KOMİSYON KONUŞMASI

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, kıymetli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ülkemizin hakkını hukukunu uluslararası zeminde savunmaya gayret gösteren bir milletvekili olarak dikkatinize sunacağım tespitlerimi particilik uğruna yapılan eleştiri ve tenkit olarak değerlendirmemenizi sizden özellikle rica ederim.

Dışişlerinin değerli bürokratlarına başarılar dilerim, Allah kolaylık versin.

Türkiye Cumhuriyeti devletimizin dış politikasında temel prensip kabul edilen, komşularımız ve dış dünyayla denge içinde, barış ortamında ilişkilerin yürütülmesinden son sekiz senedir uzaklaşıldığını menfi tecrübeler yaşayarak görüyoruz.

Başta Suriye, Doğu Akdeniz, AB ilişkileri, ABD ve Rusya arasında savrulan sert ve ön yargılı dış politikamızı, Orta Doğu'da imrenilen ülke olma hâlinden uzaklaşılmasının neticeleri olarak sıralayabiliriz. Uluslararası kuruluşlardaki tartışılan hâlimiz vahim boyutlarda. Nazımızın en çok geçtiği, gücümüzü en çok hissettirdiğimiz NATO'da bile değerimiz tartışılır oldu. Burada nerede hata yaptığımızı iyi düşünmeliyiz kanaatindeyim.

Suriye'de krizin en başında kurulan yanlış siyasetin neticesinde kahraman ordumuz devreye girmek zorunda bırakıldı. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize hayırlı ömürler dilerim.

Ordumuz tarih boyunca görevlerini hep yüz akıyla yerine getirdi. Fakat bu yola neden başvurulmak zorunda kalındığını doğru değerlendirmeliyiz. Kanaatimce yanlıştan dönülebilecek kırılma noktası Kobani'ydi. Bütün dünya kamuoyunun itiraz edemeyeceği ve bölgede hâkim güç olma fırsatını Kobani'ye kendimiz müdahale etmeyerek kaçırdık. Sürecin başında Fırat'ın doğusuyla hiç ilgimiz yokmuş intibasını vererek o bölgenin şimdi temizlemeye çalıştığımız terör örgütüne teslim edilmesine zımnen razı olduk. Bugün ABD ile Rusya arasında gidip gelen politikalarla insanımızı hayli rencide eden söylemlere maruz kalıyoruz. Yüzyıllardır başarılamayan Rusya'nın sıcak denizlerle buluşma hayalini altın tepsiyle sunma maalesef sizin döneminize nasip oldu, artık 2 Rusya arasında kalmış bir ülkeyiz. 3 Rus işgali yaşamış bir şehrin milletvekili olarak derin endişeler yaşıyorum. Bu demek değil ki her kararda ABD'ye teslim olalım fakat bu işin akıllı bir yolu olduğunu unutmayalım. Dış politika uluslararası siyasettir neticede, siyaset de akılla yapılır. Her konuda haklıyken haksız gözükme maharetinden uzaklaşmalıyız Sayın Bakanım. Türkiye'nin demografik ve kültürel yapısını tehdit ederek millî güvenlik sorunu hâlini alan ülkemizdeki sığınmacıların tekrar yurtlarına dönmeleri elzemdir. Yabancı savaşçıların ülkelerine gönderilme tavrınızın devam etmesini diliyorum. Özellikle Avrupalıların kendi terörist vatandaşlarını geri kabul etmeme küstahlıklarını kabul edemeyiz.

Doğu Akdeniz'de ön yargılı dış politikamızın sonucunu yaşıyoruz. Mısır ve İsrail'le olan sorunlu ilişkilerimizi Yunanistan istismar ederek, romantik düşüncelerle dost kabul edilen Katar'ı bile içine alarak, Ürdün gibi bölge ülkeleriyle blok hâlinde, bizi hakkımız olan doğal servetten dışlıyorlar, yine haklıyken haksız duruma düşüyoruz. Doğu Akdeniz demişken Kıbrıs'taki haklarımızdan vazgeçmeyi asla düşünemeyiz. 24 Nisan 2004 Annan Planı referandumundan sonra ve Doğu Akdeniz'deki doğal serveti paylaşmayı bile düşünmeyen Rum kesimiyle Birleşmiş Milletler gözetiminde görüşmeleri sürdürmenin bir anlamının kalmadığına inanıyorum. 2004 referandumunun sonrası dünya kamuoyunun tepkisini de çekmiş Rum kesimine karşı bu politika daha o zaman uygulanmaya başlamalıydı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız efendim.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Batı hayranlığı olarak kabul etmeyiniz fakat ABD ve Batı kanadından uzaklaştıkça gelişmekte olan ülkeler ve Orta Doğulu dostlarımızın gözünde de sıradanlaştığımızı, ciddiye alınmadığımızı üzülerek görüyorum. Göçlerin doğudan batıya doğru olduğunu unutmayalım. Biz Batılı devletlerle aynı kurumlarda medeniyetimizden taviz vermedikçe Orta Doğulu ve Doğulu dostlarımızın gözünde de yerimiz hep daha yüksek kalacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Cinisli, lütfen son sözlerinizi alalım.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Son cümle efendim.

Özellikle AB gerçeklerini, tavır realitelerini göz ardı etmeden şahsiyetli ve akıllı, sürdürülebilir AB ilişkilerinin, hem Orta Doğu hem ABD hem de Rusya, Çin ilişkilerimizi güçlü devletlerin kabadayılık yaptığı bu kuralsız ortamda çok olumlu yönde etkileyeceğini belirtir, sizleri ve Komisyonumuzu saygıyla selamlarım.