KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakanım, Bakan Yardımcılarımız, değerli eski milletvekili arkadaşlarımız, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinize hoş geldiniz diyorum, saygılar sunuyorum.

Sayın Bakanım, bir yılı geçti Bakanlığınız; yeni bir yapılanma içerisindeydi Bakanlığınız, malum. Farklı bir kurum hâline geldi Bakanlığınız, bazı genel müdürlükler birleştirildi, dışarıdan da bazı kurumlar, genel müdürlükler dâhil edildi. Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü gibi ya da Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü gibi dışarıdan bazı kurumlar geldi. Bu yeni yapınızla nasıl bir kurumlaşma söz konusu oldu? İstediğiniz şekilde verimlilik alabiliyor musunuz? Şimdi, yeni dönemde birçok bakanlık birleşti. Mesela; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çok büyük bir bakanlık oldu. Çok verimli olduğunu düşünmüyoruz yani burada denetimini yaparken ya da bütçesini hazırlarken de sıkıntılar oldu, kendi içlerinde de sıkıntıları olduğunu görüyoruz. Buna benzer bakanlıklar var. Sizin Bakanlığınızda durum nedir, onu da öğrenmek isteriz. Son konuşmanızda bununla ilgili bilgi verebilirseniz memnun oluruz. Çünkü kurumsallaşma önemli, mümkün olduğunca amaca hizmet eden bir kurum yapısına sahip olmak lazım. Mesela, Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü geldi, çalışıyor, muhakkak çalışıyor ama Devlet Tiyatroları da size bağlansaydı o da çalışacaktı, herhangi bir aksama olmayacaktı. Ama ne kadar verimli olabiliyor, ne kadar uyumlu olabiliyor? Dün burada Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü vardı, o da size bağlansa aynı şekilde aksamadan çalışmaları devam ederdi. Ama ne kadar verimli olurdu, bununla ilgili bir ölçümünüz var mı? Siz teknolojiden sorumlusunuz. Bunu ölçebilmek de lazım aynı zamanda yani bilim ve teknoloji sadece bildiğimiz salt teknolojiyle ilgili değil, kurumsallaşmayla ilgili olarak da bunu kullanabilmemiz lazım. Bunu da en başta sizin ölçüyor olabilmeniz lazım. Ne kadar verimli olduğu noktasında ölçülebilir bir farkındalığımız var mı?

Bir diğer konu: Siz geçen yılki konuşmanızın sonunda da dediniz ki: "Sayıştay raporlarından fazlaca bahsedildi ve bir kamu zararı tespiti bulunmuyor." Bu sene de aynı şeyi söylediniz: "Kamu zararı yok."

Sayın Bakanım ve değerli bürokratlar, biz kamu zararı aramıyoruz burada zaten yani asıl amacımız o değil. Burada, bu sene, 2018 yılını denetlemek istiyoruz. Denetlemek demek zarar aramak, yolsuzluk aramak anlamında değil. Ya da 2020 bütçesini hazırlıyoruz, burada da aynı şekilde bir yolsuzluğa neden olabilecek bir yapı var mı, bunları aramıyoruz. Bu, bir araya gelip toplu bir şekilde Bakanlığınızın, kurumunuzun, kurumlarınızın nereye gittiğini görebilmek, bu denetim sırasında da kendinize bir ayna tutabilmek, bunu görebilmek. Bunu, burası olmasa her sene bu düzenlilikte yapamazsınız, bu ciddiyette yapamazsınız.

Ayrıca, Sayıştayın millet adına yaptığı bir iş var, bütçe hakkı gereği yaptığı bir iş var, denetliyor bütün kurumları -sizi de kurumlarınızı da denetledi- bazı raporlar yazıyor ve bunlar, Meclis adına yapılıyor. Meclis de halk adına, millet adına yapıyor biliyorsunuz. Bu durum, eski Anayasa'da da böyleydi, şimdiki Anayasa'da da böyle. Hele şimdiki Anayasa'da güçler ayrılığının daha keskin bir şekilde çalışacağı ifade ediliyor. Eski Anayasa'da güvenoyu müessesesi vardı, şimdi o da yok yani güvenoyu almıyorsunuz ayrıca bütçeniz burada reddedilse bile geçen yılki bütçe eskalasyonla artırılıyor, devam ettiriliyor yani öyle bir sıkıntı, sorun yok yani "Sayıştay raporlarında yolsuzluk var, onun için bütçe çıkmasın." böyle bir sorunumuz yok. Sadece istediğimiz, çok açık, net, şeffaf, hesap verebilir bir durumda olmanız ve burada bunu tespit edebilmemiz; sizin de bunu net olarak görebilmeniz ve yürütmenin daha uyumlu bir şekilde çalışabilmesidir, amacımız budur. Biz ne kadar çok eleştirebilirsek -iktidara mensup milletvekili arkadaşlarımız da aynı şekilde- sizi ne kadar çok eleştirebilirsek o kadar çok başarılı olmanızı sağlamış oluruz. Yani sizi methetmemizin çok anlamı yok, mutlaka sizi eleştirmemiz, size ayna tutmamız lazım bizim. O zaman, sizin de kendi başarınızı, eksiklerinizi görmeniz mümkün olabilecek. Onun için, bir yolsuzluk ya da kamu zararı değil de öncelikle size ayna tutmaya çalışıyoruz, bunun bilinmesini isterim.

Geçen yıl söylediğiniz bir şey vardı, bir vaadiniz vardı, tabii hoşumuza gitmişti. Ben 2011'den beri buradayım, bu otomobil meselesi her sene gündeme geliyor Sanayi Bakanlığında. Bu sene, 2019'da prototipini tanıtacağız demiştiniz. Prototip ile ön gösterim araçları... Burada şey diyorsunuz "Ön gösterim araçlarını tanıtacağız aralık ayında." diyorsunuz. Prototipten farklı bir şey bu sanırım?

SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI MUSTAFA VARANK - Şimdi mi cevap vereyim yoksa sonra mı? Samimi bir diyalog ortamı oldu da.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Aslında tabii öyle bir diyalog ortamı olması lazım da maalesef o yok. Şimdi, ben bunları anlatacağım, benden sonra da sanırım en az 40 arkadaşımız konuşacak, ondan sonra siz toplu bir cevap vereceksiniz, bazı konular yine atlanacak, cevaplanmayacak.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Ama onun cevabını alalım, prototip ile ön gösterim araçları... Çünkü herkes soracak.

SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI MUSTAFA VARANK - Bir farkı yok aslında ama ön gösterimden kastımız yürüyen, kullanılabilir bir aracı, inşallah, girişim grubu kamuoyuna tanıtacak.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Prototipten farklı mı?

SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI MUSTAFA VARANK - Prototip yürümeyebilir, sürülmeyebilir ama bu sürülebilir bir araç. Bir farkı yok aslında.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bir farkı yok, prototip de öyledir zaten.

SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI MUSTAFA VARANK - Aynen.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Ama ikisi de üretim bandında değil, değil mi?

SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI MUSTAFA VARANK - Değil, değil.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Üretim bandında değil ama bire bir örneği.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Üretim bandında değil, bir laboratuvar ürünü.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, devam edelim.

Lütfen, Sayın Kuşoğlu'na izin verelim lütfen.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakanım, ben Sayıştay raporuna geçmeden önce bir iki konuyu daha aydınlatmanızı rica edeceğim; sonra da olabilir, hemen şey yapamayabilirsiniz. Mesela, AR-GE harcamaları... Şimdi, AR-GE harcamalarının millî gelire oranı, siz geçen yıl sonraki konuşmanızda da verdiniz, binde 96, yüzde1'e yaklaşıyor. Yüzde 1'e yaklaşıyor demek... 2017'de tarım desteği ne kadar biliyor musunuz? 11 milyar. Sizin yüzde 1'e yaklaşık AR-GE desteğiniz 30 milyar, 30 milyar oluyor. Bunun bir hesabını çıkarttırabilir misiniz lütfen bürokrasiye. Yani bu 30 milyar nasıl oluyor AR-GE desteği? Yani çok iyi bir şey ama o zaman istediğimiz sonucu henüz alamıyoruz demektir. Benim hatırladığım tarım desteği 11 milyardı 2017'de ama AR-GE 30 milyar diyorsunuz. 30 milyar nereden çıkıyor?

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Özel artı kamu...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Özel artı kamu tabii ama neleri dâhil ediyoruz?

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - AR-GE için harcanan paralar...

SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI MUSTAFA VARANK - Millî gelirden AR-GE için harcanan paralar diyoruz. Kamu artı özel sektör diyoruz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Millî gelire oranı olarak alıyoruz bunu ama bunun hesabını yapan arkadaşlar...

SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI MUSTAFA VARANK - Bunu biz destek olarak hepsini vermiyoruz yani, öyle bir şey yok.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Üniversiteler de var.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Dahil.

SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI MUSTAFA VARANK - İşte yüzde 1'i millî gelirin.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Millî gelir, hatırladığım, 2017'de 3 trilyon 100 milyon küsur. Demek ki 30 milyar, 30 milyar olması lazım özel sektörle birlikte. Bizim kamunun desteği, kamu harcaması 13 milyar kadardı. Geri kalan özel sektör olmaz yani dolaylı bazı şeyleri de demek ki ilave ediyorsunuz da ondan böyle bir rakam çıkıyor. Onu abartmamamız lazım. Bu yeni seri millî gelir hesaplamalarından önce de yüzde 1'i biraz geçiyordu, sonra düştü altına, yüzde 50'ye düştü, yarı yarıya azaldı, sonra tekrar 1'e çıktı.

SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI MUSTAFA VARANK - Binde 3'ten aldık, binde 9'a çıktı.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bunu bilmemiz lazım Sayın Bakanım, hakikaten bilmemiz lazım. Yani bunun siyasi bir tarafı yok, burası teknik bir komisyon. Sonuç olarak bilelim.

SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI MUSTAFA VARANK - Tamam.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bir de bir sorum daha olacak, sorular bölümünde sormak istemiyorum. Teknofest'e biraz önce bahsettiğiniz kaç firma katıldı ve bunların kaçı gerçekten teknoloji firması? Çok fazla teknoloji firmamız yok, bunun çoğunluğunun teknoloji firması olmasını da beklemiyorum ama sadece bilmek açısından soruyorum.

Bir de Ocak-Ağustos 2019 döneminde, içinde bulunduğumuz yılda imalat sanayisi üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre ortalama yüzde 3,8 azalıyor ve bunu da dikkate almak lazım yani bu da önemli.

2018 yılında ortalama yüzde 76,8 olarak gerçekleşen imalat sanayisi kapasite kullanım oranı da 2019 yılının ilk dokuz ayında yüzde 75,6'ya düşüyor. Bunları da dikkate almamız lazım, tutanaklara geçmesi açısından söyledim.

Şimdi, Sayın Bakanım, çok fazla, 20'den fazla biriminiz var. Onun için dağılmak da istemiyorum. Diğer arkadaşlarıma da, benden sonra konuşacak 40 arkadaşıma da vakit kazandırmak için sadece spesifik olarak bir konuya yöneleceğim ben: GAP Bölge Kalkınma İdaresi. Bu bölge kalkınma idareleriyle ilgili önemli bir sorun var. Geçmişte vardı, Sayın Bakanın Bakanlığı döneminde konuyu ben gündeme getirdim, üzerinde durdu sağ olsun. Daha önce kendi ödeneklerini bile kullanmıyorlardı. Yani ortalama yüzde 20'sini falan kullanıyorlardı tespitimize göre, yüzde 20'sini kullanıyordu verilen ödeneğin, düşünün. Sonra düzeldi. Fakat yine de bu konuyu gündeme getirmek istiyorum.

Şimdi, GAP Bölge Kalkınma İdaresi önemli, bizim çok iddialı gördüğümüz bir bölge kalkınma idaresi. Bununla ilgili olarak 11 bulgusu var Sayıştayın. İç kontrol sisteminin olmadığını söylüyor Sayıştay, maalesef yok. İzlemede olan bir konu düzeltilmiş, diğeri düzeltilmemiş.

Şimdi, GAP İdaresi on beş yıllık bir süre için 1989'da kurulmuş, sonra süresi 31/12/2019 tarihine kadar uzatılmış. 31/12 tarihi itibarıyla bitiyor ama bildiğim, bununla ilgili bir kararname çıkmış, kararnameyle tekrar uzatılmış beş yıl ama kararnameyle olması mümkün müdür? Bunun kanunla olması lazım. Sanki bu konularla ilgili, teşkilat düzenlemeleriyle ilgili kararname yeterli olmayacak.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Onun cevabını ben vereyim: O mümkün, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle olabiliyor. O yetki var.

SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI MUSTAFA VARANK - Daha önce Bakanlar Kurulu kararı olduğu için Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle olabilir.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - O Bakanlar Kurulu kararıyla... Daha doğrusu, teşkilatla ilgili de var mı? Bilmiyorum, ona bakmamız lazım yine de.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Bakanlar Kurulu kararıyla uzatılabiliyordu, şimdi Cumhurbaşkanlığı kararıyla uzatılıyor.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Uzatıldığını biliyorum da yani doğru olup olmadığıyla ilgili hukuken, bir soru işaretim var.

Şimdi, bütçe gerçekleşmelerine bakıyorum, 2018'le ilgili olarak gider gerçekleşmelerine bakıyorum. 146 milyonluk bir bütçe gideri var, başlangıç ödeneği, 127 milyon harcama var yani yine ödeneğin altında kalınmış, yüzde 94 gerçekleşme var ama sermaye giderlerinden, cari transferlerden ve sermaye transferlerinden de şey yapılmış yani personel giderleri falan artmış, sosyal güvenlik primleri falan, bunlar artmış ama asıl faaliyet alanı olan cari transferler, sermaye giderleri ve sermaye transferleri azalmış. Ödenek tam olarak kullanılmamış bunlarla ilgili olarak.

Bir hazine yardımı var ilave olarak ve sonuçta iç kontrol sistemiyle ilgili olarak Sayıştay raporu diyor ki: "İç kontrol sistemi yetersiz." Gerekçe: "Kontrolü yürütecek personelin bulunmaması." Bu önemli, bunu dikkate almanız lazım.

GAP Eylem Planı var 2014-2018 Kalkınma Planı doğrultusunda, burada da bir eylem planı hazırlanmış; güzel bir düşünce. GAP Eylem Planı Bölgesel Gelişme Yüksek Kurulu kararıyla onaylanarak yürürlüğe de girmiş 2014'te. "2014-2018 GAP Eylem Planı'nda, 2018 yılı, projelerinin bitirilmesi için hedef yıl olarak belirtilmiş olsa da bu hedeflere ulaşılamadığı görülmüştür." diyor. Ayrıntıları da vermiş Sayıştay raporu gayet güzel bir şekilde.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - İlave süre veriyorum.

Buyurun.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Eylem planının 26 milyarlık bir bütçesi var. 115 eylem, 494 projesi var ama bunların önemli bir bölümü gerçekleşmemiş Sayın Bakanım.

Yine rakamlar veriliyor, GAP Eylem Planı 2014-2018 döneminde 24 milyar liralık ödenek tahsis edilmiş, gerçekleşen harcama ise 23 milyar 474 milyon TL olmuştur. 2018 yılında 4 milyar 763 milyon ödenek tahsis edilmiş, sonra 7 milyara çıkmış, gerçekleşen harcama 6 milyar 391 milyon olmuş.

Burada önemli bir cümle var Sayın Bakanım, diyor ki: "Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresinin, kuruluş sebebi olan ve ülke kalkınması için önem arz eden temel görevlerini yürütmesinde etkili olamayacağı değerlendirilmektedir." Bu idarenin ve diğer bölge kalkınma idarelerinin tekrar ele alınması lazım, bunlara destek olunması lazım; önemli görevleri var, bu görevlerin yerine gelmesi için kadro desteği, maddi destek, moral destek muhakkak verilmeli.

Bakın, eylem planında tamamlanan eylemler ve tamamlanmayanlar tek tek sayılmış. Mesela tarımsal ürünlerin pazarlanmasına yönelik üretici örgütlülüğü geliştirilecektir; bu bir eylem planı, başlanmamış bile. Tarımsal potansiyelin ekonomik olarak değerlendirilmesi için etüt çalışmaları yapılacaktır; başlanmamış. İç sularda su ürünleri üretimini artırmaya yönelik destek programları geliştirilecektir; başlanmamış.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Buyurun.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, bitireceğim.

Bölgedeki işletmelerin ve girişimcilerin rekabet güçlerini geliştirmek amacıyla, başta KOBİ'ler olmak üzere finansman imkânları artırılacak ve finansmana erişim kolaylaştırılacaktır; güzel bir amaç ama buna da başlanmamış. Turizm master planı falan çok detaylı olarak anlatılmış, hiçbiri gerçekleşmemiş.

Biraz önce söylediğim gibi 11 eylem var ama siz de geçen seneki sunumunuzda bahsettiniz, şu ÇATOM'larla ilgili olarak, çok amaçlı toplum merkezleriyle ilgili olarak Sayıştay raporunun 3'üncü bulgusu, bunlarla ilgili hiçbir şekilde muhasebe tutulmadığı... Kadroları falan da veriyor, çoğu da ÇATOM'larla ilgili olarak çalışıyor. "Bölgede kurulan 47 ÇATOM'da genç kız ve kadınların durumlarının iyileştirilmesine yönelik sosyal, kültürel ve gelir getirici, beceri kazandırıcı programlar uygulanmaktadır. Eğitim ve sağlık programları, sosyal ve kültürel programlar, el sanatları, tekstil, keçe, gümüş işçiliği vesaire bunlarla yılda ortalama 20 binden fazla kişi ÇATOM programlarına katılmakta, 50-60 bin kişi ÇATOM'lar aracılığıyla düzenlenen etkinlik ve hizmetlerden yararlanmaktadır."

Şimdi, bunlarla ilgili olarak Sayın Bakanım, ben ne 2018 kesin hesabında herhangi bir harcama görebildim ne de 2020 yılı bütçe teklifi var, hedeflerde, projelerde bunlarla ilgili herhangi bir şey görebildim. Diğer birimlerinizde de yok, burada bunları göremedik, görmemiz lazım ne kadar para harcandı. Bu ÇATOM'lar... Ayrıca, şurada belirtiliyor, mesela Cheetos Çocuk Gelişim Merkezleri Projesi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bitiriyorum Başkanım.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen tamamlayalım.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Başkanım, teşekkür ederim.

...PepsiCo Türkiye Ofisi, Türkiye Kalkınma Vakfı iş birliğiyle bazı projeler yapılıyor. GAP-ÇATOM Burs Projesi, KOTON El Emeği Koleksiyonu kapsamında ayrı bir şey. Sosyal yardımlar var. Aile ve Sosyal Politikalar il müdürlükleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarıyla birlikte çalışıyorlar, bu yoksullara erişimle ilgili destek oluyor.

Şimdi, bu projelere ne kadar para harcandı, bu ilgili kuruluşlardan ne kadar para geldi, birlikte ne harcandı, hiçbir şey belli değil.

Evet, güzel şeyler yapılmış, sizin de söylediğiniz gibi 55 bin kadına ulaşılmış, yardım yapılmış ama ne kadar yardım yapılmış, kaç para yardım yapılmış, bu diğer özel kuruluşlardan alınanlar, vakıflardan alınanlar ne kadar, bunların muhasebesi yok, hiç tutulmamış. Bunlar bilinmedikten sonra yapılan faaliyetlerin ne olduğunu ölçmemiz, anlamamız mümkün değil ki.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, tamamlayalım lütfen.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bunları bilebilmemiz lazım.

Aslında burada çok güzel konular var, bunların hepsini, bu bulguları dikkate almak gerekir Sayın Bakanım, performans raporu da gayet güzel, onu da dikkate almak gerekir. Daha doğrusu bütün bölge kalkınma idareleriyle ilgili Sayıştayın raporları yerli yerinde, daha özel bir çalışma da bu konuyla ilgili yapılabilir, yapılması da gerekir, bu bölge kalkınma idarelerini diriltmek lazım.

Çok teşekkür ediyorum, başarılar diliyorum size ve kurumlarınıza.

Teşekkür ederim müsamahanız için Sayın Başkan.