HÜDA KAYA (İstanbul) - Hepinizi saygıyla selamlıyorum değerli arkadaşlar.

Ben şu yöne dikkat çekmek istiyorum arkadaşlar: Gündüz konuşurken de iktidarın dili, muhafazakârlığı ön plana çıkarması, kutsalları -dini, kitabı, Allah'ı, vatanı, bayrağı, her çeşidi- çokça diline dolayıp yaptığı tüm haksızlıkları, gayrimeşru her şeyi, zulümleri bu "kutsallar" adı altında meşrulaştırmaya çalışması zaten hepimizin malumu. Fakat bugün öğleden önce de İbrahim Vekilimizin karşıdan konuşurken "Bu imansızları yok edelim, bu imansızları yok edelim." gibi böyle nefret dolu, şiddetli, vurgulu ifadesi oldu.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Teröre diyor, teröre karşı.

BAŞKAN - Bir saniye, lütfen arkadaşlar...

HÜDA KAYA (İstanbul) - Eğer "iman" ve "imansızlık gibi" kavramlar kullanılıyorsa, eğer "iman" gibi dinî bir kavramı dilinize doluyorsanız onun kriteri Kur'an'dır, sizin kafanızdaki siyasi lügata göre değildir bunlar.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Biz hiçbir dönemi meşrulaştırmadık, devlet kendisini korur yani.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Terörün dini, imanı olmaz.

BAŞKAN - Arkadaşlar...

HÜDA KAYA (İstanbul) - Bunlar Kur'an'ın lügatıdır, sizin dilinize göre dinî kavramlar şekillendirilemez.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Terörün dini olmaz, milliyeti olmaz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Arkadaşlar, biz sizi dinliyoruz.

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen...

HÜDA KAYA (İstanbul) - Kur'an'ın bir kriteri vardır, istediğiniz yere çekemezsiniz. "Küffar" demek... Bakın, Hûd suresinde...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Kim nereye çekiyor şu an?

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Kur'an-ı Kerim "İnsanları öldürün." demiyor.

BAŞKAN - Bir saniye arkadaşlar...

HÜDA KAYA (İstanbul) - Ben bitireyim, ondan sonra konuşun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkan, bu şekilde olmaz.

BAŞKAN - Bir saniye arkadaşlar, lütfen...

HÜDA KAYA (İstanbul) - Lütfen Başkan, müdahale eder misiniz?

BAŞKAN - Bir saniye, evet, Sayın Aydemir'in orada bahsettiği terördü, terör örgütleriydi; onu söyleyeyim ama siz farklı anlayabilirsiniz.

Buyurun.

HÜDA KAYA (İstanbul) - Bakın, bana izah etmeyin, sonra konuşun.

Biz sizin iktidarınızda kullandığınız bütün dili... Bakın, genelleyerek söylüyorum, tek bir çeşit değil. "Küffar..." Ben laf olsun diye söylemiyorum bunu, Kur'an'ı Kerim'de Kur'ani kriterdir bunlar. Önce "köken" diyordunuz, şimdi "orijin" demeye başlamışsınız etnik yapılara. Eğer orijinin ne olduğunu biliyorsanız...

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Biz "köken" demiyoruz, "İslam" diyoruz, Kur'an diyoruz.

BAŞKAN - Arkadaşlar, bir saniye...

HÜDA KAYA (İstanbul) - Cevap vermeyin bana.

...Kur'an'ın kriterlerini orijinal manada özünü, ruhunu, esprisini anlayın, içselleştirin, neyi nerede kullanacağınızı...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Söyleyene bak, söyleyene bak.

HÜDA KAYA (İstanbul) - Hakaret etme, düzgün konuş!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ne hakareti be!

BAŞKAN - Lütfen arkadaşlar... (Gürültüler)

HÜDA KAYA (İstanbul) - Düzgün konuş! Düzgün konuş!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Siz nasıl konuşuyorsunuz!

BAŞKAN - Sayın Aydemir...

HÜDA KAYA (İstanbul) - Ne demek "Söyleyene bak."?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ne demek "Hakaret etme." Böyle bir şey yok! Böyle bir şey var mı!

HÜDA KAYA (İstanbul) - Evet! Hûd suresi...

OLCAY KILAVUZ (Mersin) - Utanmıyor musunuz? Ayıp be!

HÜDA KAYA (İstanbul) - Ya, niye şiddet kullanıyorsunuz!

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen... Sayın Kılavuz...

OLCAY KILAVUZ (Mersin) - Beş aylık Bedirhan bebeği öldürmediler mi? (Gürültüler)

HÜDA KAYA (İstanbul) - Niye müdahale ediyorsunuz? Siz Kur'an'ın...

BAŞKAN - Lütfen Sayın Kılavuz...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkan, niye avaz avaz bağırtıyorsunuz?

HÜDA KAYA (İstanbul) - Niye bağırtıyorsunuz? Bizim buradan bir kelime söz çıkınca hemen susturuyorsunuz!

BAŞKAN - Arkadaşlar, bir saniye arkadaşlar ya...

HÜDA KAYA (İstanbul) - Başkan, niye seyrediyorsunuz?

BAŞKAN - Neyi seyrediyorum ya?

HÜDA KAYA (İstanbul) - Seyrediyorsunuz ya herkesin saldırısını!

BAŞKAN - Sizin kulağınız duymuyor ki benim söylediğimi.

HÜDA KAYA (İstanbul) - Saldırıyı seyrediyorsunuz!

BAŞKAN - Hanımefendi, bakın, değerli Vekilim, şunu söyleyin, bakın, çok basit bir şey: Ya, teröre karşı mısınız, değil misiniz? Net bir şekilde söyleyin bunu. (Gürültüler)

HÜDA KAYA (İstanbul) - Bakın, benim konuşmamı...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkan, oradan bunu söyleyemezsin!

BAŞKAN - Evet, ben bu noktada tarafım kardeşim!

HÜDA KAYA (İstanbul) - Bir saniye... Bir saniye susun, benim konuşmamı kesmeyin.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir vatandaşı olarak tarafım! Teröre karşı mısın, değil misin? Net söyle, hadi bakalım! (Gürültüler)

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, oradan bunu söyleyemezsin! Oradan bunu söyleyemezsin!

BAŞKAN - Tarafım ben!

HÜDA KAYA (İstanbul) - Benim konuşmamı yönlendiremezsin! Benim konuşmama ahkâm kesemezsin! Benim ne konuşacağıma sen karar veremezsin!

BAŞKAN - Ben karar vermiyorum, konuşun; sadece bir soru sordum.

HÜDA KAYA (İstanbul) - Sözümü tamamlayacağım. (Gürültüler)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Lütfen, bir saniye arkadaşlar...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, bize dönük olarak "Kur'an-ı Kerim'i içselleştirin." diyemez! Onu söyleyemez bize dönük olarak!

BAŞKAN - Bir saniye arkadaşlar...

HÜDA KAYA (İstanbul) - İnanan, inanmayan ayrımı yoktur Kur'an'da! Kur'an'da sadece "Adaleti, insanlığı, vicdanı, ahlakı, insanları sömürenler, zalimler" ifadesi vardır. "Zalimlere asla yaklaşmayın." der. İnanan, inanmayan ayrımı yoktur Kur'an'da.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkan, konuşmacı bize dönük olarak "Kur'an-ı Kerim'i içselleştirin." diyemez, onu söyleyemez!

BAŞKAN - Bir saniye arkadaşlar ya, sakin olun. Ben söz vereceğim arkadaşlar, sakin olun.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HÜDA KAYA (İstanbul) - Bakın, adalete gümbürtü yapıyorsunuz. Adalete karşı...(Gürültüler)

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bizi işaret etme!

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkan, ya böyle olmaz ya, bir sus dinle ya!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bizi işaret edemez, böyle bir üslup yok! (Gürültüler)

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen...

Teşekkür ediyorum.

HÜDA KAYA (İstanbul) - Dinlemek zorundasınız. Gece gündüz hakaret ediyorsunuz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sabahtan beri hakaret ediyorsunuz ya!

HÜDA KAYA (İstanbul) - Gece gündüz hakaret ediyorsunuz. Niçin alınıyorsunuz? (Gürültüler)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz.

OLCAY KILAVUZ (Mersin) - Burada şehidimiz var, katlediyorsunuz, utanmadan hâlâ Kur'an'dan istifade ediyorsunuz!

HÜDA KAYA (İstanbul) - Niçin alınıyorsunuz, niçin? Sözü olan dinler ve cevap verir.

BAŞKAN - Sayın Kılavuz, buyurun lütfen.

HÜDA KAYA (İstanbul) - Sözü olan dinler ve cevap verir, cevap veremiyorsunuz.

BAŞKAN - Lütfen Sayın Kaya, süre bitti efendim.

HÜDA KAYA (İstanbul) - Hayır.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, bitmedi.

BAŞKAN - Bitti efendim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkan, bitmedi .

OLCAY KILAVUZ (Mersin) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım...

HÜDA KAYA (İstanbul) - Sözü olan dinler ve cevap verir.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, bitmedi.

BAŞKAN - Bitirdim efendim, beş dakika konuştu.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, bitmedi, dört dakika konuştu, bağırdılar ya.

BAŞKAN - Niye, kaç dakika kaldı?

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Adil olun Sayın Başkan.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Haksızlık yapmayın Başkan, adil yönetin!

BAŞKAN - Ben adil yönetiyorum.

Sayın Kılavuz, buyurun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Adil yönetmiyorsunuz! (HDP sıralarından gürültüler, sıra kapaklarına vurmalar)

HÜDA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, mikrofonumu açar mısınız. Siz adalete tahammül edemiyorsunuz.