SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesini görüşüyoruz ve toplumun çok önemli bir kesimini kapsayan bir bütçe. Çalışma yaşamının uzun bir süredir, bu Bakanlık oluşturulduğundan beri aslında sahipsiz kaldığını, ortada kaldığını düşünüyorum. Yani çalışma hayatına dair başlı başına bir bakanlığın olması gerekirken, bu bahsettiğimiz üç tane alanı içeren Bakanlığın var oluşu çalışma yaşamını daha da içinden çıkılmaz bir duruma sürüklemiştir diye düşünüyorum. Sorunlar üstünde durulmuyor, sorunlar çözülmüyor, sorunlar devasa; işsizlik, yoksulluk, güvencesizlik, esnek çalışma, kadın işsizliği, hepsi çok ağır sorunlar.

Ama sözlerime başlarken şunu ifade etmek istiyorum: Ben burada özellikle kadınların güvencesiz çalışmasından, ev işçilerinden, ev eksenli çalışan kadınlardan, şiddete maruz kalan kadınlardan bahsetmek istiyorum. Fakat içinde bulunduğumuz bu Bütçe Komisyonunda Divan Başkanlığında, evinde sigortasız işçi çalıştıran ve evinde şüpheli bir şekilde ölüm yaşanan Divan Başkanlığı yapan bir Divan Başkanımız var, oldu. Bu da bana çok büyük bir üzüntü veriyor. En azından ilkesel olarak ve etik olarak böyle bir toplantıda halkın bütçesini tartışırken, kadınların bütçesini tartışırken...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Çok ayıp şu yaptığınız, gerçekten hiç yakışmıyor, hiç yakışmıyor.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Anlamadım, ne demek istiyorsunuz? Ne demek istiyorsunuz siz?

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - ...evinde güvencesiz işçi çalıştıran bir milletvekilinin Divan Başkanlığı yapmasından üzüntü duyduğumu belirtiyorum.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bir kişiyi bu şekilde...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Allah Allah!

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Hiç de ayıp filan etmiyorum.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Çok maksatlı bir konuşma.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Konu yargıya taşınmış.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - İlkesel olarak bunu yapmamız gerektiğini düşünüyorum.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bu ülkede yargı var, hukukçular var.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - İzin verirseniz sözlerime devam etmek istiyorum.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bir kişiyi böyle karalayamazsınız.

BAŞKAN - Şimdi...

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Kimseyi karalamıyorum.

Şimdi, Sayın Bakan, ben konuyla ilgili size önerge de verdim, Nadira için önerge de verdim.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Türkiye'de hukuk var.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Nerede?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Yargı kararını verecek.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bunun üzerinden gitmeyin, ayıp ediyorsunuz. Böyle bir şey yok. Kişilik haklarına saldırıdır bu. Ayıp ya!

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Nadira Kadirova, çalıştığı evde acaba sigortalı çalıştı mı çalışmadı mı, güvenceli çalıştı mı çalışmadı mı, bunun cevabını alamadık.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bu Komisyonda böyle konuşan insan daha önce çıkmadı.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Yine Nadira Kadirova ev işçisi olarak, işçi olarak çalıştığı evde yaşamını yitirdi. Burada bunun üstünden geçerek...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Hani insan hakkı vardı? İhlal ediyorsunuz, şu an burada olmayan birinin hakkını ihlal ediyorsunuz.

BAŞKAN - Şimdi...

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - ...güvencesiz çalışanları, göçmen işçilerin yaşamını kaybettiğini, göçmen işçilerin Türkiye'de kötü koşullarda mobbing ve şiddet mağduru olarak bulunduklarını anlatmak mümkün değil.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ha, siz göçmenlere karşısınız yani.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Göçmenlerin yaşamasını istiyoruz.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Ben konuma devam etmek istiyorum.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Göçmenlere karşısınız yani. Konuştuğunuz şeye ters düşüyorsunuz.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sayın Başkan, müdahale etmeseler yani bir görüş var burada.

BAŞKAN - Buyurun.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Sayın Başkan, ilkesel olarak ve etik olarak zaten ilgili milletvekilinin kendisinin bunu yapmaması gerektiğini düşünüyorum ama burada da, Bütçe Komisyonunda da bu tartışmayı yaparken de bundan üzüntü duyduğumu ve rahatsızlık duyduğumu belirtmek istiyorum.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ya siz etikten nasıl bahsedersiniz?

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Hayır, siz duymuyor olabilirsiniz, biz duyuyoruz, biz duyuyoruz, kusura bakmayın.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Siz duymuyorsunuz. Siz alet ediyorsunuz.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Şimdi, yoksulluğun bir boyutu olan kadın yoksulluğu günümüzün en önemli sorunu ve Türkiye'de kadın yoksulluğu azalmıyor, artıyor. Burada sizin sunduğunuz sunum son derece pembe bir tablo çiziyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Bakın, çok manidar buluyorum bu hareketi de çünkü şu anda Şirin Ünal tekrar Divanlık Başkanlığına gelip benim konuşmamda burada süreci yönetiyor. Ben kabul etmediğimi burada belirtmek istiyorum.

Şimdi, Sayın Bakan, siz burada sosyal politika konusunda yaptığınız işlemleri anlattınız fakat sosyal yardımların kadınların yoksulluğunu ortadan kaldırmadığını biz görüyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

(Oturum Başkanlığına Kâtip Şirin Ünal geçti)

BAŞKAN - Sayın Vekilim, teşekkür ederim, süreniz tamamlandı.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Sunduğunuz raporların hiçbiri gerçekliği yansıtmıyor.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Vekilim.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - İş cinayetlerini neden önleyemediğinizi bize anlatmıyorsunuz. On yedi yıldır Türkiye'de iktidarsınız ve iş cinayetleri artarak devam ediyor. Neden iş cinayetleri önlenmiyor, neden İş Teftiş Kuruluna on ay boyunca planlama yaptırtmadınız? Neden iş müfettişlerini denetim yapmak için sahaya göndermediniz?

BAŞKAN - Sayın Milletvekili, süreniz tamamlandı.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Bütün sorumluluk sizin üzerinizde bulunuyor. Bu soruların cevabını bize vermeniz gerekiyor.

Çocuk işçiliğini neden önleyemiyoruz? Fakirliği önlemek...

BAŞKAN - Sayın Milletvekili, süreniz tamamlandı.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Bitirmek üzereyim.

Sonuç olarak, yaptığınız bütün çalışmaların hepsinin çok iyi olduğunu görüyoruz ama sonuçlara baktığımızda, hiçbir sorunun da çözülmediğini biz burada görüyoruz diyorum.

Hiçbir şeyi beş dakikada anlatmak mümkün değil, hele de sizinle birlikte konuşmak, tartışmak mümkün değil. Ben burada bunu bitirmek zorundayım.