| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 22 .01.2015 |
ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Teşekkür ederim Başkanım.
Sayın Bakan, değerli Komisyon üyeleri, değerli kamu görevlileri; en kritik madde bu, sanıyorum üzerinde durulması gereken maddelerden, ona kısaca bir şeyler değineceğim ama tabii yine de her ne kadar yasa ile bağlı kalınsa da deminden beri söylenen sözlere bakınca dans etmemek de mümkün değil Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Estağfurullah efendim.
Bilmiyorum, nükte bir siyasi sanattır, teşekkür ediyorum, kabulleniyorum.
Buyurun efendim.
ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Şimdi, tabii ki burada önemli olan nokta daha öncekine oranla bir kurulun kararına bırakmak olumlu gibi görünüyor başlangıçta ama şunu unutmamak lazım. Daha önce Bakanın yani idarenin bir biriminin tasarrufu söz konusuyken şimdi kurulda yer alan hâkimlerin de kararı söz konusu. Bunda en büyük tezat şudur: 453 üyeli küçük bir birlik, bu birlik içindeki atanan 4 kişi önemli kararlar verecektir ve insanlar birbirine düşecektir. Yani yapı içerisindeki insanlar bir süre sonra alınan kararlardan dolayı "Şunu korudun, bunu gözettin, buna haksız ceza verdin, geçmişte aynı lojmanda alt üst otururken fazla gürültü yapmıştı, bak hesabını gördüm."e kadar giden bir mekanizma işleyecektir. Öte yandan, eğer burada kıdem, o meslek içerisindeki bir anlamdaki o hiyerarşik yapıyı göz ardı ederseniz daha kıdemsiz olan insanlara kıdemliler üzerinde bir süre sonra hükmetme yetkisini sağlamış olursunuz. Yani bu açıdan tabii ki insan şunu ister, Amerika'daki olgu var, elbette şu sözünüz de çok doğru: "Demokrasiyi içselleştiremezseniz hep geleceğe umutla bakmanın yollarını ararsınız." Türkiye'de yeni bir dönem var şu anda uygulanan, demokrasiyi arayacağımıza, özgürlüğü arayacağımıza, bilimi, evrenselliği, çağdaşlığı arayacağımıza bizden olanı aramaya devam edersek bu sorunları çözemeyeceğiz ve daima da mutemet kamu görevlisi arayışı içindeyiz, güvenilir elaman arıyoruz, artık bu işin ehli olan insan aramıyoruz ülkede, başımızı belaya sokacak insanlar istemiyoruz çevremizde. Yani işte "Çek Cumhuriyeti'nde şu şekilde atama yapılıyor..." Ben İngiltere'den örnek vereyim, İngiltere'de bir karakol amiri telefon dinleme kararını veriyor ama bu kadar kısıtladığımız hâlde telefon dinlemelerini, yargıç kararına bağladığımız hâlde başımıza gelenleri hepimiz biliyoruz, önemli olan sorun, zihniyet sorunu. Önemli olan sorun, Anayasa'yı değiştirmekle de çözülecek bir sorun değildir yani bir metinden ibaret değildir sorunumuz, siyasi bir parti olarak bizim en büyük derdimiz tüzüktür, sıkıştığımız zaman "Tüzüğü değiştirelim." deriz, mesele tüzük değildir yani.
Türkiye, bir düşünce devrimi yapmak zorundadır, herkesin bunu böyle düşünmesi lazım, eğer bu düşünce devrimini biz aşamazsak hiçbir yol bulamayız. Düne kadar bir iktidar partisi mevcut bir önceki anlayışı tasfiyenin yolunu ararken bir süre sonra o iktidar partisi kendi içindeki koalisyonun tasfiyesinin yolunu arar, öbürleri köşede bekler, tekrar onlar geldiğinde yeni koalisyonlarla yeni iktidar yolları aramaya başlarlar.
BAŞKAN - Neyse bir dönemlik milletvekilisiniz, beş altı olsaydı...
ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Ama sizin suyunuz ısınmış Başkanım, bugün çok özel bir şey söylediniz, dedim gidiyor herhâlde diye.
BAŞKAN - Yok, yok canım, yok o değil. Yok, yok, farklı kanaatte olur diyorum.
ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Tabii, estağfurullah.
Sorunu belki şöyle çözebiliriz, tabii en azından bir kıdem esası getirilebilir bu sistem içerisinde.
BAŞKAN - Kriterler.
ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Yani bunun bir arayışı olabilir, madem hem asker hem yargıç söz konusudur, askerde de kıdem meselesi çoğu zaman etken bir unsurdur, en azından bu bağlamda bir şey yapılabilir. Seçim konusu, mesela en azından belli üyelerin seçimi konusunda bir ihtiyari mekanizma yaratılabilinir yani bunun yolu aranabilir. Bu bugün olacak değil, anladığım kadarıyla bu yasa hemen gelecek, Genel Kuruldan öyle ya da böyle geçecek gibi görünüyor.
TURGUT DİBEK (Kırklareli) - Var daha yani 15 Marta kadar falan zaman var.
BAŞKAN - Bakanımız işaret etti, zaten çalışıyoruz.
ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Yani bilemiyorum, şey böyle görünüyor.
Son olarak şununla bağlayayım, şimdi üçlü kararname bu düzenlemede pekâlâ olabilirdi yani ne bileyim Sayın Millî Savunma Bakanı kişileri seçerdi, Başbakan bunları uygun görürdü ve Sayın Cumhurbaşkanı da onaylardı ama Sayın Cumhurbaşkanının kapsam dışına çıkarıldığını gördüm bu düzenlemede, inşallah geri çevirmez, ne diyeyim, yasayı değişmesini...
BAŞKAN - Yok, şey etmez, bu cümleler fitneye açabilir.
ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - "Bak, ben orada bekliyorum." diyebilir.
Teşekkür ederim.