| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ve Sayıştay tezkereleri a) Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı b) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı c)Mesleki Yeterlilik Kurumu ç) Devlet Personel Başkanlığı d)Sosyal Güvenlik Kurumu e) Türkiye İş Kurumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 19 .11.2019 |
BURHANETTİN BULUT (Adana) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Bakan, her dönemin kendine has özel durumları olur. Örneğin, bazen ülke gergin bir dönemdedir, İçişleri Bakanlığı çok ön plana çıkar ya da işte, Amerika'da yaşanan o krizler gibi, Dışişleri Bakanı ortaya çıkar, daha çok görünür. Gördüğümüz kadarıyla Türkiye'nin en önemli sorunlarını madde olarak alt alta yazdığımızda en çok sizin Bakanlığınızda sorun var ama sizi hiç göremiyoruz yani kadından sorumlu konularda sözlerinizi hiç duyamıyoruz; çocukla ilgili, yaşlıyla ilgili, yoksullukla ilgili, engellilerle ilgili, işsizlikle ilgili, işsizliğin kayıt dışı oranıyla ilgili, taşeron işçilerin sorunlarıyla ilgili, asgari ücretle ilgili, iş kazalarıyla ilgili, mülteci sorunuyla ilgili; mültecinin içerisinde kadın, çocukla ilgili; şehit ve gazilerdeki ayrımcılıkla ilgili; bunların hepsi asıl itibarıyla sessizler. Bunların bir sesi olması gerekiyor, bunlara ilişkin bir savunma mekanizmasının oluşması gerekiyor. Özellikle bir kadın olarak bunların hakkını en çok savunacak siz olmanız gerekiyor ama bakıyorum, çok basit görünse bile Diyanet İşlerinde yayınlanan o tanıtım filmine bile bir itirazınız olmadı. Hâliyle böyle özel politikalar gereken konuları ihtiva eden bir Bakanlığın içerisinde SGK gibi çok ciddi bir bütçenin olması da ayrı bir tartışma. Buradan şu çıkıyor ortaya: Demek ki bu Bakanlığın eski 2 bakanlık birleştirilerek etkinliği azaltılıyor yani Sosyal Güvenlik Kurumu -ben buradan onu görüyorum- saray tarafından daha çok yönetilecek, diğer konularda da zaten bir şey yapmıyoruz; e, yapmıyorsak da bu Bakanlıkta bu kadar konunun olması çok bir şey ifade etmiyor.
Bakın, size bu başlıklardan birkaç tane örnek vereyim. Dünyaya ilişkin örnekler veren sayın vekilin rakamları bizde yok çünkü başka bir ülkede yaşıyor sanırım. Örneğin, kadına ilişkin olarak; kadınlarımızın yüzde 40'ı fiziksel, cinsel, duygusal olarak bir şekilde şiddete maruz kalmış. Örneğin, bu kadınlarımız sosyal yaşamda ve gelir paylaşımında adaletsizliğe mahkûm kalmış. İş gücüne katılım oranı çok düşük yine kadınlarımızın. Türkiye'de şiddet gören kadınların cinayete varan vakalarına baktığımızda; örneğin, 2016'dan bu yana 1.167 cinayet işlenmiş, bunlardan sadece 76'sı koruma altında. Bu bile Bakanlığınızın ne kadar etki içerisinde olduğunu gösteriyor. Yani yüzde 6,5'u sadece koruma altına alınmış. Resmî nikâh, nafaka; bunlarla daha çok uğraşılıyor ancak şiddete yönelik bir müdahalede çok yokuz. Daha çok şunun üzerine duruyoruz: Mutlu birey, güçlü aile. Ama mutlu birey ve güçlü aile için, özellikle aile için kadının yeri çok kıymetli, çok önemli. Eğer kadın orada yeterince yerini bulamıyorsa güçlü bir aileden söz etmek zaten mümkün değil.
Yine bir başka konumuz var: Çocuk. Baktığımızda, istismara uğrayan çocuk sayısı her yıl artıyor ama yine çalışmalarınızda buna da yer vermiş değilsiniz. Sadece 2018 yılında cinsel şiddete ilişkin olaylarda yüzde 37 artış var.
Başka önemli bir şey daha: Bu çocuk izleme merkezine başvuranların yüzde 85'i kız çocuğu. Bu da çok önemli. Bu sorunu da "Çocuklar daha çok çığlık atsın, sesini duyursun." ya da "Bir kere rastlanmış olaylar." diye tanımlarsanız tabii bu işleri çözmeniz mümkün olmaz, her gün artar.
Uyuşturucu konusunda yine bakıyorsunuz, 10 yaşa düşmüş madde kullanım oranı. Çocuklara ilişkin birtakım sorunlar var, o sorunları biz de dile getirmeye çalışıyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen Sayın Bulut, tamamlayınız.
BURHANETTİN BULUT (Adana) - Hemen tamamlıyorum.
Örneğin, sokak çocukları sayısını alalım, cezaevinde istismara uğrayan çocukların sayısını alalım, korumaya alınan çocuklar ve onların durumlarına ilişkin bilgiler alalım diyoruz, onlara ilişkin sorular soruyoruz ancak onlara ilişkin de bir cevap gelmiş değil.
Bu yardımlara ilişkin... Evet, sosyal devletin en önemli görevlerinden biridir yardımlar ama bakıyorsunuz, yardımlarda da yine niyeti sorgulamak durumunda kalıyoruz. Örneğin, bir bakıyorsunuz 2015'teki, 2016'daki yardımlar 2017'de, özellikle 2018'de artı veriyor, bütçeden daha fazla yardımlar yapılıyor. Öyle görünce de diyorsunuz ki ya, bu sosyal yardımlar, evet, sosyal devlet gereği. Ama bu da suistimal ediliyor iktidar tarafından, bunu oya çevirmeye, oya dönüştürmeye ilişkin bir çaba var. O yüzden de yoksulluğu bir oy çevirme yeri hâline getirmiş gibi görünüyor.
Asgari ücrete ilişkin de demin söz etmiştim, yine söyleyeyim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen, son cümlenizi alalım.
BURHANETTİN BULUT (Adana) - Bir cümleyle bitiriyorum.
Açlık sınırında bir asgari ücret var ülkemizde, bu konuda sizin mutlaka tepki göstermeniz gerekiyor. İş kazaları artıyor, altı yılda yüzde 41 artmış, tasarruf sorunu hâlen devam ediyor. Engelliye ilişkin her gün bizler aranıyoruz, rapor oranlarına ilişkin tartışmalar devam ediyor. Ve son günlerin de en önemli şeyi, intihar vakaları. İntihar vakalarına bakıldığında -Fatih'te, Antalya'da, Bakırköy'de- bir anda bu kadar çok intihar vakasının ortaya çıkmış olmasıyla ilgili bu konuda en fazla sizin çaba göstermeniz ve yorum yapmanız gerekiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum, sağ olun.
BURHANETTİN BULUT (Adana) - Teşekkür ediyorum.