| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ve Sayıştay tezkereleri a) Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı b) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı c)Mesleki Yeterlilik Kurumu ç) Devlet Personel Başkanlığı d)Sosyal Güvenlik Kurumu e) Türkiye İş Kurumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 19 .11.2019 |
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakan, aslında geçmiş dönemde iki bakanlık, şu anda iki bakanlık bünyesinde tek bakanlık ve konulara baktığımızda aile, geçmişte bunda sosyal politikalar vardı, aslında sosyal politikalar da başlı başına devasa bir alan ve şimdi peşinden de çalışma ve sosyal güvenlik. Sosyal güvenlik, tekrar, kendi başına gerek hastaneler açısından, sağlık hizmetleri açısından ve sosyal güvence açısından devasa ve nitekim siz sabah sunum yaptığınızda bile zaman yetmedi size ve ek süre bile yetmedi. Aslında bu çerçevede ele aldığımızda gerçekten hem farklı konular hem önemli konular tek bir bakanlıkta; işiniz çok zor. Raporları da incelediğimizde hâlâ örgütlenme de tam bitmiş desek, kimi illerde hâlâ farklı şube müdürlükleri gibi kimi saptamalar olmuş geçmiş dönemde. Peyderpey bunları aşmaya çalışıyorsunuz. Bir taraftan örgütleniyorsunuz, bir taraftan bürokrasiyi ayarlamaya çalışıyorsunuz, bir taraftan da sorunlarla uğraşıyorsunuz. Niçin sorunlar diyorum? Çünkü aile, kadın, çocuk, engelli, yaşlı, sosyal yardımlar, sosyal güvenlik, istihdam, kayıt dışı istihdam, meslek hastalıkları, işçi sağlığı ve güvenliği başlı başına belki de iki üç bakanlığın ilgilenmesi gereken devasa konular.
Bütçenize baktığımızda, değişik rakamları incelemeye aldığımızda, Bakanlığın en büyük harcamaları daha çok sosyal yardımlara gidiyor fakat dünyada da bildiğimiz gibi sosyal yardımlar bir hak olması gereken, bir taraftan da sosyal yardımların giderek azalması lazım. Eğer bir taraftan sosyal yardımlar artıyorsa ve sosyal yardımların altında yatan nedenlerin gerekçelerine yönelik çözümler bulunmuyorsa orada bir problem var. Nasıl ki Türkiye'de yoksulluk giderek artıyorsa, belli bir dilimdeki insanlar hep zenginleşip yoksulluk artarsa veya sürekli hastalık artarsa, sürekli problemler artarsa orada sosyal politikalarda bir sıkıntı var. Bu, sadece sizin Bakanlığınızın değil, aslında iktidarın el birliğiyle çalışması gereken bir konu.
Sosyal yardımlara dikkat ettiğimizde, bizim incelediğimiz rakamlarda 25 milyarın üstünde sosyal yardımlarla ilgili bir çalışma yürütülüyor ama Kadının Statüsü Genel Müdürlüğüne sadece 12 milyon para ayrılmış yani neredeyse 10 binde yarım. Siz kadının statüsünü geliştirmezseniz, onun sorunlarını saptamak için sosyal politikalar geliştirmezseniz onu yardıma muhtaç etme konumuna getiriyorsunuz.
Engellilerle ilgili başlıkları aldığımızda burada da bir karmaşa yaşanmakta çünkü hangi konum, hangi statüde ne tür engeller var, ne tür yardımlar var, bunlar da belirsiz. Bir diğeri de aslında veriler belli değil. Türkiye'de şu anda mesela hastanelerin verdiği heyet raporu ile sizlerin verdiği yardımları biz mukayese etsek arada devasa farklar vardır.
Tekrar, çocuk hizmetleri konusunda bir yığın problem var. Aslında yardımlar haktır fakat yardımları sadaka veya muhtaç tarzı değil, giderek azaltan, giderek problemleri çözen bir tarza dönüştürmek lazım. Yani insanlar bankalara kuyruğa girip sürekli beklemelerindense onların sosyal politikalarını geliştirmek lazım. Bunu yapmadığımızda problem var.
Bakanlığın birçok konusuna baktığımızda, örneğin işsizlik belki de resmî TÜİK rakamlarına göre yani şu anda Türkiye'de genç işsizlik OECD ülkeleri arasında lider, hele üniversite mezunlarının işsizliği tekrar lider. Buna çözüm bulunmuyorsa büyük bir problem var. Bu sadece sizin Bakanlığı değil, bütün iktidarın buna yönelik çalışma yapması lazım ve burada siz lokomotif gücü yürüteceksiniz; problemleri tespit edip, bu problemleri ilgili bakanlıklarla nasıl çözebiliriz? Nasıl ki ekonomik kriz konusunda tasarruflar veya tedbirler düşünülüyorsa işsizlik konusunda da yapılması lazım.
En önemli konulardan biri, bir taraftan, 10 milyonu aşan sigortasız çalışan var. Sayın Bakan, 10 milyon sigortasız çalışan ne demek biliyor musunuz? Bir nevi iş cinayetlerine vesile olmaktır ve Türkiye'de bu "iş cinayetleri" dediğimiz "kaza" diye tanımlanan işçilerin yüzde 80'inden fazlası sendikasız kişiler. Sizin Bakanlığınızın yapması gereken en büyük şey, baraj koymadan her birimde sendikaların önünü açmaktır. Türkiye gibi ülkelerde ne kadar örgütlenme, sendikal mücadele artarsa o kadar sorunların çözümü kolaylaşır ve rahatlar. Çocuk işçi yani çocuk ve işçiyi yan yana getiriyoruz, çocuk ve cezaevini yan yanan getiriyoruz, çocuk ve istismarı yan yana getiriyoruz. Binlerce problem. Bu problemlere yönelik sosyal politikalar geliştirmezsek, sadece burada verileri yansıtırsak "Şunu yaptık, bunu yaptık." dediğimizde biz uzaklaşmış oluruz, sorunu görmemezlikten gelmiş oluruz. Bugün çocuklar kutuplaşmış şiddet ortamında yetişmekte ve kimi yerlerde şöyle bir istismara uğramakta: Eğitim açılmakta, eğitimle beraber stajyer, çıraklık filan denmekte pratik yapıyor diye resmen iş sömürüsü yapılmakta ve birçok istismarla karşı karşıya kalmaktayız. Tekrar asgari ücretle ilgili vergi düzenlemeleri... Birçok yapıya sizin şunu teklif etmeniz lazım: Asgari ücretlilerden giderek daha az vergi alalım, vergiyi tavana yayalım, daha çok kazanandan daha çok vergi alalım. Bunların üstüne birçok vergi yükü getirdiğimizde problemler artmakta.
Bir diğer konu, sizin Bakanlığınızda da hepimizi ilgilendiren KPSS'yle giderek... Sınav yapılıyor, kriteri alınmıyor, mülakatla insanlar işe alınmakta ve tercihler yapılmakta.
Bir diğer en büyük problemlerden biri -ismine baktığınızda Türkiye'de isimler zaten çok güzel, kurulurken üzerinden epey çalışılıyor- İşsizlik Fonu. İşsizlik Fonu işverene aktarılıyor. Yani siz bunu İngilizceden Türkçeye çevirseniz, Türkçeden İngilizceye çevirseniz bunu dinleyenler ya bu nasıl oluyor? İsmi İşsizlik Fonu, kritik dönemlerde buradan parayı alan, nemalanan işverenler. Buradan çıkmamız lazım.
"İş cinayetleri" derken, "iş kazaları" derken bugün Türkiye'de kaçak çalışan mülteci diye buraya sığınan, misafir diye gelen insanlar en zor koşullarda sömürülüyor -deyim yerindeyse- cinsel istismardan tutun, cinayetin ve kazanın her türlü şeyi yaşanmakta ve giderek Türkiye bu konuda tekrar Avrupa ülkeleri arasında en üst sıralarda yer almakta. İşsizlik artıyor, istihdam azalıyor; krizle beraber birçok yer kapanıyor, işsizlik artıyor. Siz bunları sosyal politikada tartışmadığınız sürece sıkıntılar çıkıyor ve her işçi, her çalışan sorunu gündeme getirdiğinde "teröristsin, vatan hainisin" diye yaftaladığında problem çözülmüyor. Üçüncü havalimanında insanlar yattığı yerden problem yaşarken göz altına alındılar. İşçiler birçok yerde sorunlarını gündeme getirirken problem yaşıyorlar. Bunlara çözüm bulmadığımızda, yüzleşmek istemediğimizde gerçekten bu sorunlar daha da büyüyerek önümüze geliyor.
Bir diğer problemlerden biri İŞKUR. Sayın Bakan, ben Batman Milletvekiliyim, Batman'da Belediye Başkanı kazandığında 600 İŞKUR çalışanı vardı, şu anda bir tane yok. Bunun izahını kim verecek?
AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI ZEHRA ZÜMRÜT SELÇUK - Kimsede yok.
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Belediye seçimlerinde daha önce bütün belediyelere İŞKUR işçi veriyordu, şu anda hiçbir tanesi yok, bunlar kesildi.
AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI ZEHRA ZÜMRÜT SELÇUK - AK PARTİ'li belediyelerde de yok.
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Eğer bu ayrımcılıksa... 600'u niye birden kesildi?
AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI ZEHRA ZÜMRÜT SELÇUK - Şu anda Türkiye'nin hiçbir yerinde yok.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Zonguldak'ta var.
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Niçin kesildi? Seçim bitti çünkü. Yani bunu yapmadığınız zaman o işten çıkan vatandaş bile, yerleşemeyen bir vatandaş bile "Daha önce çalışıyordum, daha önce uzatılıyordu da şimdi niçin uzatılmıyor." diyor? Bunu izah etmeniz lazım. Bunu izah etmediğiniz zaman gerçekten vatandaş kendisini kötü hissediyor. Bunu açıklamanız lazım, bu birçok yerde böyle.
Sosyal yardımlar konusunda, bakın, insanlar intihar ediyor. Biz burada bunu telaffuz ederken bile sıkıntıya düşüyoruz. İnanıyorum siz de bu konuda sıkıntı yaşıyorsunuzdur ama biz bu intiharların nedenini araştırmazsak, bunların kökenine inmezsek, bunların bu şekle dönüşmemesi için çözüm arayışlarına yönelmezsek sadece Bakanlık yardım etmekle kalır, bizim verdiğimiz sorulara yanıt vermek zorunda kalırsınız. Ama sorun, önlemek, korumak, bunların olmaması için çaba harcamaktır. Belki de sizin Bakanlığınızın çalışma derken, aile derken, kadın derken, çocuk derken en büyük problemi bunların yaşadığı sorunları önlemek, korumak, geliştirmek.
BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Vekilim.
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Siz bunu yapmadığınız sürece hiçbir zaman gelişme sağlayamayız.
Sendikalar konusuna değinmiştim. Yoksa, Türkiye'yle ilgili neyi tanımlayabiliriz? Sürekli işsiz kalmak sıradan bir şeymiş gibi görülür, yüksek işsizlik olağan görülür, genç işsizlik çığ gibi büyür ve ucuz iş gücünden söz etme, ucuz iş gücünü pazarlama bir ustalık işine dönüşür. Bunlarla yüzleşmemek için de ne kadar gözümüzü kapatsak, kulağımızı tıkasak bile her gün karşılaştığımız problemler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - İlave süre verdim, tamamlayalım lütfen.
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Bizim bunlara yönelmemiz lazım. Yönelmediğimiz zaman biz yeterli ve nitelikli hizmet veremeyiz.
Bir diğeri de bölgelerde çalışan arkadaşlar, size bağlı çalışan insanlar. Bölgelere gitmeden önce sizin kurumlarınız aracılığıyla, bir hizmet içi eğitimle bölgelerin kendi özelliklerinin anlatılması lazım. Hassasiyetler nelerdir? Nelere dikkat edilmesi lazım? Nasıl çalışması lazım? Özellikle ana dili konusunda gittikleri yerde Suriyeli varsa, Kürtler varsa, Araplar varsa, neyse ona öncelik tanınması lazım. Yoksa bu yapılmadığı zaman ismi sevgievi oluyor, bütçe gidiyor, çalışma yapılıyor fakat orada ne yapılıp ne yapılmadığı nitelik olarak ölçülmüyor. Sizin önünüze veri geliyor, o veriyi siz bizlere veya insanlara aktarıyorsunuz ve nitekim, Bakanlık o kadar büyük ki birçok vekil arkadaşımız soru sorduğunda onlara bile yanıt alamıyoruz. Az önce Gergerlioğlu arkadaşım yanımdaydı, 75 soru sormuş Bakanlığınıza 5 tanesine yanıt verilmiş. Bunlar, sorduğumuz her soru aslında çözüme yöneliktir, sizin oraya yoğunlaşmanıza yöneliktir. Bu konulara hassasiyet gösterilmesi lazım ve benim teklifim aslında siz Bakan olarak bu devasa Bakanlıkta belki de konuşup bu Bakanlığı ayırmanız, bütçesinin artırılması çünkü kadın, aile, işsizlik birçok problemle gerçekten siz ve arkanızdaki bürokratlar üstesinde gelemezsiniz.
Teşekkür ediyorum.