| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278 ) ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ve Sayıştay tezkereleri a)Adalet Bakanlığı b)Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu c)Türkiye Adalet Akademisi Başkanlığı ç)Anayasa Mahkemesi d)Yargıtay e)Danıştay f)Hâkimler ve Savcılar Kurulu g)Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ğ)Kişisel Verileri Koruma Kurumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 25 .11.2019 |
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli arkadaşlarım, Sayın Bakanımızın şahsında hepinize saygı sunuyorum.
Şimdi, burada, hemen her konuşmamda neredeyse altını çizdiğim bir husus oldu. Eğer hüküm cümlesi kurup arka planını da dolduramazsanız sözünüzün bir anlamı kalmıyor, karşı tarafta bir aksülamel, bir yansıma oluşturmuyor dedim.
31 Mart...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Aksülamel ne demek?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Öğreneceksin Garocuğum, sen o işte istidadı çok geniş bir adamsın.
Şimdi efendim, 31 Martta seçim olmuş. Herkes bilir burada, siyasete en uzak insan bile bilir... 31 Martta seçim oluyor, 1 Nisanda kayyum atanıyor(!) Ya, Allah'tan korkar insan ya! Bir defa, bunun, mazbatasına alması...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bak, bak! Mahkeme dosyasından çıkartıyoruz!
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hikâye onlar. Onların hakikat... O gün İçişleri Bakanımız anlattı bunu. Ya, boş versene sen! Getir bakayım, neymiş o? Getir göreyim, göreyim ben.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Al, al.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bakacağım ona ağabey, neymiş o?
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Aydemir, böyle bir usul yok.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Buyur. Görevden alma...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bırak ya, hiç...
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Aydemir...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bülent Ağabey, şuna bir bakın, sonra konuşalım.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Al getir ya; al getir, bakalım.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hiç böyle bir şey yok ya, hiç alakası yok. Ya, bir defa, arkadaşlar, bakın, ben size bir şey söyleyeyim: Bir belediye başkanının seçilebilmesi için... 31 Martta seçim bitti...
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - İbrahim Hoca'ya verseydiniz.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bak, Başkanım... Ya burada hukukçular var arkadaşlar, ayıptır ya! Bizim aklımızla alay mı ediyorsunuz siz? Burada insanlar eğitim görmüş, böyle bir şey olur mu?
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - İbrahim Hoca'ya verseydiniz, hukukçu kendisi.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Bir dinleyelim arkadaşlar, dinleyelim.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - 31 Martta...
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Yazı var burada ya!
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - İşte, burada Sayın Tanrıkulu. 31 Mart... Seçim bitmiş, ertesi gün görevden alınmış; böyle bir şey olabilir mi? Arkadaşlar, bir defa, bunun, belediye başkanı olabilmesi için mazbatasını alması lazım, vazifesine başlaması lazım. Yok böyle bir şey ya! (Gürültüler)
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, Sayın Aydemir'i dinleyelim.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - İşte, bunu yaptıkları için sözlerinin hükmü olmuyor; hakikat değil çünkü bunlar ya, böyle olmaz.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Yazı var, yazı.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum)- Ya, bırakın yazıyı! Onlar naylon yazılar, öyle bir şey yok; olamaz, imkânı yok ya! Böyle bir şey olur mu ya? O gün İçişleri Bakanımız burada söyledi ya. Öyle olmaz. Yani, en azından şuradaki heyete, size saygısı olması lazım ya. Böyle bir şey olur mu ya?
Arkadaşlar...
NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Aydemir, bakın, Anayasa kitabı diyor ki: "Suçluluğu hukuken sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz."
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın İpekyüz, lütfen... Arkadaşlar, lütfen hatibi dinleyelim.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi, kavramları, mefhumları, konseptleri en çok aforizmayla izah edilen "adalet" kavramı olmuş Değerli Başkanım; bugüne kadar en çok "adalet" üzerine aforizma üretilmiş. Bugün de en son, Sayın Bakanımız kendine has, özel bir aforizmayla -çok da hoşuma gitti- "Yargının ideolojisi adalettir." dedi. Bu bakış açısıyla vazife yapan insandan, efendim, hatalı kararlar sâdır olmaz kolay kolay; "kolay kolay"ı ardından söylüyorum.
Bakın, bizim, adalete bakış açımızı, zihin haritamızı şekillendiren yüksek bir sima kayıtlara geçmiş, çok özel bir sima arkadaşlar. Buradaki herkes Yusuf Has Hacip'i bilir, aynen şöyle söylüyor: "Memleket tutmak için çok asker ve ordu lazımdır; askerini beslemek için de çok mal ve servete ihtiyaç vardır; bu malı elde etmek için halkın zengin olması gerekir; halkın zengin olması için de doğru kanunlar konulmalıdır. Bunlardan biri ihmal edilirse dördü de kalır, dördü birden ihmal edilirse beylik çözülmeye yüz tutar." Şimdi, bizim yol haritamızı oluşturan, bize ışık tutan, pusulamız mahiyetindeki isim bunu kayda geçiyor ve biz de onlara göre siyasetimizi şekillendiriyoruz, politikalarımızı geliştiriyoruz. İşte, efendim, bu yüzdendir ki yıllara sâri, yüzyıllara sâri milletimiz için çok özel tespitler yapılmış. Biz adalet arayan değil, adalet dağıtan bir millet olmuşuz bugüne kadar elhamdülillah. Bugün de o damar çok daha geniş, çok daha berrak bir şekilde devam ediyor; devam ettirenlere minnettarız, teşekkür ediyoruz. Efendim, sulandırmayla, birtakım münferit gelişmelerle ya da yaşanmışlıklarla burada adaleti yokmuş gibi göstermek ancak bulunduğunuz zeminde bir yansıma bulur, yoksa millet nezdinde böyle bir şey yok.
Tam bunu söylemişken, ben özellikle bir şey söyleyeceğim arkadaşlar: Bu endeksler, güven endeksi filan zaman zaman ifade ediliyor "Adalete güven şöyle oldu, böyle oldu." diye. Biraz önce epeyce aşağılarda bir rakamdan bahsedildi. Oysa ben de size adalete güvenin test edildiği, açığa çıktığı, aşikâr olduğu bir çalışmayı söyleyeyim: Mesela DABKON (Doğu Anadolu Basın Konseyi) bir çalışma yapmış, yüzde 70'lerin üzerine çıkmış. Buyurun bakalım. Sizden gelince biz sükût edeceğiz ya(!) Şimdi, arkadaşlar, bakın, çok net bir şey söyleyeyim ben size...
CAVİT ARI (Antalya) - Ben de sana bir belge göstereyim.
(Oturum Başkanlığına Başkan Lütfi Elvan geçti)
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Arı...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi, bakın...
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - O zaman yargı reformu niye yapıyorsunuz? O zaman neden yargı reformu yapıyorsunuz?
RAFET ZEYBEK (Antalya) - Yargıtay Başkanı yalan mı söylüyor?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - İşte, burada bir tahammülsüzlük, bakın...
CAVİT ARI (Antalya) - Cumhurbaşkanı Yardımcısının sorumuza verdiği resmî cevaptır.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Arı...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Arı, biz burada daha konuşmaya başlamadan o ayağa kalkıyordu. Niye buraya kadar geldiniz?
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Arkadaşlar... Sayın Aydemir...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ya, ya, bakın arkadaşlar...
CAVİT ARI (Antalya) - Belge getirdim. O belge gösterdi, ben de belge gösterdim.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Size cevap verdiğinde hop oturup hop kalkıyordunuz orada.
CAVİT ARI (Antalya) - Resmî belge verdim, resmî belge.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Aydemir...
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay da söyledi.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi, Değerli Bakanım, şu heyetin sabır taşı, sabır abidesi bir isim var, Uğur Aydemir; onu bile bunlar çileden çıkarıyorlar ha, samimi söylüyorum.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kendisi bile gülüyor.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi, efendim, diyor ki: "Bizim mahkemelerde günümüz geçiyor." Eyvallah. Hiç Sincan'a gittiniz mi siz? Hiç orada FETÖ davalarını takip ettiniz mi, hiç?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Evet.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Zannetmem.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Nereden biliyorsun ya?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bir defa bile gitseniz, bir defa gitseniz... Ben orada denk geldim, kimin davalarını takip ettiğinizi gördüm. Biz de gidiyoruz.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Şikâyetçiyiz o davalardan.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Demirtaş...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hangi davaları takip ediyorsunuz?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hepsini takip ediyoruz.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bir defa bile girmediniz. Biz hep oradayız.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Nereden biliyorsun ya girmediğimi? Allah Allah!
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - 15 Temmuzda buradaydık, tepemize bombalar yağdı.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, karşılıklı konuşmayalım Sayın Demirtaş, lütfen...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Oradaki şehit ailelerine gideceksiniz, oradaki gazilere yöneleceksiniz ve oradaki aymaz tavırları müşahede edeceksiniz, ona göre burada hüküm cümlesi kuracaksınız.
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Peki, siz hiç Selahattin Demirtaş'ın duruşmasına geldiniz mi? Size soralım.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Biz adaleti en muhkem, en sağlam, en kavi şekilde gerçekleştirmenin peşindeyiz çünkü bizim Efendiler Efendisi dediğimiz, bizim hakikaten ışığımız, yolumuzu aydınlatan sima diyor ki: "Bir saatlik adalet yetmiş yıllık ibadetten daha evladır."
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Gel Selahattin Demirtaş'ın duruşmasına.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Selahattin Demirtaş, işte, söyledi arkadaşlarım ya.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Geldin mi? Geldin mi?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Terörü teşvik edecek, onlarca insanın kanına kastedecek... Böyle bir şey yok ya.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Geldin mi duruşmasına?
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Paylan...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bana laf atıyor.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Yok, yok, size laf atmıyor Sayın Paylan.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Efendim, bir ezber var, bir ezber, her seferinde bu söyleniyor. Yargı mensupları ceketinin önünü kapatmış.
İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Karaman) - Ceket değil, cübbe, cübbe.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Arkadaşlar, biz töreli bir milletiz, biz efendi bir milletiz, biz büyük küçük biliriz, biz edeple hareket ederiz. Siz eğer buradan uzaksanız çok yazık. Böyle bir şey olur mu? Bir devlet büyüğünün yanında ön kapatmamak terbiyesizliktir. Böyle bir şey olur mu? Ayıptır.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - O şahsi mesele değil. Millet adına görev yapıyorsun.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Millet adına, o da millet adına... Bakın, milletin zirveye, doruğa taşıdığı bir isim.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Şahsi davranamazsın.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Sındır, lütfen...
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Şahsi davranamazsın. Şahsi olamazsın.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Arkadaşlar, böyle bir şey olmaz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bizi yürütmeye karşı kim koruyacak?
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, Sayın Paylan...
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Bakanım, bu arkadaşlara katılıyor musunuz?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sakin olun, sakin olun.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi, biraz önce Necdet Hocam bir yaşanmışlıktan bahsetti Sevgili Bakanım. Dedi ki, efendim, hangi vilayetti unuttum onu ama "İnsanlar evlatlarının kemiklerini şeyde aramak istedi de mâni olundu." filan, 90'lı yıllarda. Bunları biz berhava ettik, yok ettik ama bir de mefhumumuhalifinden hele bir bakalım. Ben burada her bakanlık bütçesinde altını çizdim, vurguladım. Yahu, arkadaşlar, bizim anamız, anamız, bizim insanlarımız, yüreğim yanıyor bunu söylerken Sevgili Tanrıkulu, Diyarbakır'da o HDP'nin önünde oturan analardan bahsediyorum; onlar evlatlarını istiyorlar ve evlatları için şunu söylüyor onlar, diyorlar ki: "Sizde arkadaş... Siz götürdünüz."
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Benim sahip çıktığım kadar çıksaydın bunlar olmazdı.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Birlikte sahip çıkalım.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi, adaletse oraya yönelin, önce oraya gidin, o anaların feryadını dindirin. Böyle bir şey olmaz yoksa sizin sözünüz ancak kulağa çarpar döner geri, hükmü yok.
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Gelin, bütün anaları dinleyelim.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Beraber Cumartesi Annelerine gidelim, sonra oraya.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Burada insanlar hep söylediler size. Allah aşkınıza bir kendinize dönün bakın. En azından şunu yapın arkadaşlar: Şu FETÖ davalarında biraz diğerkâm olun, siz şehit ailelerinin yerine kendinizi lütfen koyun. El insaf, 250 küsur insanı katletti bu imansızlar. 2 bin küsur insanımızın yaralanmasına, gazi olmasına sebep oldu. Şu bomba, şurada arkadaşlar, bombalama... Hepimiz o bombalara muhatap olduk. Öyleyse neyi aklıyoruz?
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - 209 milyon lira nerede o zaman, ilk önce onu getir.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şunu demiyorum ben: Elbette ki masumsa, mazlumsa... Demin söyledim arkadaş, bir saatlik adalete yetmiş yıllık ibadeti feda ediyoruz biz, Efendiler Efendisi bize böylesine tembihatta bulunuyor. Öyleyse biz zaten masumsa onu ayıklayacağız, onun için mekanizmalar oluşturmuşuz elhamdülillah. Oradan bakınca göremiyor olabilirsiniz, ara ara, bu mevzuların bizimle samimi bir biçimde gelin, sohbetini yapalım, emin olun sizi aydınlatırız yani tenvir etmek bizim vazifemiz arkadaşlar. Şuradaki arkadaşlarımız, ara ara görüşüyoruz biz. Mesela Cumhur İttifakı'nın diğer cenahı Milliyetçi Hareket Partililer de öyle. Birlikte oturup konuştuğumuzda mutlaka ama mutlaka, arkadaş... Az önce söylendi, Sevgili Başkanım söyledi: Geciken adalet, adalet değildir. Eyvallah, başımızın üstüne alacağız bu sözü, onun için yapılması gereken neyse bunu yapacağız.
Efendim, insanların evlatları polis nezaretinde alınıyor. O çocukların haletiruhiyesini düşünsenize. Bir ömür ne yaşayacak o çocuk? Bu olmamalı diyoruz, olmamalı arkadaş. Buna dönük tedbir alınması lazım. Ben demiyor muyum bunu? İşte, AK PARTİ'liyim ben. Biz de bundan muzdaripiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen tamamlayalım efendim.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Buna dönük reformlar ve çalışmalar yapılıyor. Öyleyse olması gereken şu arkadaşlar: Birbirimizi besleyelim ama hakiki kodlarla besleyelim. Böyle suni, uyduruk... Koymuşsunuz o resimleri. Arkadaş, o resimlere ben bakıyorum. Hangisi masum, hangisi masum ya?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Seçilmişlerden bahsediyorsun ya!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Nasıl "suçlu" diyebiliyorsun ya!
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - İdari yargı, öğrenmen lazım bunları ya!
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bütün bir millet onlara buğzediyor. Böyle bir şey olmaz.
Sen hiç Yasin Börü'nün davasına gittin mi Garo Bey? Gel beraber bir gidelim. Böyle bir şey yok.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Eyvallah, gidelim.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Gidelim, gidelim.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bak, mahkeme bitti.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Arkadaşlar, lütfen... Lütfen sakin...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bak, Selahattin Demirtaş onun katilidir. Böyle bir şey yok.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sensin onun katili! Sensin onun katili! Sensin onun katili!
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Paylan...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Paylan, sus bir dakika ya! Sayın Paylan, sus bir dakika!
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sen sus ya!
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen arkadaşlar... Sayın Paylan, lütfen...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi, efendim, şu söyleniyor...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sizsiniz iktidar, sizin sorumluluğunuzda avukatlar!
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Paylan... Sayın Paylan, sakin olun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - 6 Ekimde biz protesto çağrısı yaptık. Erdoğan 7 Ekimde "Kobani düştü düşecek." dedi, ondan sonra olaylar başladı.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Paylan... Lütfen, Sayın Paylan...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Paylan, konuşma süresi senden gitti.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi, Değerli Başkanım, görüyor musunuz nasıl tahammülsüzler, ben hep sükût ettim değil mi?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ne oldu, ne oldu Sayın Paylan?
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Kesin mahkeme kararı olmadan kişiyi nasıl suçlarsınız?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sen "katil" diyorsun. Mahkeme hüküm mü kurmuş? Mahkeme hüküm mü kurmuş?
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Paylan...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Aynen öyle. Arkadaş, onun elinde kan var kan! Onlarca insanın elinde kan var.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sizin elinizde kan var! Sizin elinizde kan var! Sizsiniz iktidar.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen arkadaşlar, lütfen... Sayın Paylan...
Sayın Aydemir... Sayın Paylan, sakin olun.
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Anayasa'yı ihlal ediyorsunuz.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi, arkadaşlar...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkanım, sözünü geri alsın ya! "Katil" diyor ya! Sensin katil! Sizsiniz katil!
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen Sayın Paylan...
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Siz bize "katil" diyemezsiniz!
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen Sayın Beştaş...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Arkadaş ben Yasin Börü'nün davasını takip etmişim.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - "Katil" sizsiniz!
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sizsiniz!
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Paylan...
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - "Katil" diyemezsiniz!
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yasin Börü'nün kanı onun ellerinde. Bu kadar net, onun ellerinde.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Sözünüzü geri alın!
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Almıyor.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, lütfen...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Erdoğan "Kobani düştü düşecek." dedi, ondan sonra olaylar başladı.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Paylan...
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Katiller sizsiniz siz! Siz bize "katil" diyemezsiniz.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Onu bağırarak bana öğretemezsin.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, arkadaşlar lütfen...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Böyle bir usul yok.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ne hakkı var "katil" demeye?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Konuşamadı daha ya! Konuşacaklarını konuşamadı.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Mahkeme hüküm mü kurmuş?
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen Sayın Aydemir... Sayın Paylan...
Sayın Aydemir, lütfen tamamlayın.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Efendim...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Mahkeme hüküm mü kurmuş? Hayret bir şey ya!
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen, Sayın Paylan...
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - "Katil" diyemezsiniz ya! "Katil" diyemezsiniz ya!
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen arkadaşlar ya, lütfen...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Daha davası açılmamış, neden bahsediyorsun? Daha dava yok ortada ya.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Hem gülüyorlar hem "katil" diyorlar. Lay lay lom bir iş!
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Aydemir, lütfen tamamlayınız.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Beş yıl geçmiş dava mava yok ancak laf var.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Paylan... Sayın Paylan...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Eli kanlılara "katil" diyor, size "katil" demiyor zaten ya!
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Beş yıl geçmiş ne iddianame var ne dava var, beş yıl geçmiş.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Arkadaşlar...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ne bağırıyorsunuz ya? Bizi mi korkutacaksınız ya? Bağırmayın ya!
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Nasıl "katil" dersin? "Katil" diyemezsin ya!
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Katil" sensin!
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Arkadaşlar...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Paylan... Bak, Sayın Paylan...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hayır, sana "katil" mi dedi Sayın Paylan? Sana "katil" demedi.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Bir saniye ya...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Evet.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Öyle dedi.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Size demiyor ya, size demedi.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Katilsiniz" dedi.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sana "katil" demedi, eli kanlılara dedi.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sana demedi ya.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Dedi.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Eli kanlı, ellerinde kan var.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ne demek "Siz katilsiniz!" ya?
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Arkadaşlar... Sayın Aydemir...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Bir saniye ya, bir saniye...
Sayın Paylan, sakin olun.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Geri alsın sözünü.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Siz bir açıklık getirin. Lütfen nedir? "Katil" dediniz.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Efendim ben şunu söylüyorum: Sebep olan fail gibidir, bizim inancımız bunu söylüyor.
MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Azmettirici bunlar.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Eğer azmettirmişse tıpkı o failler gibi bizim zihnimizde yer alır. Bu kadar net.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - "Ettirmişse" diyor ya.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Azmettiren Erdoğan.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Ya olur mu öyle şey?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yazıklar olsun sana be! Yazıklar olsun sana ya!
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen... Lütfen...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - 7 Ekimde "Kobani düştü düşecek." dedi, ondan sonra başladı her şey.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen, böyle bir üslup yok. Hepimizin Cumhurbaşkanı.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - 7 Ekimde "Kobani düştü düşecek." dedi.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Arkadaşlar, ne yaparsanız yapın hiç...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Böyle bir üslup yok, lütfen...
MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Azmettirici bunlar Başkanım.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Valla herhâlde siz kendinizi biliyorsunuz.
MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Bölücü, bölücü, bölücü Selahattin Demirtaş.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Arkadaşlar bütün dünya biliyor, bütün yediği herzeleri dünya biliyor ve Allah'ın izniyle belasını bulacak.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - AİHM beraat verdi, AİHM tahliye verdi neden bahsediyorsun?
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Paylan, lütfen...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bu milletin, Kürt kardeşlerimizin kanına girmiş adamlar belalarını bulacak.
Kürtlere zulmeden imansızlar... O gün "imansız" kavramını kullandım Biri demiş ki: "Bize imansız dedi." Arkadaş, ben PKK'lılara, bölücülere, vatan hainlerine "imansız" diyorum, "kitapsız" diyorum arkadaş. Aynen bunu söylüyorum.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Aynen öyle.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Tamam, aynen öyle.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sen bu kabın içine kendini koyuyorsan beni ilgilendirmez.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Ya, siz bizim arkadaşlarımızı göstererek "katil" diyemezsiniz.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen tamamlayın Sayın Aydemir, son sözlerinizi alalım.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Arkadaşlar, şimdi Değerli Başkanım, bir temcit var, ne o? Efendim, "Allah'ın lütfu" demiş Sayın Cumhurbaşkanımız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen tamamlayalım efendim.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Biz şunu biliyoruz: Bu millet dualı bir millet, elhamdülillah, her zaman söyledim. Cenab-ı Hak inayetiyle, nusretiyle kuşatmıştır bu milleti. Onun içindir ki öyle badirelerden atladık ki o nusretle, o inayetle oldu. Eğer şu devlete tasallut etmiş, devletin kılcal damarlarına kadar sirayet etmiş vicdansızlar, imansızlar berhava edildiyse Allah'ın lütfuyla yapıldı bunlar; bu anlamı söylüyor Sayın Cumhurbaşkanımız. Bunu bile çarpıtacak kadar düşük düşünüyorsunuz arkadaşlar. El insaf! Aynen bunu söylüyor Cumhurbaşkanımız.
Şimdi, Güzel Bakanım, Değerli Bakanım, sizinle, kadronuzla iftihar ediyoruz, çalışmalarınızı bütün millet takdir ediyor. Bakın, dün Erzurum'da 5 tane köyü gezdim -samimi söylüyorum, bütün bakanlıklar için bu böyle- size münhasıran, İçişleri Bakanımıza hususen, Millî Savunma Bakanımıza ve tabii Cumhurbaşkanımıza -zirvelerde elhamdülillah- herkesin hürmeti, saygısı ve yaptıklarınıza müthiş teşekkürü var, ben de onların temsilcisi olarak burada ifade ediyorum.
Bir şey daha söyleyeceğim Sevgili Başkanım, bu çok mühim. Az önce bir şey söylendi: "Efendim, bizim belediye başkanlarımızı alıyorlar." Ya, arkadaş, ben Erzurum'da 2 tane ilçe söyleyeceğim. Bakın Meral Hanım, 2 tane ilçe söylüyorum, siz biliyorsunuz, tanıyorsunuz. 2 ilçe ismi veriyorum: Bir, Karaçoban; iki, Karayazı. Buyurun, oturun.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Niye oturayım?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Çünkü aydınlatma dedim ya, aydınlatma çok mühim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen tamamlayınız.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Belediye seçimlerinde Karaçoban ve Karayazı ilçelerimize, bu iki ilçemize İsmail Hocam, terörden yedi yıl altı ay mahkûm olmuş, dosyaları Yargıtaya gitmiş 2 ismi aday yapmışlar. Niye? Biliyorlar ki bunlar alınacak sonra "Biz bunu efendim, mağdur edebiyatı çerçevesi içerisine koyup bağıralım." El insaf ya! Bu kadar olmaz. (HDP sıralarından gürültüler)
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Peki, Meclis üyeleri; ona ne diyeceksiniz? Meclis üyeleri de mi öyleydi?
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, lütfen tamamlayınız. Lütfen...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli Bakanım, Allah'ın izniyle bütçeniz bereketli olacak, hizmetleriniz hakeza; sevgimiz, saygımız sonsuz, Allah mübarek eylesin.
Herkese saygı sunuyorum, var olun.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Peki, teşekkür ediyorum.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, bir saniye...
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Meclis üyeleri ne olacak? Onlarda mı öyleydi?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Aydemir'e sözlerine açıklık getirmesi için söz verdiniz, o da açıklık getirdi sözlerine. Sayın Paylan o sözlerini geri alsın.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Nedir?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - "Katilsin" dedi Sayın Paylan.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Paylan, buyurun.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Aydemir açıklık getirdi; açıklık getirdi o sözlerine siz de resmen bu hususta da...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Geri alsın sözünü, ben geri alacağım.
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Uzatma! Uzatma!
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Neyi uzatmayacağız Sayın Hocam?
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Uzatma ya!
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Neyi uzatmayacağım? Adam "katil" diyor bize siz de "uzatmayın" diyorsunuz. Neyi uzatmayacağım?
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, Sayın Paylan...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben bir açıklama yapma gereği duymuyorum.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Nasıl?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Duymuyorum.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Öyle bir şey olamaz ya!
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Size iade ediyoruz o zaman.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Geri alın lafınızı o zaman, geri alın lafınızı.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - İade ediyoruz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Eli kanlı" lafını geri aldı mı? "Katilsiniz" lafını geri aldı mı?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kimin eli kanlıysa onlara söylüyoruz. Kimin eli kanlıysa onlara söylüyoruz.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Almıyorum.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Teşekkür ediyoruz efendim.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Milyon defa söylüyorum, Kürtler adına söylüyorum, bakın arkadaşlar, ben Kürtlerin temsilcisiyim burada; onlar adına söylüyorum, o Yasin Börü'nün vicdan azabı...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN -Teşekkür ediyoruz Sayın Aydemir.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - El insaf ya!
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - 53 kişinin 46 tanesi HDP'li; onların adını biliyor musun? Dava açıldı mı onlarla ilgili? İlgilendin mi onlarla?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sen gel FETÖ davalarına bak.