapmıyor mu diye.

ARİFE POLAT DÜZGÜN (Ankara) - Tabii, yaptığı sürece o haktan o da yararlanmalı, illa da ebeveyn olması şart değil bu kişinin, hala olabiliyor, teyze olabiliyor veya hiç kan bağı olmayan, aileden olmayan bir kişi de o çocuğa bakabiliyor.

BAŞKAN - Ben, o insanların da verdiği emeğin karşılığını az çok görmelerini istediğim için bu öneriyi...

ARİFE POLAT DÜZGÜN (Ankara) - Veya bir sağlık profesyoneli olabilir. Örneğin, yaşlı bakım teknikerlerimiz var, kimsesiz kişilere bunlar bakabilir ve onun bakım parasını kendi adına alabilir ve o da sigortalanmış olabilir bu sayede.

BAŞKAN - Sosyal Güvenlik Kurumu, bizim toplumumuzda nadir hastalık veya başka bir gerekçeyle ağır hasta konumunda, ileri bakım gerektiren hastalara bu bakımı sağlayan yakını veya yakını olmayan -komşusu gibi- veya profesyonel olarak bu imkânı sağlayanlara ilave bir imkân vermesi lazım. Biz bu öneriyi bu genel çerçeve şeklinde yapalım bir yerde, onu daha netleştiririz önümüzdeki günlerde.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Tüm ağır bakım hastalarına, hepsini SGK...

BAŞKAN - Tabii "Ağır bakım hastaları, hayatını kendi başına sürdüremeyen hasta..." deriz.

AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER UZMANI BAHAR UĞURLU - Bakın, burada, engelli istihdamı kapsamında engelli yakınlarına sağlanan haklar maddeler olarak var.

BAŞKAN - Öyle mi? Onları okuyabilir misiniz?

PROF. DR. DENİZ YÜKSEL - 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu madde 72'de yer değiştirme suretiyle atanma: "İlgili mevzuat uyarınca verilen rapora göre kendisi, eşi veya birinci derece kan hısımlığı bulunan bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri engelli olan memurların engellik durumundan kaynaklanan yer değiştirme taleplerinin karşılanması için düzenlemeler yapılır."

BAŞKAN - Bu çalışana verilen destek.

PROF. DR. DENİZ YÜKSEL - Madde 104'te mazeret izni var." Memurlara en az yüzde 70 oranında engelli ya da süren hastalığı olan çocuğunun, çocuğun evli olması durumunda eşinin de en az yüzde 70 oranında engelli olması kaydıyla hastalanması hâlinde hastalık raporuna dayalı olarak ana ve babadan sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde on güne kadar mazeret izni verilir." 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Madde 28'de yaşlılık sigortasından yararlanılan haklar var. 2010/2 sayılı Genelgede sendikal gelişmeler doğrultusunda alınacak önlemler var. Burada kamu çalışanlarının kanunen bakmakla yükümlü olduğu özürlü aile bireyinin bakıma muhtaç olduğunun ilgili mevzuatına göre alınmış geçerli özürlü sağlık kurulu raporuyla belgelendirmesi kaydıyla bu durumdaki personele özürlü aile ferdinin günlük bakımı için izin kullanımında gerekli kolaylık sağlanacak ve personel mesai saatleri dışındaki nöbet görevinden ve gece mesaisinden muaf kılınacaktır. Daha çok çalışanlar üzerine dediğiniz gibi.

BAŞKAN - Bizde yasa hazırlama tekniği bürokrasi ve Hükûmet üzerinden geliyordu ya geçmişte, burada, bu yasada kamu çalışanları önce çıkmış.

Peki, kişi hiç çalışmıyorsa ve çok ağır bir hastaya da bakıyorsa evde... Çalışan ondan yararlanacak, izin alacak vesaire ama o çalışmayıp hastaya bakana bizim bir şey vermemiz lazım, esas ona vermemiz lazım.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Sayın Başkanım, tabii burada şey var: Yani biz 1.300 lira veriyoruz ama mesela, bunu da şöyle bir kritere bağlamışız biz: "Fert başına gelir asgari ücretin üçte 2'sini geçmemek şartıyla." Tamam, normalde, diyelim ki bir ailede 2-3 kişi çalışıyor olabilir, üçüncü kişi de o çocuğa veya hastaya bakıyor olabilir, bu durum normal. Ailede 1 kişi var ve bir de hasta var, o da çalışamıyor. Bu 1.300 lirayla nasıl geçinecek? Yani mesela bunda şöyle bir düzenleme yapılabilir: Diyelim ki bu evde başka hiçbir gelir yoksa, tek kişiyse...

BAŞKAN - Hane geliri üzerinden...

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Hane geliri... Mesela, burada en azından bir asgari ücret vermemiz lazım bizim bunlara, değil mi? Mesela, bir çocuğunuz var, hasta, ona bakmak zorundasınız, bundan dolayı da çalışamıyorsunuz. O 1.300 lirayla nasıl geçineceksiniz?

ARİFE POLAT DÜZGÜN (Ankara) - 6 asgari ücret olması lazım.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Haydi biz yine asgari ücrete şeyiz yani...

ARİFE POLAT DÜZGÜN (Ankara) - Çünkü doğrusu o, Çalışma Bakanlığına önerimiz olacak.