KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Kıymetli hazırunu saygıyla selamlıyorum.

Sayıştay raporlarından başlayalım. Sayıştay raporlarında atık motor yağlarının ekonomik olarak değerlendirilmemesi bir bulgu olarak geçmekte. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu konuda yönetmeliği ısrarla hazırlamıyor ama sizlere, belirli kurumlara ücretsiz olarak verilmesini söylüyor. Hangi kurumlara ücretsiz olarak verilmektedir?

İkinci mesele: Jandarma Genel Komutanlığı mal ve hizmet alımlarında Kamu İhale Kanunu hükümlerine uyulmaması bulgusu Sayıştay raporlarında yer almış, bununla ilgili hangi çalışmalar yapılacak?

Özlük haklarından devam edelim. Bekçiler göreve başladıktan sonra gece suç oranlarında ciddi bir azalma var, bunu görüyoruz; özellikle gasp, hırsızlık alanlarında. Bunlarla ilgili fiilî hizmet süresi zammı yani yıpranma payı verilecek midir; artı, gece mesaisi yaptıklarından aile hayatları olumsuz etkileniyor, izinlerinin artırılmasına dönük bir çalışma var mıdır?

Şehit ailelerimizin bir talebi var Sayın Bakan: Aileler vukuatlı nüfus kayıt örneği aldıklarında, orada, şehit olan evlatlarıyla ilgili "ölü" yazmasından rahatsız oluyorlar ki gayet doğal, evlatlarıyla ilgili, orada "şehit" ibaresinin geçmesini istiyorlar. Nüfus müdürlüğüyle koordine edilirse doğru olacaktır.

Kaçırılan asker ve polisler var, 2015 yılından bu yana 12 asker ve polisimiz hâlen PKK'nın elinde. Bunlarla ilgili hangi çalışmalar yapıldı?

Onun haricinde, 669, 675 sayılı KHK'lerle ilişiği kesilen öğrenciler var. Canlı yayında "Biraz bekleyecekler." dediniz, ne kadar bekleyecekler, ne zaman gelişme olacak?

Korucular, yiğit ama mali açıdan gariban bir camia, bunlara bekçilik benzeri bir statü verilmesi gerekiyor. Maaşları da 2.162 lira, hiçbir şeye yetmez. Bunlarla ilgili çalışma yapılması lazım.

Özel güvenlik camiasının da özlük hakları ve çalışma şartlarına dair iyileştirme yapılması gerekiyor. Görev tanımları net değil, düzeltilmesi gerekiyor.

Polislerimizin sorunları zaten söylendi, en önemli sorun emekli maaşlarındaki düşüşlerdir, 3600 gösterge söz verdiğiniz şekilde verilmelidir.

Uzman jandarmalar uzman erbaşlarla karıştırılıyor. Hâlbuki benzeri olmayan bir statüdür, faklıdır. 3 tane muvazzaf statüden 1 tanesi uzman jandarmalardır. Bunların isim değişikliği özellikle istenmektedir, "yardımcı astsubay" olmak istiyorlar. Nasıl ki başpolisleri komiser yardımcısı yaptıysak onları da yardımcı astsubay yapabiliriz çünkü yedek astsubay zaten sizde yok. Artı, 3600 gösterge verilmeli çünkü astsubay kadrolarında görev yapıyorlar, 17 bin kişiden 12 bini astsubay görevlerini yapıyor. Bu, verilmelidir. Artı, bir yıllık askerî eğitim okul süreleri hizmetten sayılmıyor, onlar şunu söylüyorlar: "Gerekirse parasını biz ödeyelim ama hizmetten sayılsın." diye feragatta bulunmak da istiyorlar. Yarın gelecek bir kanun var, bu okul sürelerinin İçişleri Komisyonuna havale edilmesi önemlidir.

Sahil Güvenlik de fazla konuşulmuyor. Önemli bir söz vardır hepimiz için "Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır." diye. Vatan kavramını ben 3 konsepte oturtuyorum. Birincisi: Ana vatan Türkiye. İkincisi: Yavru vatan Kıbrıs. Üç: Mavi vatan yani denizlerimiz. Denizlerimizin korunmasında Sahil Güvenlik çok önemli görevler icra ediyor ama bütçeden aldığı pay çok düşük. Örneğin 1.700 tonluk arama kurtarma gemileri dışında gemisi yok. Artı, helikopterler 35 knot yan rüzgâr haricinde uçamıyorlar ama arama kurtarmanın amacı nedir? En zorlu şartlarda uçabilmesidir. Buna ihtiyaç vardır helikopterlerde, dolayısıyla bütçenin artması gerekir. İstihbarat yetkisi yoktur, istihbarat yetkisi mutlaka verilmelidir. Artı, otuz yedi yıldır çıkarılmayan sahil güvenlik yönetmeliği çıkarılmalıdır. Artı, münhasır ekonomik bölgemizi korumak da Sahil Güvenliğin bir görevidir. "Kıta sahanlığı" kavramı her zaman denizin üzerinde bulunan su kütlesini karşılamamaktadır. Bakınız, münhasır ekonomik bölge ilan etmediğimizden ötürü sırf orkinos balıkçılığı alanında yıllık kaybımız 400 milyon dolar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayınız efendim.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Bunu Dışişleri Bakanlığıyla koordine edip bu bölgelerin acil ilan edilmesi gerekmektedir. Bu da millî çıkarlarımız için gereklidir diyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.