KOMİSYON KONUŞMASI

ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Komisyon üyelerini, Bakan Yardımcılarını ve bürokratlarımızı; saygıyla selamlıyorum.

Bu yasanın bir torba yasa olarak gelmesi başlı başına bir problem. Çünkü 10-15 tane birbiriyle alakası, ilgisi olmayan konular bir torba içine konulmuş ve buraya getirilmiş. Ben önemli gördüğüm bazı maddelerde etraflıca değil de kısa bir uyarı amacıyla bazı şeyler söyleyeceğim çünkü dikkate alınması lazım. Maddeleri ayrı ayrı tartışacağız, birçok madde de teknik madde, bu teknik maddeler konusunda da elbette katkı sunacağız.

Diğer taraftan Başkanımız dün bizi odalarımızda ziyaret etti, bilgilendirdi, onun için ayrıca teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Estağfurullah, rica ederim.

ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Şimdi, önemli gördüğüm bazı noktaları uyarı amacıyla dile getireceğim, o maddelere geldiğimizde bunun dikkate alınması gerekiyor. Özellikle madde 47'de getirilen düzenleme, yeni sistemde Cumhurbaşkanı Yardımcılarının, bakanların yakınlarının sağlık giderlerinin Cumhurbaşkanlığı bütçesinden karşılanması amaçlanmaktadır. Böylece bu maddeyle halkın vergilerinden karşılanacak şekilde ömür boyu imtiyaz elde edecek bir ayrıcalıklı kesim oluşacaktır. Bu maddenin kanun teklifinden çıkarılması gerekmektedir.

Diğer taraftan, madde 51 ve 52 -Başkanımız da akşam bize izah etti- milletvekillerinin emeklilik, özlük haklarıyla ilgili bir madde fakat burada en önemli mağduriyet şimdiki milletvekilleri değil, aslında burada dikkate alınması gereken 25'inci Dönemdeki... Yani 7 Haziranda yapılan seçimler iptal edildi, 1 Kasımda tekrar seçime gidildi. Bildiğim kadarıyla 80'in üzerinde milletvekili tüm haklarını kaybettiler.

BAŞKAN - Gelemediler tekrar.

ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Bu maddenin içine bunun alınması gerekir yani cumhuriyet tarihinde en büyük haksızlık 25'inci Dönemde o milletvekillerimize yapılmıştır, bunun giderilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, madde 69'da "Radyo ve televizyonda doksan dakikalık uyarıcı, eğitici mahiyette yayınlar yapılması." diyor, bunun içine "düzensiz göçle mücadele" ibaresi konulmuş. Sayın Komisyon üyeleri, bu ibarenin mutlaka çıkarılması gerekir. Uzun süre göçmenlik hayatı yaşayan birisi olarak, bunun yabancı düşmanlığını ve ayrımcılığı körükleyeceğini biliyorum. Bu "düzensiz göçle mücadele" ibaresi kesinlikle bu yayınlardan çıkarılmalıdır.

Diğer taraftan, 71'inci maddede yurda girişi yasaklanan yabancıların kamu düzeni ve güvenliği açısından risk barındırma kıstası İstihbarat Teşkilatı ve Dışişleri Bakanlığının verilerine dayandırılıyor. Bu bir hukuk devletinde olmayacak şeydir. Bir hukuk devletinde bağımsız mahkemelerin kararı olmadan böyle bir şey yapılamaz. Bu, ülkemizin hem prestijine hem de demokrasisine zarar verecek bir maddedir.

Diğer taraftan, 72'nci maddede yabancıların ikamet izni için piyasa kurallarına tabi olmayan yani hiçbir İhale Kanunu'na da tabi olmayan özel şirketler yetkili hâle geliyor. Bu durumda, zor durumdaki yabancılar maddi sömürünün öznesi hâline getiriliyor. Bu ikamet izniyle ilgili gerekli çalışmalar, aracı şirketler karıştırılmadan kamunun ilgili birimleri tarafından yapılması gerekmektedir. Bu madde tamamen istismara açık, ranta açık bir maddedir, bunun dikkate alınması gerekiyor.

Diğer taraftan, 78'inci maddede sınır dışı itirazında sulh ceza mahkemesi kararı kesin kabul edilip temyize başvurma hakkı bu maddeyle elinden alınmaktadır. Arkadaşlar, bu da bir hukuk devletinde olmayacak... Yani temyiz hakkı olmayan bir durum mevcut burada, mutlaka temyiz hakkının tanınması gerekmektedir.

Diğer taraftan, 80'inci madde, bu maddeyle yabancıların sınır dışı edilmeden önce sadece ülkesine dönecek kadar miktarda para bırakıp, kalan parasına el konulmasının önü açılmaktadır. Bir insanın, bir göçmenin cebindeki parasına -eğer gayrimeşru yollardan bir bilgi varsa, uyuşturucu ticareti şu, bu yapıyorsa ayrı bir olay ama- devlet el koyamaz arkadaşlar.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - "İrat" demiş orada.

ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Bu madde tamamen çıkarılmalıdır. Ben göçmenlik sürecini yaşayan birisiyim, dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde böyle bir şey yok arkadaşlar.

Diğer taraftan, Dernekler Yasası. Arkadaşlar, dernekler, sivil toplum örgütleridir. Sivil toplum örgütleri de demokrasinin ölçüsüdür. Siz derneklere bu tür engeller, zorluklar, katı kurallar getirirseniz bu, demokrasiye zarar verir. Demokratik ülke olmanın en büyük özelliği nedir biliyor musunuz? Derneklere üye olma oranıdır. Şunu söyleyeyim: İsveç'in 9 milyon nüfusu var, 39 milyon dernek üyesi var. İçişleri Bakanlığının yetkilileri de burada, bizim ülkemizde bu sayı ne kadar? Gerçekten de biz demokratik bir ülke olmak istiyorsak dernekleşmenin, sivil toplum örgütlerinin örgütlenmesinin önündeki engelleri kaldırmalıyız, bunları zorlaştırıcı, engelleyici çabadan vazgeçmeliyiz.

Ben teşekkür ediyorum.