BEDRİ SERTER (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Bakan, sunumunuz için teşekkür ederiz.

Sayın Bakan, sevgili milletvekili arkadaşlarım; sizlere açacağım konu hepimizin gün gelip yaş almaya başlayınca karşımıza çıkacak problemlere ve bunların çözüm yollarına ilişkin önemli bir konu.

Bildiğiniz gibi, ülkemizde 65 yaş ve üzeri nüfusumuzun yüzde 9'unu oluşturan yani 7 milyon yaş almış büyüğümüz var. Ciddi bir rakamdan söz ediyoruz sayın Bakan. Üstelik, Türkiye'nin yaş alan nüfusunun hızla arttığını ve bu oranın son beş yılda yüzde 16 daha artış gösterdiğini bilmekteyiz. Bu nüfusun içerisinde bakıma ihtiyacı olan tam olarak kaç tane yaş almış büyüğümüz olduğuna dair verileri bizimle paylaşmanızı istiyorum. Burada verdiğiniz bir rakama göre, YADES Projesi kapsamında on bir büyükşehir içinde 62.400 kişiye ulaştığınızı söylüyorsunuz. On bir büyükşehir yaklaşık olarak Türkiye nüfusunun yüzde 45'i etmekte. Bakıma ihtiyacı olan kişilerin oranlarına ve sizin ulaştığınız kişilerin oranlarına ihtiyaç duyuyoruz ki çözüm yollarını bulalım. Yüzde oranı çok önemli. Evde bakım hizmetinden yararlanan da 168 bin büyüğümüz olduğundan söz ettiniz. Bakıma ihtiyacı olan her 100 büyüğümüzden kaçı evde bakım hizmetinden yararlanıyor, bu bilgiyi de sizden rica ediyorum.

Bu noktada, ayrıca tabii ki sadece nicelik değil, nitelik de çok önemli, bunu hatırlatmak istiyorum. Ne demek istiyorum? Türkiye'de yaşlı bakım hizmetleri yüzde 80-90 oranında yurt dışından gelen Gürcüler, Özbekler, Türkmenler tarafından yapılıyor, gayriresmî. Hani, yerli ve millî olduğunu söyleyen bir iktidar olarak, işsiz gezen gençlerimizin, bu konuda meslek sahibi olmuş, okul okumuş yetişkinlerimizin, yetişkin çocuklarımızın yetişkinlerimize bakmak için istihdama katkları sağlansa, hep birlikte sağlasak daha iyi olmaz mı? İzmir'de yaşlı bakım hizmetleriyle ilgili çalışan uzmanlarımızla sürekli görüşen bir milletvekili olarak sektörün ciddi sorunları olduğunu biliyorum. Yaşlı bakım hizmetleri noktasında özel sektör devlet desteğini bekliyor ama ciddi, "mış gibi" değil.

Türkiye'de toplam 406 huzurevi olduğundan söz ettiniz. Kendi şehrim İzmir'de 52 huzurevi var ama kaliteleri ve verdikleri hizmet çok tartışılır. "Büyüklerimizi nerede misafir ettirebiliriz?" diye baktığımızda, belki bir veya iki içimize sinecek huzurevi çıkar. Devlete ait ise İzmir'de sadece bir huzurevi bulunuyor, o da Narlıdere'de ve orada da büyüklerimiz konaklamak üç-dört yıl sıra beklemek durumunda kalıyoruz. Maalesef Sayın Bakan, İzmir'de durum hiç iç açıcı değil. Öbür şehirlerin vay hâline diyorum.

Sosyal devlet anlayışının daha da güçlü şekilde hayata geçmesi gereken noktada, on yedi yıllık iktidarınız sonucunda geldiğimiz nokta çok acı Sayın Bakan. Bilmiyorum bilginiz var mı, İzmir Büyükşehir Belediyesi Buca'da 2 bin kişilik bir kampüs gerçekleştirdi büyüklerimizin konaklamalarına ait. Burada her türlü sosyal olanaklar mevcut. Bunu diğer şehirlerde de sizlerin Bakanlığı sayesinde geliştirmek çok önemli. Yaşlı bakım hizmeti daha ciddi ve özenli bir yaklaşım. Bu konuyla ilgili çalışan özel sektör ise devletin desteğine çok muhtaç ve ihtiyaç duyuyor. Bir gün mutlaka hepimiz büyüyeceğiz, bunu unutmayalım.

Bir diğer husus, siz de sunumuzda söz ettiniz, geçtiğimiz bir yılda benim de ciddi anlamda takip ettiğim SMA hastalarının ilaçlarını alması konusunda verdiğiniz destekten dolayı teşekkür ediyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayalım.

BEDRİ SERTER (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Ancak SMA hastalarının sorunları maalesef bitmedi. SMA hastaları için şubat 2019'da çıkarılan tebliğ gereğince tip 2 ve tip 3 hastalarında solunum cihazına bağlı olanlar kapsam dışı bırakıldı. Bu nedenle de 1'inci tip bebeklerde cihaza bağlı olanlar iki yıldır ilacı alabiliyorken ve 2 ve 3 tipler alamıyor. Bu konuda duyarlı bir Bakan olarak ilginizi beklemekteyim.

BAŞKAN - Lütfen tamamlayalım.

BEDRİ SERTER (İzmir) - SMA ve benzeri hastalıkların olmaması için en basit yöntem, çocuk sahibi olmak isteyen gençlerimizin gen testinden geçmeleri ve potansiyel taşıyıcı olabilecek kişilerin önceden belirlenmesidir. Bunu da devletimizin çok rahatlıkla yapacak gücü vardır. Bunun için bir an önce SGK tarafından ödeme kapsamına alınması şarttır.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.