KOMİSYON KONUŞMASI

AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, sayın milletvekilleri, Bakanlığın değerli mensupları, basının kıymetli temsilcileri; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakana takdimleri için teşekkürler.

Sorularım olacak: TANAP'ın Avrupa'ya bağlantısında bahsetti Sayın Bakan yani TAP aşamasından. Bundan tabii ki memnuniyet duyuyoruz ancak koşullar tam istediğimiz gibi mi olacak, kamuoyu bu konuda tam aydınlatılamadı. Bu konuda ilave bilgi verirseniz sevinirim. Bir de TAP konusunda İtalya'yla ilgili ufak tefek sorunlar vardı, bunlar kesin olarak halledildi mi?

Rusya'yla ilişkilere gelince, bugün "batı hattı" dediğimiz, sizin de andığınız hat, anladığımız kadarıyla kullanılmamaktadır. 15-75 bcm'lik TürkAkım 1 batı hattının yerini alacaktır. Aynı kapasitedeki TürkAkım 2 yani Avrupa'ya gaz sevk etmek için öngörülen boru hattından sevkiyat için AB'la ilgili sorunlar hallolmuş mudur yani Avrupa Birliğiyle ilgili tüm pürüzler aşılmış mıdır? Ve bu hat tamamlanır tamamlanmaz sevkiyat başlayabilecek midir? Rusya'dan doğal gaz ithalatımızın -bunları bulamıyoruz, ulaşamıyoruz- hacim ve değer olarak kesin rakamları nedir? Keza petrol alımımız ne düzeydedir?

Akkuyu çok tartışıldı, ben değinmeyeceğim ancak Akkuyu'da Rus tarafına yeni bir kararla liman tahsis edildiğine dair birtakım duyumlar var. Burada söz konusu olan nedir Sayın Bakan, aydınlatmanızı istirham edeceğim.

Sayın arkadaşlarımızdan biri, Hazar Denizi'nde geçen yıl sahildar ülkelerin yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmasından söz etti ve Türkmenistan gazının Azerbaycan üzerinden Türkiye'ye taşınması projesine değindi. Elbette yıllardan beri gündemde olan bu projenin gerçekleşmesini çok isteriz ve destekleriz ancak konu öncelikle siyasidir. Bir yandan Hazar'a sahildar ülkeler arasındaki dengeler ve çıkar mücadelesine tabidir diğer yandan Türkiye'nin finansman sağlama imkânlarına bağlıdır. Türkiye'nin böyle büyük projelerde öne çıkması için hem itibarını güçlendirmesi diplomasiyi daha maharetli kullanması hem de hukukun üstünlüğünü yeniden tesis etmesi gerekmektedir. Her hâlükârda Enerji Bakanlığının bu konuya hazırlıklı olması icap eder. Bakanlığın konuyla ilgili muhtelif senaryoları göz önünde bulunduran çalışmaları var mıdır?

ABD Ticaret Bakanı Ross'un uzun Türkiye ziyaretinde ABD'den sıvılaştırılmış gaz (LNG) alınması müzakere edilmiş midir? Atıl durumdaki batı hattından Ukrayna'ya ABD'den satın alınacak sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) sevkiyatı gibi bir proje gündemde midir? Bu gündemdeyse bunun siyasi sonuçları tam olarak değerlendirilmiş midir? ABD'yle 100 milyar dolarlık ticaret hedefi perspektifinde bu unsurlar var mıdır?

Daha önce de bir arkadaşımızın değindiği gibi bugün dünya enerji sektörünün tartıştığı önemli projelerden biri elektriğin depolanmasıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Akü-pil sektöründeki gelişmelerin buna imkân sağlaması söz konusudur. Türkiye bu alandaki yeni teknolojilere ne kadar yakından bakmaktadır. Doğu Akdeniz'de gaz-hidrokarbon sahalarıyla ilgili olarak biraz önce de söz edildi, Türkiye'nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin hak ve menfaatlerine halel getirebilecek gelişmelere karşı en üst düzeyde kararlılık gösterilmesi gerekir elbette. Araştırma çalışmalarımız deniz yetki alanlarıyla ilgili hamlelerimiz çok önce başlatılmalıydı, hayli vakit ve güç kaybı yaşandı. İktidar çok vahim strateji hataları yaptı, birbirine oldukça uzak olan pek çok uluslararası aktörün bize karşı bir ittifak ilişkisine girmesine yol açtı. Elbette konu sadece Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının uhdesinde değildir, bugün için yaşadığımız...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayalım Sayın Sezgin.

AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Benim on dakika sürem vardı.

BAŞKAN - On dakika mı? Çok affedersiniz.

Buyurun.

AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Rica ederim.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bugün için yaşadığımız sorunlardan sadece biri için bu konuyla ilgili arkadaşlarımı Metin Münir'in dün T24'te yayınlanan yazısını okumaya davet ediyorum. Çok gecikmiş olsak da şu anda araştırma çalışmalarının sürdürülüyor olması sevindirici. Sayın Bakana bu konuda şu soruları sormak istiyorum: Fatih ve Yavuz Gemilerinin yabancı personelinin mahrem olması gereken bazı datalara ulaşması sorunuyla nasıl baş edilmektedir? Bölgede tarafımızdan doğal gaz bulunması hâlinde yabancı yatırımcıların getirilmesi için ön çalışmalar yapılmakta mıdır?

BOTAŞ'ın son beş yıllık dönemde bilançosu, zararı neye bağlıdır? Sayın Şener de değindi, şirketlerimizin, özel sektörün dış borç sorunun felaket bir düzeyde bulunduğu malum. Bu bağlamda en zor durumda olan şirketlerin enerji şirketleri olduğu biliniyor. 40-50 milyar dolardan söz ediliyor. Sayın Şener 47 milyar dedi. Sayın Bakan, bunun neden ve sonuçlarına dair görüşlerinizi bizimle paylaşmanızı rica ediyorum.

Evet, jeotermal... Sayın Bakan, 2007 yılında kabul edilen jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular kanun doğrultusunda Aydın topraklarının yaklaşık yüzde 80'i son yıllarda gerçekleştirilen çeşitli ihalelerle özel jeotermal işletmelerin kullanımına açılmıştır. Türkiye'de toplam JES'lerin yüzde 58'i Aydın vilayetinde bulunmaktadır ve bu sayı giderek artmaktadır. Yenilenebilir enerjiye elbette karşı değiliz ama yeni projelerinizden korkuyoruz çünkü gerek yasal boşluklar ve denetim yetersizliği gerekse de yetkililerin ihmali nedeniyle Aydın'daki JES yatırımlarının insan sağlığı, çevre, tarımsal üretim, hayvancılık ve doğal kaynaklara çok ağır zararlar verdiği de bir gerçektir. 2016 yılında İl Çevre Müdürlüğü raporu bunları tespit etmiştir. O tarihten beri raporlar eksiktir. Özellikle JES atıklarının denetimsiz şekilde toprağa ve başta Menderes Nehri olmak üzere su kaynaklarına karışması nedeniyle verimli tarım arazileri ve çevre üzerinde ciddi bir tahribat oluşmaktadır. Bunlar birçok bağımsız araştırmada da kanıtlanmıştır. Tahribat olmadığı ise hiçbir bilimsel araştırmada ispatlanmamıştır. Aydın'da JES'lerin yol açtığı bu vahim tahribat nedeniyle JES yatırımlarının durdurulması veya denetimlerin sıkılaştırılması gibi tedbirler düşünülmekte midir? Türkiye'de elektrik üretiminin yüzde 1'inden daha az bir hasılası uğruna Aydın'da bu tahribatın yapılıyor olması acıklı bir durumdur, ekonomik bir getiri beklentisi JES'lerin yarattığı çevre, yaşam ve doğa tahribatının maliyetine değmez.

Aydın'ın JES'lerden tahribat görmediğini iddia edenleri, edecek olanları Aydın'da hemşehrilerimizin huzurunda, incir üreticilerinin huzurunda tartışmaya davet ediyorum. Aydınlılar birçok yerde yeni JES yatırımlarına karşı direniş içindedirler. Çevre Bakanlığı bu tahribatın farkındadır ki hâlihazırda, JES'lerin zararlarını araştırmak üzere özel bir kuruluşa çalışma yaptırmaktadır. Sorun şu ki: Araştırmanın finansmanı Aydın'da birçok JES tesisini finanse etmiş Avrupa Yeniden İmar ve Kalkınma Bankası -EBRD- tarafından finanse edilmektedir. Sayın Bakan, Çevre Bakanlığının bu çalışması sonuçlanmadan yeni ihalelere çıkılması devletin rasyonalitesiyle bağdaşmakta mıdır?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen konuşmanızı tamamlayınız.

AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, son bir sorum olacak, dün Sayın Millî Savunma Bakanımıza da sordum: Son dönemde, Türkiye'nin yeni nükleer tehdit oluşturacağına dair yaygın spekülasyonlar var uluslararası basında. Bu konuda ne düşünüyorsunuz, değerlendirmenizi istirham edeceğim.

Sayın Bakan, bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.

Teşekkür ediyorum.